.
.
.
San ve Wooyoung'un yaşadığı yere geldiklerinde, Hyunjin arabayı park etti ve Felix'in elini tutarak arabadan indi. "Hazır mısın?" diye sordu. Felix gülümsedi ve başını salladı. Ayağını arabadan dışarı attığında belinde bir sızı hissetti ve yüzünü buluşturdu Felix. Hyunjin bunu fark edip endişelendi.
"İyi misin?"
"İyiyim."
"Ne oldu? Karnın mı ağrıyor? Neden karnını tutuyorsun?"
"Dün geceyi unuttun sanırım komutan. 4 kere üzerimden geçtin hatırlarsan."
Hyunjin bunu tamamen unutmuştu. Sesli bir şekilde güldü. Sonra yaklaşıp arabadan inmesine yardım etti. Onun narin ellerini elleri arasına aldı ve hafif eğilip bir bileğine dudaklarını bastırdı.
"Eve geçelim, Wooyoungda ağrı kesici olmalı bence." Felix sadece kafasını salladı ve onun bu hallerine tebessüm etti.
Birlikte kapıya doğru yürüdüler. Villa, geniş bahçesi ve modern mimarisiyle dikkat çekiyordu.Dış kapıya vardıklarında, San bahçedeydi.
San onları sıcak gülümsemesiyle karşılandı. "Hoş geldiniz!" dedi San ve Hyunjin ile sarıldı. Hyunjin "Hoş bulduk kardeşim." dedi. Sonra Sana Felixi gösterip "Felix. Sevgilim. Aynı zamanda takımımda asker."
San gülümsedi ve Felixle el sıkıştı. "Memnun oldum."
Sonra onları içeri buyur etti. Wooyoung da hemen yanınlarına geldi ve "Hoş geldiniz!" diyerek onları selamladı. Hyunjin tekrardan Felixi tanıntı. Wooyoung samimi bir gülümsemeyle Felixle görüştü ve "Memnun oldum" dedi.
San ve Wooyoung'un evi, sıcak ve davetkar bir atmosfere sahipti. Mis kokular mutfaktan geliyordu ve evde hafif bir caz müziği çalıyordu. San, "Umarım açsınızdır. Size özel bir şeyler hazırladık," dedi ve onları bahçedeki yemek masasının olduğu alana yönlendirdi. Bu akşam yemeği bahçede olacaktı anlaşılan.
Felix, Hyunjin'in arkadaşlarıyla tanışmanın heyecanını yaşıyordu. Onlarla tanıştıktan sonra, Hyunjin'in neden bu kadar yakın olduklarını daha iyi anladı. San ve Wooyoung, sıcak ve samimi insanlardı.
Masaya geçtiklerinde, yemek masasının üzerinin dolu olmasına rağmen mangalı fark ettiler. San, en yakın arkadaşına, "Etler hazır, hadi mangalın başına geçelim," dedi. Hyunjin ve San, mangal yapmak için harekete geçtiler. Bu sırada Felix, Wooyoung'a bir bakış attı. Sonra nazik sesiyle sordu.
"Yardıma ihtiyacın var mı? Yardım ede bilirim." Dedi Felix. Wooyoung gülümsedi ve onunla daha çok tanışmak istediği için "Aslında, salata yapmama yardım eder misin? Hem söhbet ederiz." diye sordu.
Felix hızla kafasını salladı ve onunla birlikte mutfağa adımladı. O da Wooyoungla tanışmak istiyordu. Wooyoung gerekli malzemeleri çıkardıktan sonra sordu.
"Hyunjin hyung ile ne zamandır berabersiniz?"
"Daha yeni. Pek uzun zaman değil." Bu sırada birlikte taze sebzeleri doğramaya başladılar.
"Ya.. Nasıl teklif etti?"
"Aslında özel bir şey yapmadı." Felix dudaklarını büktü. Onunla olmaktan keyif duyuyordu ama düşününce, şimdi bir şey yapmadığını fark etmişti.
"Öküz zaten. Senin gibi güzelliği nasıl etkiledi merak ediyorum." dedi Woo. Bu konuşma devam ederken salata yapmaya devam ediyordular. Domates, salatalık, biber ve marulları doğrayarak büyük bir kaseye koydular. Zeytinyağı, limon suyu ve tuz ekleyerek salatayı karıştırdılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha Felixi istiyor | HYUNLIX
FanfictionEjderha lanetlenmişti. Hyunjinin bedeninde, onun duyğularından beslenerek yaşıyordu. Istediği ise bir şey vardı. O da Felix...