Part 5

243 22 2
                                    

İyi okumalar


Hyunjin, kendi odasında yatağına uzanmıştı. Gözlerini kapatıp uyumaya çalışsa da bir türlü rahatlayamıyordu. Günün yorgunluğunu üzerinden atmak için ne yaparsa yapsın, zihnindeki düşünceler onu rahat bırakmıyordu. Özellikle Felix ve Jisung'un yakınlığı aklından çıkmıyordu. Gözlerini kapattığında bile, Felix'in üzerinde Jisung'un kollarını hissedebiliyordu sanki. Bu düşünce, Hyunjin'i içten içe rahatsız ediyordu.

Yine içindeki varlığın sesini duydu."O herifin kolları onun üzerinde." yine fısıldamıştı.

"Bunu zaten biliyorum!" diye bağırdı Hyunjin. Zaten sinirliydi birde onun sesini duyduğunda daha da sinirlenmişti.

Saatler ilerlerken, Hyunjin bir sağa, bir sola dönüp durdu. Yastığını düzeltti, battaniyesini çekiştirdi, ama nafile. Uyku bir türlü gelmiyordu. Sinirle derin bir nefes aldı ve yatağından kalktı. Kendine itiraf etmeliydi, Felix ve Jisung'un bu kadar yakın olmasından rahatsız olmuştu. Bu duyguyu bastırmak için başka bir neden aradı ve bir bahane buldu.

"Olabilecek en iyi askerler için dinlenmek çok önemli," diye mırıldandı kendine. Bu bahaneyi kullanarak içindeki kıskançlığı bastırmaya çalıştı.

"Sonunda benim dediğime geldin."

"Her şeyin suçlusu sensin."

Kararlı adımlarla, kampın karanlık koridorlarında ilerledi. Gece kontrolü yapma bahanesiyle takımının odalarını denetliyordu, ama asıl hedefi belliydi: Felix, Jisung ve Jeonjin'in kaldığı oda. Kapıya ulaştığında, derin bir nefes aldı ve yavaşça kapıyı açtı. İçeriye adım attığında, odanın loş ışığında Jisung'un Felix'e sarıldığını gördü.

Felix, Hyunjin'in varlığını hemen fark etti ve gözlerini açtı. "Komutanım, bir sorun mu var?" diye sordu, şaşkınlıkla.

"Ne yapıyorsunuz?"

"B-biz.."

Hyunjin, ciddi bir ifadeyle Jisung'a döndü. "Jisung, Felix'i rahat bırak ve onun iyice dinlenmesine izin ver," dedi, sesi sert ama kontrollüydü. "Askerlerin dinlenmesi çok önemli. Eğer iyi dinlenmezseniz, ertesi gün performanslarınız düşer."

Jisung, Hyunjin'in bu kadar ciddi olmasına şaşırmıştı. "Özür dilerim, komutanım. Sadece biraz şakalaşıyorduk," dedi ve Felix'ten uzaklaştı. Kendi yatağına oturdu.

Felix, Hyunjin'in yüzündeki ifadeyi incelerken, bir anlığına onun kıskandığını düşündü. Ama hemen bu düşünceyi kafasından attı. "Komutan Hyunjin'in böyle bir şey yapması mümkün değil," diye mırıldandı kendi kendine.

Hyunjin, Felix'e dönüp, "İyi dinlenin, yarın zorlu bir gün olacak," dedi ve kapıya yöneldi.

Kapıyı kapatırken, içindeki huzursuzluk biraz olsun azalmıştı. Ancak, Felix'in düşünceleri farklıydı. Hyunjin'in bu ani ziyaretinin ardındaki gerçek nedeni merak ediyordu. Kafasında bir yığın soru vardı, ama en önemlisi Hyunjin'in bu kadar sert ve ciddi tavrının arkasındaki duygular neydi? Felix, bunu anlamaya çalışırken, Hyunjin çoktan odasına dönmüştü.

Hyunjin, odasına geri döndüğünde, yatağına uzandı. İçindeki karmaşık duygular hala oradaydı, ama en azından bir nebze rahatlamıştı. Felix ve Jisung'un yakınlığı onu rahatsız ediyordu. Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı ve uyumaya çalıştı. Bu gece de rahat bir uykuya dalmak zor olacaktı, ama en azından içindeki kıskançlık duygusuyla yüzleşmeye başlamıştı.

"Teşekkürler." uyamadan önce ejderhası ona teşekkür etmişti. Yine Jisungun kokusunu Felixin üzerinde hissetse de birlikte uyudukları kadar rahatsız hissetmiyordu.

Ejderha Felixi istiyor | HYUNLIXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin