Oda sıcacık sardı onu kollarına. Doktor geldikten sonra taburcu olup kocaman lüks araçlar ile yola çıkıp yine kocaman bir konağın önünde durup indiler.
Bir hafta sonra seni kucağımda tekrar sokucam evimizin içine. Ve seni kucağımdan indirmeyi hiç düşünmüyorum yavrum.
Rıza utanarak yine kıpkırmızı olmuştu. Onu bu konakta neler bekliyordu kim bilir.
_______________________________________
Rıza Büyülenmiş gibi etrafına bakıyordu. Yağız ise daha avluda etrafındakilere görevler yağdırmaya başlamıştı.
Belinde hissettiği sıcacık kocaman ellerle ilkin irkilsede, onun yönlendirmesi ile merdivenlerden çıkıp büyük avluya ulaşmışlardı.
Karşısında onlara gülümseyerek bakan kadını evlerinde de görmüştü. Hanım Ağaydı o. Yanında tıpkı Yağıza benzeyen kız ise muhtemelen kız kardeşiydi isminin Yeliz olduğunu işitmişti.
Hanım ana: Hoşgelmişsiniz sefa getirdin oğul. Gel hele öp ananın elini.
Rıza çekinerek öptüğü elden sonra hafif kilolu kadının kolları aradında bulmuştu kendini. Kadın sevgi ile kucaklıyordu damadını.
Hoş gördüm Hanım ağam.
En azından haddini biliyor. Yeliz'in bu kinayeli sözlerini yalnızca Yağız duymuştu.
Öfkesini bastırmaya çalışmasının sebebi Rızayı yeterince ürkütmüş oluşuydu.
Bu da kız kardeşim Yeliz! senden bir yaş ufaktır. Örtünü adetini edebini ve haddini bilerek yetişmiştir. Öp enişte Ağanın elini!
Yeliz: Ana....
Hanım ana: Adettir ağabeyin neyse Rızada odur bu konakta öpesin!
Lütfen hiç gerek yok bunlara çok utanırım ben.
Yeliz: Bak küçük o... Ağa'da istemiyor.
Yağız yaklaşıp kulağına eğildi. Duydukları ile yüzü kireç gibi olmuştu genç kızın sendeleyerek gidip elini öptü oğlanın.
Rıza çok şaşırsada belli etmedi. Masaya geçtiklerinde bu kez Rıza eğilip sordu.
Ne dedin kıza yazık değil mi? Korkudan rengi attı.
Gülüm sen bilmiyorsun anlatırım. Ne yapmış, ne demiş sen öyle olması gerektiği içindir. Dik dur sen demek ben demek unutma bunu.
Unutmam ağam.
Yeliz'e ne mi demişti?
Kardeşim dedim sineye çektim diye şımardın öyle mi? Evlenme yaşın gelmiştir ha Yeliz uygun bir aşiret bulayım sana yoksa hala sözümü tutayım? Karar ver sevdiğine saygı duyup sevdiğine mi varacan? Yoksa.....
.
.
.
Yavrum bu düğün alışverişinde dosta düşmana karşı o mendebur ananın yanında olması şarttır. Lakin korkmayasın bende anamda seni yalnız komayız.Sen nasıl uygun dersen ağam.
Yahu Rızam Yağız de, sevgilim de kocam de Ağam ne ya!
Adınla mı sesleneyim elin içinde?
Her yerde yatak değil orda başka fantazilerin var.
Hiç utanmıyor vallaha utanmaz adam.
Hızla uzaklaşan sevdiğinin ardından iç çekerek bakıyordu. Sevdiğini onlara göstermiycekti düğünden sonra. Lakin aklının onlarda kalmaması için bazı önlemler almıştı.
Hasan bak hele, naptın dediklerimi?
Hasan: Ağam dediğin gibi düzgün göze batmıyacakları bir mahalleden ev alıp dayayıp döşedik. Kayınbabaya da bir dükkan açtık.
İyi yeterde artar o itlere. Düğün günü bizden bir kızı ver Rızanın yanına saniye ayrılmıycak yanından. Hoş 10 dakika da alıp çıkacam ama olsun.
Hasan: Emrin başım gözüm üstüne.
.
.
.
Niye sarkıttın yüzünü gülüm? Beğenmedinse de başkalarını getirsinler?Kıyumcudalardı şimdi Rızanın yücü düşmüştü anasının balışları ile.
Anasının yüzü buruşmuştu. Tiksinti ile bakıyordu oğluna. Kızı layıktı bu mücevherlere o değil.
Ana: Aman ağam o ne anlarda desin uğursuz.
Hanım ana: Evladım az çıkın hele dışarı bizede soğuk gazoz filan söyleyin yandık.
Derhal deyip çıkmışlardı dükkandan hepsi. Hanım ağa Rızanın annesinin kolunu büküp tezgaha bastırdığı yüzüne tiksinerek konuştu.
Hanım ana: Bana bak kadın sen karşında kimlerin olduğunu unuttun edepsizlik edersin ha damadıma! Burda bulunma nedenin onun hatırı kırarım boynunu özür dile damadımdan!
Ana: Affet oğlum.
Oğlun yok kadın senin özür dilerim Ağam diyceksin. Dile özrünü siktir git köşede otur edebinle.
Ana: Affet Rıza ağam.
Şimdi güzelim neyi beğenmedin de bana.
Yağız bunlar çok fazla ben küçüçük bişiyim altında kaşırım bu kadar ağırlığın almayalım çok hepsi.
Hanım ana: Yerim senin tatlı dilini. Az bile bunlar hem dert etme kutu koyarız milletin takıcağını üstüne taktırtmayız.
Hanım ana birde millet takıcak?
Hanım ana: Hahahaha çok yaşa emi sen. Koskoca Kadim aşiretinin ağası evleniyor oğlum. Bunlar nişan için daha düğün için alınacaklar var.
Kuş kadar bişisin bol bol yediricem ben sevdiğimi hiç tasa etme sen.
En son hep birlikte yatak odası ve oturma gurubu seçmişlerdi. Konak'ta ki en üst kat müstakil bir daire gibi ağaya tahsis edilmişti.
Ana: Hanım ağam Rızayı alıp gidiyorum işimiz bitti. Yarın gelir usulüyle alırsınız evden.
Rıza öyle panik olmuştu ki Yağızın kolunu sıktığının bile farkında değildi.
Şefkatle okşadı kolundaki eli Ağası. Hanım anası gülümseme bahşetti ona.
Yarın yanında özel koruması ile kızalma merasimi öncesi 10 dakika önce yani bırakıp bizzat yine ben alıcam.
Ana: Yakışı kalmaz ağam. Oğlanın evidir neyicede dimi Rıza!
Hayır değil! Hiç evim olmadı ki şimdi olsun. Anamı duydun yarın adeti yerine getiririz.
Anası dahil herkez şaşırmıştı. Arabaya baş başa bindiklerinde Yağız ellerini tutup öptü hasretle.
İşte tam Kadim aşireti danadına yanaşır bir duruştu Rıza ağam.
Rızanın gözleri ilk defa mutlulukla ışıldıyordu.
Bölüm Sonu...
Yeni bölümde görüşmek üzere✌
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağanın Minik Sevdası
ChickLitHikayemiz paralel evrende geçmektedir. Eşçinsel evlilklerin normal görüldüğü bir Aşiret kurgusudur. Kadın Aşireti Ağasının aşkı ilk kez Rıza ile tadıp dolu dizgin bu aşkı yaşadılları bir kurgudur. Rızamız mini minnak çift cinsiyetli ( Rahmi var d...