Cool shade, stunner ,yeah, i owe it all to my dragon
.
.
.
1 hafta sonra
"Neden benimle konuşmuyorsun?" Hyunjin 1 hatfadır onunla pek iletişime geçmeyen ejderha ile konuştu. Felixi tanıdıktan sonra epey geveze olsa da eskiden de onunla konuşurdu. Şimdi tık yoktu.
"Konuşacak konu olmadı." Hyunjinin zihninde bu sözler yankılandı.
"Şikayet edecek konu?"
"Uzun zamandır Felixin yanından ayrılmıyorsun, keyfim yerinde." Kısa ve öz cevaplar veriyordu ejderha. Hyunjin bir terslik olduğunu düşündü.
"Bak benden bir şey sakladığını düşünmeye başladım. Ne oldu?"
"Beni çok iyi tanıyorsun. Evet bir şey oldu. Hemde çok güzel bir şey. Ama sana nasıl anlatacağımı bilmiyorum."
"Güzel bir şey mi? Anlat işte."
"Dönüşmem gerek."
"Lanetle ilgili mi?" endişe ile sorduğu sorusunun cevabında "Evet" sözü zihninde yankılandı. Ejderhanın ve onun üzerinde lanet vardı. Bu konuyu Felixe söylememişti ama epey ciddi bir konuydu.
Hyunjin kampın önünde kurulan ateşin karşısında oturuyordu. Bu konuşmadan sonra ayağa kalktı. Ejderhanın dönüşmesi için açık bir alana gitmeliydi. Bu günkü eğitimin bu ormanda olması işini kolaylaştırmıştı. Bir kaç dakikaya her zamanki açık alana gide bilirdi.
Sandalyesinden kalktığında çadırından çıkan Felixi fark etti. Ona doğru geliyordu. Adımlarını yavaşlattı ve Felixin yanına gelmesini bekledi. Ona gülümseyerek gelen Felixe küçük bir tebessüm gösterdi.
"Uyumadın mı hala?" diye sordu. "Yarınkı eğitim saat sabah 5te. Dinlensen iyi olur."
"Uyuyamadım. Nereye gidiyordun?" dedi. "Kısık mırıldanmalarını duydum ama hiç bir şey anlamadım. Ejderha ile mi konuşuyordun?"
"Şşşş! Her kes uyuyor. Biri uyana bilir." dedi kısık sesle. Felix yanlış yaptığını anlayıp elini dudaklarına götürdü. "Evet onunla konuşuyordum." diye devam etti.
"Ne diyor? Her şey yolunda mı? Bende onun sesini duymak istiyorum. Aslında uzun zamandır görmüyorum biliyorsun di mi?" Hyunjin Felixin hızla ard arda dizdiği cümlelere güldü.
"Özür dilerim ama onun sesini duyamazsın. Onun sesi zihnimde yankılanıyor, biliyorsun." Felix suratını astı. Şimdi gerçekten tatlı görünüyordu. Soğuk olmasın diye üzerine giydiği kalın kiyafetler ona büyüktü. Üstelik asker şapkasını takmadığı için uzun sarı tutamlar ateşin vurduğu ışıkla daha da parlıyordu.
"Nereye gidiyordun?" diye sordu.
"İşim var."
"Bir sorun yok değil mi?"
"Yok Felix. Olsa söylerim. Sadece ejderhamın dönüşmesi gerekiyor."
"Çok sinirli ve ya hasta olduğunda dönüşmesi gerekmiyor muydu? Bir sorun var ve bana söylemiyorsun öyle mi?" dedi Felix kırılmış bir tonda. Hyunjin onun için endişelenen bedeni görüp ona bir adım daha yaklaştı ve aralarındaki mesafeyi çok aza indirdi. Bir eli boşta kalırken diğerini yavaşça sarı tutamlara değirdi ve yüzüne düşen sarıları arkaya taradı.
"Gerçekten bir sorun yok. Bazen bir sebep olmadan da dönüşe biliyor. Hem ben kalbimde yaşayan varlığı özlemiş olamaz mıyım?"
"Bende seninle gele bilir miyim?" Felix ellerini Hyunjinin omzuna koydu ve istekle sorusunu sordu. Lakin birden kendisini kaybedip ona çok yaklaştığı için anında ellerini geri çekti. Hyunjinin ise elleri hala onun saçlarındaydı. Son kez okşayıp dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha Felixi istiyor | HYUNLIX
FanfictionEjderha lanetlenmişti. Hyunjinin bedeninde, onun duyğularından beslenerek yaşıyordu. Istediği ise bir şey vardı. O da Felix...