.
.
.
Bir kaç saat uykudan sonra, Hyunjin gözlerini açtı. Dün gece olanlar net bir şekilde zihnindeydi. Şimdi Felix, onun kollarında huzurla uyuyordu. Ancak içindeki endişe, Felix uyandığında ona nasıl davranacağını düşündükçe artıyordu. Hyunjin, Felix'in yüzündeki sakin ifadeyi izledi.
Felix'in ona soğuk davranmasından, uzaklaşmasından korkuyordu. Daha önce öptüğünde bile Felix iki gün boyunca doğru düzgün konuşmamıştı. Şimdi ne yapacaktı? Felix'in ondan uzaklaşmasına izin veremezdi.
Hyunjin, derin bir nefes aldı ve Felix'in yüzüne yumuşak bir öpücük kondurdu. Felix hafifçe kıpırdandı ama uyanmadı. Hyunjin, belki son kez onunla bu kadar yakın ola bileceğini düşündü. Bir kaç kez daha büyük bir sevgiyle öptü. Felix uyandıktan sonra bir daha Hyunjinle görüşmek istemeye bilirdi. Bu düşünce Hyunjini delirtiyordu. Kollarında hep Felixin huzurla uyumasını istiyordu.
"Seni seviyor, öyle bir şey istemeyecek." dedi ejderha onun endişesini yatıştırmaya çalışarak konuşmuştu.
"Buna emin değilim." dedi Hyunjin ve Felixin omuzlarına tekrar birer buse kondurdu.
Felix, gözlerini yavaşça açtı. Uykulu gözleri Hyunjin'e odaklandı ve bir an için şaşkınlıkla baktı. Dün gece yaşananları hatırlayınca, yanakları kızardı ve gözlerini kaçırdı. Hyunjin, Felix'in bu utangaç haline gülümsedi ve yanaklarına birkaç öpücük daha kondurdu.
"Günaydın," dedi yumuşakça. "Nasılsın?"
Felix, hala utangaç bir şekilde bakışlarını kaçırarak, "İyiyim," diye mırıldandı.
"İyi uykunu aldın mı? Daha da dinlenmeye ihtiyacın var mı?"
"Var.." Felix çok az soruya cevap verdi ve genellikle kısa cevaplar verdi. Hyunjin, Felix'in bu durumuna üzülüyordu. Onunla konuşmak, aralarındaki buzları eritmek istiyordu.
"İstersen seni yalnız bırakayım," dedi Hyunjin, Felix'in hislerini anlamaya çalışarak. "Belki zamana ihtiyacın var. Lakin birazdan geleceğim." Hyunjin yataktan kalkmaya çalıştığında Felix onun gitmesini istemedi.
Hyunjin'in bu sözleri üzerine hızlıca başını iki yana salladı. "Hayır, gitme," dedi, sesi biraz daha güçlü çıkmıştı. "Uyuyalım. Dün... dün çok yordun beni." Kızarmış yanaklarını Hyunjin'den saklamaya çalışarak ona daha da yaklaştı, başını Hyunjin'in göğsüne yasladı.
Hyunjin, Felix'in bu sözleri üzerine içini rahatlamış hissetti. Felix'in ona sarılmasına izin verdi, kollarını daha sıkı bir şekilde onun etrafına doladı. "Peki," dedi, sesi yumuşak ve sakinleştirici bir tonla. "Sen nasıl istersen."
Felix'in sıcaklığı ve yakınlığı, Hyunjin'e büyük bir rahatlama getirdi. Onun saçlarını okşayarak, onun yanında olduğunu hissettirdi. Felix'in kızarmış yanakları ve utangaç tavırları, Hyunjin'in ona olan sevgisini daha da derinleştiriyordu.
"Dün için özür dilerim," dedi Hyunjin, Felix'in gözlerine bakarak. "Her zaman yanında olacağım."
Felix, Hyunjin'in bu sözleri üzerine gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. "Sorun yok," diye fısıldadı, Hyunjin'in göğsünde huzur bulmuş bir şekilde.
Bu anın tadını çıkararak, sarışın uyumaya devam etti. Hyunjin'in sıcaklığı ve sevgisiyle, onunla olmanın getirdiği mutluluğu yaşıyordu. Dün için kesinlikle kızgın değildi çünkü onun da hoşuna gitmişti. Hyunjin bütün gece ona sevildiğini hissettirmişti. Onun sevgisini iliklerine kadar hissetmişti. Hem canı hiç yanmamıştı ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha Felixi istiyor | HYUNLIX
FanfictionEjderha lanetlenmişti. Hyunjinin bedeninde, onun duyğularından beslenerek yaşıyordu. Istediği ise bir şey vardı. O da Felix...