Part 15

259 29 11
                                    

Iyi okumalar

I call Felix trouble, but Hyunjin calls him "Mi luz solar"

Felix knows exacly what  he's doing to him.

Hyunjin konumu gönderir göndermez, kapıya yöneldi. Felix'in bu kadar üzgün olmasına neyin sebep olduğunu bilmiyordu, aksilikten her zaman onun her duygusunu hisseden bedeni, bu sefer hiç bir şey hissetmemişti. Bağ zayıflıyor muydu?

Beklerken içindeki endişe giderek artıyordu. Gökyüzü adeta yarılıyordu. İnşAllah kazasız belasız ona gele bilirdi. Felix'in bu kadar üzgün ve ağlamaklı olması, Hyunjin'in aklında binbir türlü senaryo oluşturmuştu.

"Ona ne oldu? Neden endişesini hissedemedim?"sordu ejderhasına.

"Bende bir sorun hissetmiyorum. Her şey yolunda."

"Bağ kırıldı mı? Aramızdaki bağ? Belki o yüzden hissedemedik?"

"İmkanı yok."

Felix, Hyunjin'in evine geldiğinde yağmur şiddetle yağıyordu. Birkaç dakika sonra, Hyunjin kapının önünde onun arabasının farlarını gördü. Hyunjin, hızla kapıya yaklaştı.

Felix arabasından inip Hyunjinin evine doğru koşarken sırılsıklam olmuştu. Kapıyı açtığında Hyunjin, Felix'in bu halini görünce daha da endişelendi. Felix, ıslak bir kediye benziyordu; saçları ve kıyafetleri tamamen su içindeydi. Gözlerinden yaşlar süzülüyordu.

"Felix, ne oldu? Gel içeri, çabuk!" dedi Hyunjin, onu hemen içeri alarak kapıyı kapattı.

Felix titreyerek, ağlamaktan boğuklaşmış bir sesle, "Komutanım... kolum... ne olduğunu bilmiyorum..." dedi ve t-shirtünü sıyırarak kolunu gösterdi. Kolunda beliren parlak ışık saçan bir alev dövmesi vardı. Hyunjin, bu manzara karşısında şok olmuştu. Ne olduğunu bilmiyordu ama Felix'in sakinleşmesi gerekiyordu.

"Felix, sakin ol. Ejderhama soracağım, tamam mı? Sakin ol," dedi Hyunjin, onun omuzlarını nazikçe tutarak gözlerinin içine baktı. Felix'in gözlerinde hem korku hem de şaşkınlık vardı.

Felix, gözyaşları içinde Hyunjin'e baktı. "Ama neden şimdi? Neden böyle oldu?" diye sordu.

Hyunjin, bir kaç saniyelik onun saçlarını okşayarak, "Bilmiyorum, Felix. Ama halledeceğim, tamam mı? Hadi içeri." Onu içeri aldı ve onu salona yönlendirdi. Salona vardıktan sonra kanepenin üzerindeki battaniyeyi onun üzerine örttü üşümemesi için.

Ejderha, Hyunjin'in zihninde yankılanan bir sesle cevap verdi, "Bu dövme başkalarının ona yaklaşmaması için yaptığım bir şey. Sadece onu korumak istemiştim. Ona zarar vermez ama korkmuşa benziyor." Bir tersliğin olmaması Hyunjini rahatlatmıştı. 

Ejderha devam etti. "Bu yüzden bir şey hissetmedik. Çünkü korkacak bir şey yoktu."

Hyunjin, bu cevabı alınca derin bir nefes aldı. Felix'e dönerek, yanına oturdu. Korkacak bir şeyin olmadığını anlatmak için t-shirtün kolunu tekrardan nazikçe kaldırdı ve dövmeyi gösterek dedi.

 "Felix, dinle. Bu dövme, seni korumak için. Bak sadece onun ateşinin sembolü. Artık ağlama tamam mı?" Parmağını dövmenin üzerinde gezdirdikten sonra gözlerinin içine baktı. 

"Acıyor mu?" Felix kafasını iki yana salladı. Kolu acımıyordu. Sadece korkmuştu işte.

Hyunjin derin bir nefes verdi. Ellerini onun sarı saçlarına atarak "Korkuttun beni." dedi ve onu rahatlatmak için ellerini bir süre üzerinden çekmedi.

Ejderha Felixi istiyor | HYUNLIXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin