Part 6

283 32 22
                                    

İyi okumalar

.

.

.

Günün ilk ışıklarıyla birlikte Hyunjin ve takımı, şelalenin yanına doğru yürüyüşe başlamıştı. Özel kuvvetlere katılmak isteyen askerler için yoğun ve zorlu bir eğitim günü daha onları bekliyordu. Hyunjin, sabah serinliğinde takımını sıkı bir şekilde gözlemliyordu. Şelalenin yanında kurulmuş engelli parkur, dayanıklılıklarını ve işbirliği yeteneklerini sınayacaktı.

"Bugün, her birinizin sınırlarını zorlayacağız," dedi Hyunjin, sert ve kararlı bir sesle. "Bu parkur, sadece fiziksel gücünüzü değil, aynı zamanda stratejik düşünme ve takım çalışması yeteneklerinizi de test edecek."

Askerler, komutanlarının talimatlarını dinlerken heyecan ve endişe karışımı bir hisle parkura bakıyorlardı. İlk etap, dar ve kaygan kayalardan oluşan bir geçitti. Kayaların üzerine su sıçrıyor, bu da geçişi daha da zorlaştırıyordu. Askerler tek tek kayalardan geçmeye başladılar. Hyunjin, zaman zaman zorlanan askerlere yardım etmek için elini uzattı, onların dengesini bulmalarına yardımcı oldu.

Jisung ve Minho, parkurun zorluğuna rağmen enerjik bir şekilde ilerliyorlardı. Minho, kayalar üzerinde dengede dururken Jisung'a seslendi, "Dikkatli ol, burası çok kaygan!"

Jisung, gülümseyerek cevap verdi, "Merak etme, bu tür şeylere alışığım." Ancak, tam bu sırada ayağı kaydı ve dengesini kaybetti. Hyunjin, hızlı bir refleksle ona elini uzattı ve Jisung'u güvenli bir şekilde geçirdi. Jisung, "Teşekkürler, komutan!" dedi minnettar bir şekilde.

Hyunjin, sadece başıyla onayladı ve dikkatini diğer askerlere verdi. Ancak Felix, kaygan bir kayaya basıp dengesini kaybettiğinde ve yardım eli beklediğinde, Hyunjin bakışlarını kaçırdı ve yardıma yanaşmadı. Felix, kendi çabasıyla yeniden dengelenmeye çalışırken Hyunjin'in bu tavrı onu derinden yaralamıştı. 

Eğitim devam ederken, askerler diğer etaplara geçtiler. Zorlu tırmanışlar, ipler üzerinde denge kurma ve dar geçitlerden geçme gibi görevlerle karşı karşıya kaldılar. Hyunjin, tüm askerleri sıkı bir şekilde gözlemliyor ve gerektiğinde yardım ediyordu, fakat Felix'e karşı mesafesini koruyordu. Bu durum Felix'in moralini bozmuştu, ancak yine de elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyordu. Kayayı geçtikten sonra, Felix cesaretini toplayarak Hyunjin'in yanına gitti.

"Komutanım, bana neden böyle davranıyorsunuz? Sanki benden kaçıyorsunuz?" diye sordu, sesi kırgınlıkla titriyordu.

Hyunjin, sert bir ifadeyle Felix'e döndü. "Her kese aynı davranıyorum, asker. Kafanda uydurmayı kes ve diğerlerinin yanına dön." dedi ve hızlı adımlarla uzaklaştı. Felix, Hyunjin'in bu soğuk ve uzak tavrı karşısında daha da üzülmüş ve kafası karışmıştı.

Minho ve Jisung, parkurun en zorlu etaplarından birine geldiklerinde, Hyunjin'in talimatları doğrultusunda birlikte hareket etmeye başladılar. Minho, Jisung'a dönerek, "Bu kısmı birlikte geçmeliyiz. Sen önden git, ben seni takip edeceğim," dedi.

Jisung, başıyla onayladı ve dikkatlice ilerlemeye başladı. Minho, hemen arkasından gelerek ona destek oldu. Elini istemsizce Jisungun ince beline koymuştu. Jisung onun elini belinde hissettiğinde güven hissetti. Arkasında Minhonun olması ona güven vermişti. Birlikte, engelleri aşarak başarılı bir şekilde parkurun bu kısmını tamamladılar. Hyunjin, onların işbirliğinden memnun kalarak, "İyi iş çıkardınız," dedi. Bu kısa ama anlamlı övgü, ikisinin de moralini yükseltti. Birbirlerine bakıp gülümsediler.

Eğitim sonunda, askerler yorgun ama görevlerini başarıyla tamamlamış olmanın gururuyla şelalenin kenarında toplandılar. Hyunjin, gömleğini çıkararak terini silmeye başladı. Felixe kaba davranmıştı ve bu onu içten içe rahatsız ediyordu. Ejderhasının da sinirli olduğu belliydi. Takımdan biraz uzakta kalıp göğsünden akan terleri çıkardığı gömleğine sildi. 

Ejderha Felixi istiyor | HYUNLIXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin