"Anlatmış oldukları, kendi kurduğu hayal dünyasının bir parçası olsa da hikayede ki kişiye acımıştım. Böyle hastaların, başka birinin yaşamış olduğu kötü bir kaybı dinleyip kendi hikayelerine yansıtıyorlardı. Bu acıyı birileri gerçekten yaşamıştı. Konuşmaya devam ettim.
"Bana yıllardır var olduğunu söylüyorsun. Bunu nasıl başardın? Aşağıda olan ve bahsettiğin şeytan bu kadar güçlü ise elindeki insan yapımı tüfek ne işe yarayacak?"
"Onun bana bırakmış olduğu son lanet. Ruhumu yavaşça tüketiyor. Beni olabildigince hayatta tutarak. Şuan tek beslenebildiği ruh benim. Evet tüfek insan yapımı olabilir. İçinde ki civa dan oluşan kurşunlar ise öyle değil. Yarısı dünyanın sunduğu bir hediye, onun içinse bir zehir. Yavaşlatıcı ve sersem edici bir etkisi var."
Başımı onu onaylamak için salladım. Sabahı bekleyelim o zaman dedim. Ailesine üzüldüğümü söyledim. Aslında gözüm tüfeğindeydi. Onu ele geçirebilirsem, bizi kurtarabilirdim. Demek ki insan bu şekilde katil olmaya adım adım ilerliyordu. O anda cebime koyduğum şırınga aklıma geldi. Yaklaşması için bekliyordum. Gece boyunca beklediğim fırsat yakındı.
"Tamam ihtiyar sana inanıyorum. En azından inanmak istiyorum. Sabahı birlikte bekleyelim motosikletimi tamir ettikten sonra seni şeytanınla başbaşa bırakırım.
Sözümü bitirdikten sonra, yüzünde bir rahatlama oluştu. Onu hikayesine ikna olduğuma inandırmıştım. Bana bahsetmediği daha birçok şey olduğuna emindim. Kızdan başka kaç kurbanı olmuştu? Kaybolan insanların sorumlusu bu adam mıydı? Bunların cevabını merak ediyordum. Ama bir yandan da kurtarabileceğim hayata odaklıydım. Tek amacım bodrumda ki kızı alıp buradan gitmekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOL ŞEYTANI
HorrorPişmanlık bilmediğin korkuların uçurumunda en karanlık gecede yatar.