"Köyden ayrılmış olman, senden bedel almayacağım anlamına gelmez. Bana taptığınız sürece, kan bağı olan ve birşeyler paylaşmış her aciz insan benim esirimdir" dedi.
Gülmeye başladı. Sesi birçok insanın aynanda konuşması gibiydi.
"Eğer yoluna devam etmek istiyorsan, cezan gereği birini seçmen gerekiyor."
Çadıra bakıyordu. Hareketsiz bir vaziyette dizlerimin üstünde duruyordum. Elinin baş parmağı ile çeneme dokundu. Cevap vermem için izin verdiğini anladım. Onlara zarar vermemesi için yalvarmaya ve dua etmeye başladım. Göz bebeklerinin yerinde sadece karanlık olan gözleriyle yüzüme iyice yaklaştı. Ve şu cümleyi söyledi.
"Senin tanrın şuan burda değil, sesini duyamaz" dedi.
"Çadıra doğru yürümeye başladı. Ayaklarını bastığı yerde katran lekesi ve toprakta sıcaklığın oluşturduğu siyahlık kalıyordu. Arkamı dönemiyordum. Tek duyabildiğim karım ve kızımın çığlıklarıydı. Ağlayamıyordum. Vücudumun bütün hakimiyeti onun elindeydi. Sonrasında sesler birden kesildi. Sanki sırtımdan biri itmiş gibi öne doğru düştüm. Hemen kalktım, arkamı döndüm. Çadıra doğru koştum. Cansız bedenleri bile yoktu. O geceden sonra bir yemin ettim. Bulabildigim bütün bilgileri topladım. Gidebildigim her yere efsanenin geçtiği her bölgeye adım attım. O varlığı öldürücektim. Ama yol şeytanını yok edebilecek birşey olmadığını da öğrendim. Sadece hapis edebiliyordun. Arkanda görmüş olduğun kitaplar bulabildiğim ritüellerin olduğu eserler. Ama en çok işime yarayanlar ölmek üzere olan bir şamanın bana öğrettikleriydi. Kendi yazdığı ve ömrü boyunca uğraştığı uğursuz varlıklara karşı büyülerin olduğu kitap. Onun sayesinde şuanda bodrumda kilit altında. O geceden sonra, ömrümun kalanını onu hapis etmeye adadım. Birçok hayatı kurtarmak için bu kararı verdim. Sorumluluğum bu, senin yapman gereken ise sabah olduğunda burdan gitmek. Sana zarar vermeyeceğim. Ama bana inanmasan bile onu serbest bırakmana izin vermeyeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOL ŞEYTANI
HorrorPişmanlık bilmediğin korkuların uçurumunda en karanlık gecede yatar.