Part 23

195 25 19
                                    

.

.

.

Aletini estetikli dudaklar sıkıca sarırken şehirin rahat otellerinden birindeydi. Kızın ıslak ağzını her hissetdiğinde hazz alamadığı için kendine küfürler ediyordu. Bu, bu hafta içinde görüştüğü ikinci kadındı. Kız profesyoneldi. O yatağın kenarında oturmuş bacaklarını açarak otururken kız bacaklarının arasına yerleşmişti. Aslında çok güzel bir kızdı. Lakin neden Hyunjin yalnızca Felixe güzel diye biliyordu? Kendisine büyü mü yapmıştı?

Telefonu çaldığında ekranda "San" yazıldığını gördü ve bulunduğu durumu derd etmeyip telefonu açtı. Kız işine devam ederek iştahla emiyordu koca aletini, o ise Sanı dinlemeye başlamıştı. San en yakın arkadaşıydı. Sevgilisi ile arası bozulduğu için aramıştı Hyunjini. Canı sıkkındı. Halhatır sorduktan sonra:

"Wooyoungla aramız kötü. İçmeye gidelim mi?" dedi San.

"Yine mi kavga ettiniz? Bence sen Wooyoungu unutmalısın abi. Artık eski Sanı tanıyamıyorum. Baksana senin gözünü nasıl boyamış.- dedi Hyunjin bıkkın sesle. Sanın ondan çok çektiğini düşünüyordu. Haksız da sayılmazdı.

"Onu seviyorum. Çok konuşma da yanıma gel."

"2 saate gelirim anca." dedi Hyunjin. Hala kızın ağzındaydı. Elini kızın saçlarına attı.

"Dersin de yok komutan. Benden önemli ne işin ola bilir senin?" dedi San baskın bir tonda.

"Geleceğim 2 saate. Konum at." dedikten sonra anlık zevke geldiği için ağzından çok kısa bir inleme dökülmüştü.

"Sorması ayıp, sen nerdesin Hyunjin?"

"Ayıp. Sorma."

"Sikeyim seni. Çabuk yanıma gel" dedi San ve sinirle telefonu yüzüne kapattı. Hyunjin onu takmadı. Şu an zevk almaya bakacaktı. 

Karşısındaki güzel yüze baktı. Küçücük burnu, kalın dudakları, ateşli hareketler... Siktir! Neden hoşuna gitmiyordu? Onun yüzüne bakarken kalbinin eridiğini hissederken, peki şimdi neden karşısındaki kıza en küçük bir sempati duymuyordu? Bu mümkün olmuyordu?

Kız yetersiz olduğunu fark ettiğinde ellerini de kullanmaya başladı. Uzun bir süre profesyonel bir şekilde hem ellerini hem de ağzını kullandığında, sonunda bir şeyler hissede bilmişti. Biraz daha zaman sonra boşalacak gibi hissetdiğinde ellerini kızın saçlarına atıp kendini boğazına doğru itti. Kendini sertçe ileri geri itmeye başladı. Kızın gözleri yaşarmıştı lakin kale almadı onu.

Hamlelerine devam etti. Zirveye tırmandığında boşalmasına sadece bir kaç saniye kalmıştı ama ağzından çıkmadı. Menilerinin akmasına izin verdi. Menileri boğazına fışkırdığında kız nefessiz kaldığı için öğürdü ve ağzındakilerin bir kısmını yutarak diğerlerini tükürdü.

İşi bitmişti, demek ki gide bilirdi. Aletini pantolonun içine koyup ayağa kalkmaya çalıştı. Lakin kız hızla ayağa kalkıp onun yataktan kalkmasına izin vermedi.

"Sadece bu kadar mı?"

"Bu kadar"  

"Bir öpücük yok mu, peki? - dedi dudağındaki kalan menileri yalayarak. Bu görüntü karşısında miğdesinin bulandığını hissetdi Hyunjin. Kızın dudaklarına uzandığı sırada izin vermeyip geri çekildi ve kaşlarını çattı.

"Öpüşmeyeceğimizi söylemiştim.- dedi sert sesle ve onu itip oturduğu yerden kalktı.

"Ama..- itiraz etti kız.

"Aması yok. Gidiyorum ben." dedi ve komodinin üzerine yeterince fazla para burakıp odayı terk etti. Biraz olsun rahatlamıştı. Lakin San yüzünden kısa tuttuğu için geçen seferki gibi ihtiyaçlarını giderememişti. 

Felix onu çok zorluyordu. Önceleri bütün bedeninde hissettiği acı, artık son zamanlarda sadece erkekliğinde toplanıyordu. Buna katlanmak işkence gibi gelmeye başlamıştı. 

Ejderha Felixi istiyor | HYUNLIXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin