"Güzel olan anlar vardır. Bittiği zaman orda bırakmak gerekir. Daha fazla uzatmaya çalışmak, duygularını tüketmeye başlar. Duygular çoğu zaman mantıktan baskın hale gelir. Eğer ki kendi düşüncelerinden zevk almadığın, kendine zaman ayırmadığın bir hayat yaşıyorsan bu denklemi çözüp fark etmen çok zordur. Sonunu bildiğim başlangıçlara adım atmak istemiyorum. Çünkü bana göre insan daha iyisini arzular, elindeki ile yetinir ve isteğine ulaştığında geride kalan herşeyin nankörüdür" dedi.
Anlatırken birşeyleri gizliyor idi. Eksik cümleler kuruyordu.
"En yakın dostum Tolga ve benimle bir kaç düşüncede uyuşuyorsun. Kalabalığı benimsemiş olduğumdan değil, sadece birkaç dostum için bazen katlanıyorum. Kötülüğü yani senin duygularını yıpratmaya çalışan insanları tanıman gerekir. Sana zarar verebilecek yolları bilmek için. O kara düzen de var olman gereken bir sınav gibi. Aksi halde kendine zarar vermiş olursun."
Adam duraksamadan direk cevap vermeye başladı.
"Huzuru bulduysan ve amacın mutlu bir hayat geçirmek ise, buna da insanlardan uzakta olduğunda sahip sen neden kendimi onların arasına atmak zorunda kalayım ki? Onların anlattığı ve öğreneceğin şeylere sen çoktan sahip sen? Daha önce kulaç atıp o limanlara ulaştıysan. Deli bir kaşif olup bilgi kuyularına elini attıysan. Sence seni şaşırtacak bir rehberlikte materyal verip yönlendirebilirler mi?"
Başımı onay vermek için aşağı doğru eğdim.
"Haklısın, ama her hayat ve her yansıma değerlidir. Amaç bildiklerini paylaşarak iyi bir dünya yaratmaya calışmak değil mi? Birilerinin düşüncelerini değiştirebilirsin, teşvik edersen yaşam kurtarmış olursun. Bilgi paylaştıkça kaybolmayan ve eksilmeyen tek ögedir."
Gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOL ŞEYTANI
TerrorPişmanlık bilmediğin korkuların uçurumunda en karanlık gecede yatar.