Part 16

261 29 12
                                    

İyi okumalar!

You were so loyal to him that you even betrayed yourself

Hyunjin Felixi korumak istedi.

.

.

Felix, sabah gözlerini açtığında kendini Hyunjin'in evinde bulduğu için garip bir şekilde mutlu hissetti. Yataktan kalkıp banyoda yüzünü yıkadıktan sonra mutfağa doğru ilerledi. Hyunjin, sabahın erken saatlerinde kalkmış ve kahvaltıyı hazırlamıştı. Felix mutfağa girerken, taze kahve kokusu ve pişen yumurtaların kokusu etrafı sarmıştı.

"Günaydın," dedi Hyunjin, Felix'e gülümseyerek. "Kahvaltı hazır."

Felix gülümsedi ve "Günaydın. Bu kadar erken kalkıp kahvaltı hazırladığın için teşekkür ederim," dedi.

Hyunjin, kahve fincanlarını masaya yerleştirirken, "Bu kadarcık olsun. Dün gece çok zor bir geceydi senin için. Bu sabah biraz rahatlamanı istedim," diye yanıtladı.

Kahvaltı masasına oturdular ve birlikte sessizce kahvaltı etmeye başladılar. Felix, Hyunjin'in yanında kendini rahat ve güvende hissediyordu. Kahvaltı sırasında ara sıra birbirlerine gülümseyerek bakıyor, küçük konuşmalar yapıyorlardı.

Kahvaltı bittikten sonra, Hyunjin masayı toplarken Felix de ona yardım etti. Sonrasında Hyunjin, Felix'e dönerek, "Birlikte komutanlığa gitmemiz gerekli. Kıyafetlerin hala ıslak, bu yüzden en küçük olan kıyafetlerimi sana vereceğim. En azından üniformanı giyene kadar bunlarla idare et," dedi.

Felix, Hyunjin'in verdiği kıyafetleri giydiğinde, üzerindeki kıyafetlerin ona biraz büyük geldiğini fark etti. Ancak bu durum onu rahatsız etmedi, aksine Hyunjin'in düşünceli olması onu mutlu etti.

"Teşekkür ederim, Hyunjin. Aynen sen kokuyor bunlar" dedi Felix ve kazağın yakasını küçük burnuna getirdi.

Hyunjin, "Çok tatlı görünüyorsun." cümlesini sesli söylediğini fark etti bir anda 

"Yani kiyafetler çok tatlı görünüyor."

Saçmaca dediği şeye Felix gülmeden edemedi. Evet gerçekten tatlı görünüyordu. Bunu kendisi de biliyordu. Hyunjinin fark etmesi güzeldi. Zaten Hyunjin Felixe çekiliyordu, değil mi?

Birlikte evden çıktılar.

Hyunjin'in arabasıyla komutanlığa doğru yol aldılar. Bu yüzden Felix'in arabası Hyunjin'in evinde kalmıştı. Yol boyunca, Felix ve Hyunjin sessiz bir uyum içinde ilerlediler. Ara sıra birbirlerine bakıp gülümsüyor, aralarındaki sessiz anlaşmanın tadını çıkarıyorlardı.

Komutanlığa vardıklarında, tam zamanında olduklarını fark ettiler. Hyunjin, Felix'e dönerek, "En azından üniformanı giymek için biraz vaktin olacak," dedi.

Felix, "Evet, iyi ki buraya seninle geldi-" cümlesini tamamlayamadan hapşırması bir olmuştu. Bu zaman Hyunjin onun küçük burnunun kızardığını fark etti. Kaşlarını çattı.

"Hasta mı oldun?"

"Sanmam. Çok yağmurda kalmadım bile." diyerek itiraz etti Felix.

"Sakın hasta olma. Seni hasta görmek istemiyorum." Bunu söylerken kaşları hala çatıktı Hyunjinin. Hyunjinin onun için endişelenmesi Felixin hoşuna gitmişti. İçtenlikle bir gülümseme sundu ona. Sonrasında birilerinin onları birlikte görme olasılığını düşünerek arabadan indi. Kapısını örtmeden önce:

"Siz hastasınız komutanım. Bana." dedi çocukça ve onun bir şey söylemesine izin vermeden arabanın kapısını sertçe örttü. Sadece gergin ortamı neşelendirmek istemişti. Koşarak o alandan ayrıldı.

Ejderha Felixi istiyor | HYUNLIXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin