10.Bölüm: O Katil

8.2K 1K 139
                                    

Selam bebeksular!

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayalım lütfen ⭐️

***

10.BÖLÜM

O KATİL

Sonuna geldiğini sandığın her yol sana yeni bir yolun kapısını açmaktadır.

*

"Sen benim yerimde olamazsın. Ben senin gibi köle değilim, gerçek bir sultanım." Göktuğ, televizyonda duyduğum repliği  tekrarladı.

"Of!" dedi neşeyle el çırparken. "Nasıl bu kadar asil olabilirsin? Aklımı kaybedeceğim," diye çırpındı battaniyenin altında.

"Sefil ya..." diye söylendi birkaç saniye sonra. "Ufacık beyniyle hareketlere bak, iftira atıyor Hürrem'ime."

"Ne zaman bitecek bu, Göktuğ?" diye sordum sıkıntılı bir şekilde iç çekerek.

"Niye?" diye sordu gözünü bir an olsun ekrandan ayırmadan.

"Bilmiyorum, kendi entrikalarım arasında bir de bu çok ağır geldi," dedim geriye yaslanarak.

"Sabahtan beri konuşmuyordun, ne yapayım? Şu düştüğümüz hale bak," diye söylenerek önüne döndü. "Ben, Hürrem, sen bunları hak etmedik."

"Keşke şehir dışında olduğuma dair yalan söylememiş olsaydım. Dışarıya çıkar, eğlenirdik biraz," dedim ve Göktuğ'un dehşetle bulanmış bakışlarına maruz kaldım.

"Nasıl yani?" diye sordu kocaman açtığı gözleriyle yüzüme bakarak.

"Ne?" dedim garip garip bakarken.

"Cezaevinden çıktığımızdan beri dilini yutmuş gibi tek kelime etmeyen sen değil miydin?" diye sordu şaşkınlıkla. "Ne oldu da keyfin yerine geldi şimdi?"

"Çünkü bugün fark ettim ki doğru yolda ilerliyoruz."

"Nasıl?" diye sordu daha büyük bir merakla. "Benim daha çok kafam karışmıştı halbuki. Adam kaza ânını ve tüm detayları takır takır anlattığı için katil olduğuna inanıp Kerem ve Akın'la ne ilgisi var acaba, diye düşünmeye başlamıştım," dediğinde aptallığına kahkaha atarak karşılık verdim.

"Ne gülüyorsun?" diye homurdandı kaşlarını çatarak. "Sanki sen farklı bir şey anladın da!"

Elimi yanağına yerleştirirken, "Sen o kadar masum bir çocuksun ki Göktuğ," dedim okşayarak. "Bazen senin gibi olmayı, her şeye bu kadar yüzeysel bakabilmeyi istiyorum," dedim ve gülümsemeye devam ettim.

"Her kulun dilediğini diliyorsun yani," dedi sırıtarak. "Siz de haklısınız, herkes ister. Göktuğ Kaya olabilmek her insana nasip olmaz. Yüzyılda bir gelir dünyaya."

"Göktuğ..." diye homurdandım.

Beni umursamadan Muhteşem Yüzyıl'ı izlemeye kaldığı yerden devam etti.

Aşk-ı Memnu gecesi gibi bugün de Muhteşem Yüzyıl gecesi yaptığı için üzerinde yine saçma sapan bir tulum vardı.

Onu, her Aşk-ı Memnu gecesinde ağladığı için teselli etmek zorunda kalıyordum.

Ve her Muhteşem Yüzyıl gecesi de Hürrem'e yapılanlar yüzünden herkese küfrettiği için onu sakinleştirip teselli etmek durumunda kalıyordum.

Saatler geçti.

Yüzlerce bağırış, çağırış, haykırış, küfür içinde bir bölümün daha sonuna geldi Göktuğ. Yer yer sinirden üzerindeki battaniyeyi fırlatırken, çoğu zaman da battaniyeye sarılıp Hürrem'e olan sevgisini haykırdı aptal çocuk.

Güneşi Söndürmem Gerek (FİLM OLUYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin