.
.
.
Operasyondan dönmüşlerdi ve gece karanlığı kampın üzerine çökmüştü. Hyunjin, Felixle birlikte odasında dinleniyordu, başını Felix'in göğsüne yaslamış, gözlerini kapatmıştı. Operasyonun stresi ve yorgunluğu, Hyunjin'i çocuk gibi savunmasız hale getirmişti. Felix, onun saçlarını nazikçe okşarken, içindeki sevgiyi ve şefkati hissediyordu.
"Ee anlat?" dedi Felix, yumuşak bir sesle. "Bana karmaşık olan hikayenizi anlatacaksın."
Hyunjin derin bir nefes aldı, gözlerini hafifçe aralayarak Felix'e baktı. "Babam sert bir komutandı," dedi ağır bir şekilde. "Askerlerine karşı acımasızdı. Disiplin, onun için her şeyden önce gelirdi. Hataları affetmezdi, en küçük hatada bile ceza verilmesini savunurdu. Onun için disiplin ve başarı, insani duyguların önüne geçerdi."
Felix, Hyunjin'in sözlerini dikkatle dinliyordu. Hyunjin'in babasının sertliği ve disiplinine rağmen, onun ailesine olan sevgisini merak etti. "Peki ya aile olarak nasıldı?" diye sordu Felix, yumuşak bir tonla.
Hyunjin biraz duraksadı, ardından devam etti. "Ailesine karşı hep düşkündü. Bize hiç zarar vermezdi. Bana bir kere bile vurmadı, sesini bile yükseltmezdi. Askerlerine karşı ne kadar sertse, bize karşı o kadar yumuşak ve sevecendi. Onun yanında kendimi hep güvende hissederdim. Anneme ve bana olan sevgisi, onun en büyük yumuşaklığıydı."
Felix, Hyunjin'in anlattıklarını sindirerek dinliyordu. "Bu, onun askerlerine olan sertliğini daha da anlaşılmaz kılıyor," dedi düşünceli bir şekilde. "Bir insan nasıl bu kadar farklı iki yönü barındırabilir?"
Hyunjin, başını salladı. "Bazen düşünüyorum da, belki de babamın askerlerine karşı bu kadar sert olmasının nedeni, bize, askerlerine daha iyi bir gelecek sunma çabasıydı. Onun gözünde disiplin ve başarı, bizim güvenliğimizin teminatıydı. Ama bu, Seungmin Yarbay ile olan ilişkimi zorlaştırdı."
Felix, merakla sordu. "Seungmin Yarbay senin tam olarak neyin oluyor?"
"Seungmin Yarbay'ın babası, babamın yakın arkadaşıydı. Küçükken bizde arkadaştık. Yani... sayılır. Babamla birçok konuda aynı fikirdeydiler ama Seungmin Yarbay'ın babası, babamın aksine, herkese karşı iyi davranırdı. Tek bir kişi hariç: kendi oğlu Seungmin. Ona karşı inanılmaz derecede katıydı, sürekli eleştirirdi ve asla tam olarak yeterli görmezdi. Onu yarbay yapmayı başardı ama bu süreçte Seungmin'in ruhunda derin yaralar açtı."
Felix, başını sallayarak dinledi. "Bu, Seungmin Yarbay'ın seninle olan düşmanlığını açıklıyor. Babasının gölgesinde kalmanın getirdiği baskıyı ve kıyaslamaları taşımak zorunda kaldı. Belki de senin yerinde olmak istedi."
"Belki," dedi Hyunjin, derin bir iç çekerek. "Her ikisi yarbaydı. Her ikisi çocuklarının geleceği için çalışıyordu. Sadece babam çok üzerime düşmedi. Komutan olmam onun için yeterdi. Ve ya asker olsam bile bir şey demezdi. Ama Seungminin babası onun en iyi olması için onu zorluyordu."
"Her kese iyi, ama evladına çok katı..." diye mırıldandı Felix.
"Evet," dedi Hyunjin. "Babam, beni yetiştirmekte Seungmin'in babası kadar başarılı olamadı belki ama benim gözümde en iyi babaydı. Seungmin ise, babasının gölgesinden çıkmak için sürekli kendini kanıtlamaya çalıştı. Bu yüzden benimle olan ilişkimizi hep karmaşık hale getirdi. Babamın kötü biri olduğunu ima ederek beni vurmaya çalışıyor. Aslında kesinlikle haksız değil... Babam çok şey yaptı ama o benim, bizim her şeyimizdi."
Felix, Hyunjin'in sözlerini sindirirken, onun elini nazikçe tuttu. "Seninle gurur duyuyorum," dedi içtenlikle. "Diğerlerinin ne dediğini düşünmeden, babanı seve bilmişsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha Felixi istiyor | HYUNLIX
FanfictionEjderha lanetlenmişti. Hyunjinin bedeninde, onun duyğularından beslenerek yaşıyordu. Istediği ise bir şey vardı. O da Felix...