16.Bölüm: Bana bir Masal Anlat

9.4K 1K 53
                                    

Selam bebeksular!

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayalım lütfen ⭐️

***

16.BÖLÜM

BANA BİR MASAL ANLAT

Bir varmışız, bir yokmuşuz... Birbirimizin her şeyi olurken yok olmuşuz fark etmeden.

*

"Umut?"

Adımı söyleyen güzel sesinin şaşkınlıkla titrediğini duyduğum an, gözlerimi utançla yumdum. O an yer yarılsın da içine girip saklanayım istedim.

Rezil olacaktım. Hem buraya neden geldiğimi açıklayamayacaktım hem de Kerem'e söylediğim yalanım ortaya çıkacaktı.

"Sen..." dedi şaşkınlığı devam ederken. "Burada ne yapıyorsun?" Utançla eğdiğim başımı kaldırdığımda gecenin gölgesi düşmüş mavileri kalp atışlarımı daha da hızlandırdı.

"Kerem..." diyebildim yalnızca. "Şey..."

"Onları ben yakaladım!" dedi İnci öne çıkarak.

Göktuğ ile çaresizlik içinde birbirimize baktık.

"İnci, sen gel bakalım şöyle!" dedi annesi.

"Ama anne..." diye itiraz etmeye kalksa da annesi hızlıca yanımdan geçip İnci'yi aldı.

"Tamam, sorun yok. Siz içeri geçebilirsiniz!" dedi Kerem arkasında duran babası, teyzesi ve tanımadığım birkaç kişiye.

"Ben geçmem!" dedi İnci tüm inatçılığıyla.

Kerem gülümseyerek İnci'ye doğru yürümeye başladı.

"Bu kız kesin cin!" diye fısıldadı Göktuğ kulağıma eğilerek. "İyi bak, ayakları ters mi?"

"Şeytan kılıklı!" diye homurdandım öfkeyle bakışlarımı ona dikerken. "Onun yüzünden her şey mahvoldu. Rezil olduk!"

"Götü boklu sarı yılan!"

"Küçük Azra işte, ne olacak!" diye karşılık verdim Göktuğ'a.

"Büyüyünce Azra'dan beter olur bu!"

"Azra ve Duru'yu üst üste koysan bir İnci etmez," diye fısıldadım. Kerem'in yeniden bize döndüğünü fark edince ufak birkaç öksürükle hızlıca geriye çekildim.

İnci annesinin kucağında giderken annesinin omzunun üstünden bakıp şeytani bir gülüş eşliğinde dil çıkardı keyifli bir şekilde.

Gözlerimi kısıp ağzımın içinde birkaç küfür homurdanarak baktım arkasından.

"Umut Işığım?" derken aramızdaki mesafeyi uzun bacaklarıyla adımladı ve başka hiçbir şey söylemeden, beni kendine çekip sarıldı. "Hoş geldin..." diye fısıldadı saçlarımı okşarken.

Başımı Kerem'in göğsüne yasladığımda hâlâ nefes nefeseydim. Fakat umursamadan gözlerimi kapatıp sakinleşmeyi bekledim.

Sevgili Kerem, seni öyle özledim ki... Her şeyi unutup tüm zamanlarımı sana adamak istiyorum.

Birkaç dakika öylece birbirimizin kollarında özlem giderdikten sonra kendimi geriye çekip bakışlarımı Kerem'in yüzüne çevirdim. Görene kadar onu ne kadar çok özlediğimi fark etmemiştim. Gözlerimin ışıl ışıl parladığına yemin edebilirdim.

Güneşi Söndürmem Gerek (FİLM OLUYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin