Sanki geçmişten günümüze gelmiş, ilk hayvan ve bitki terbiyecisi olan insanlardan biriydi. Modern zamanın karmaşasının üstüne bıraktığı ağırlıktan dolayı yalnızlığına çekilen biri olduğunu tahmin etmem konusunda haklı çıkmış olabilirdim.
Şu ana kadar yapabildiğim çıkarımlar bunlar idi. Bazıları artık dünyanın değişiminin onlara çok hızlı geldiğinin düşüncesine varınca fark etmiş olduğu doymuşluk hissinin getirdiği bilgi birikimiyle inzivaya çekilirler. Yaşamlarını geçirmek istedikleri alana doğru uzaklaşırlar. Onlardan biri olduğuna kanaat getirdim.
Giriş kapısının tam karşısında tek kişilik büyük bir koltuk vardı. Her tarafın dağınık tozlu olduğu bariz bir şekilde belli iken koltuk ve çevresi tertemiz duruyordu. Beni oraya doğru tek omzu ile taşımaya devam etti. Ayağımın ağrısı artmaya devam etse de koltuğa oturabilecek gücü bulabilmiştim. Dirsekleri mi koltuğun kolçaklarına koydum. Gözlerimi kapadım ve derin bir nefes aldım. Yaşlı adam yemek masasının altından küçük bir tabure çıkardı. Ayak bileğim den aşağı olan şişmiş kısımları incelemeye başladı. Şüpheye düşmeyecek şekilde cevaplar veriyordu. Ne olduğunu anlar gibiydi. Şiş kısmına hafif bir şekilde baskı uygulayarak, ayak tabanımdan ayağımı yavaşça katlamaya başladı. Çok keskin bir şekilde acı hissettim. Bunu anladığında durdu. Kesinlikle çatlamış veya kırık olduğundan bahsetti. Kırık ya da çatlağın ne kadar büyük olabileceğini anlayamayacağımızı her ihtimale karşı tabanı bileğe en yakın şekilde tutacak bir düzenek yapacağını ve alçıya almak ile aynı görevi göreceğini söyledi. Sabah olduğunda motosikleti tamir edebileceğini, sonrasında hastaneye ulaşana kadar bunun idare edeceğinden söz etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOL ŞEYTANI
HorrorPişmanlık bilmediğin korkuların uçurumunda en karanlık gecede yatar.