Rıza o evin kapısında gerilmişti. İçerde hiç mutlu anısı olmamıştı, gün yüzü görmemişti bu evde. Canını en çok bu yakıyordu.
Çok mutlu olucaz sevdiğim, sana söz veriyorum.
Çok mutlu edicem bende seni, sana layık sevgine layık olmak için çok çok sevicem seni Ağam.
_______________________________________
Yanında tedbir amaçlı koruması ile evine sonkez adım attı. Kapıda onu güler yüzle babası karşıladı.
Rıza ilk defa babasını ona gülümserken görüyordu. Demek böyle hissettiren bişiydi aslında ailen olması.
Babası: Hoşgeldin veli nimetim. Geç geç hanım koş soğuk bişi getir oğluma.
Annesi elinde buz gibi bir limonata koşup geldi. Eee bu kadında gülüyordu.
Ana: Hoşgeldin oğul al iç yanmışsındır.
Burda neler oluyor? Aileme ne yaptınız?
Baba: Hahaha haklısın kıymetini bilemedik. Sayende yeni işimiz evimiz olmuştur. Ağanın gözü senden başka bişi görmez olmuş.
Ana: Bizi konağa yanına aldıracak oğlum. Nedir o müstakil ev konağın yanında değil. Hem ablana attığın kazığı telafi etmek şart!
Hadi ya.... Bana aşık, beni istemeye gelen adama varıyorum diye bu neyin telafisi ana?
Ana: O çok güvendiğin ağan yok! Alırım ayağımın altına ha! Ablanı vurdu o herif kan parası o ev!
Koruma: o elini indir hiç acımam kafana sıkma talimatı aldım!
Babasının elleri titriyordu korkudan. Rıza ise hiç olmadığı kadar özgüvenliydi karşıladında.
Karşınızda ezdiğiniz zavallı yok! Kadim aşiretinin Hanım ağası var karşında.
Nare: Bak hele bak havaya bak. Orospu.... Senin bozuk olduğunu lanetli olduğunu desek ne halt edeceksin?
Ana: Heç eşşek gibim ne diyorsak yapıcan duydun.
Hahahaha ya ben büyürken sandımki, bak gerçekten lanet sandım ha. Meğer onu mucize gören beni el üstünde gezdirmeye değer görmemd sebepmiş tüh tutmadı tehtitin.
Nare kıpkırmızı oldu sinirden. Mümkün değildi kim isterdi böyle bir çocuğu.
Nare: Yalan dersin kim ister ucubeyi?
Rıza Korumaya dönüp telefonu rica etti. Kısa sürede açıllan telefonu hoperlörleri açıp dinletti ailesine.
Yağızım... Burdakiler derki benim çift cinsiyetli oluşum beni ucube yaparmış, beni istemez mişsin?
Yağızın kurban olsun yoluna gülüm. Hayırlusı ile bir evladımız olunca şenliği seyrederler. Yeter bu maskaralık geldim aç kapıyı güzelim.
Nare: Büyücü bu ana koskoca ağayı ne hale komuş!
Kes ve hasetinden öl cadı!
Yağız gülüyordu Rızanın bu haline, Rıza da banane diye omuz silkiyordu. Hak etmişlerdi.
.
.
.
Rıza tüm gözlerin üzerinde oluşundan çok utanıyordu. Yağız sımsıkı birleştirdiği ellerini bir an olsun ayırmamıştı. Rahatlaması için sık sık okşuyordu.Takı merasimine geçiliceği sırada Yağız eşinin kulağına eğildi.
Güzelim adamlarla tokalaşma kimse ölmesin. Kadınlarda kocalardan çekinmeyen yanaşıt mesafeni koruyasın!
Çok mu kızarsın bana? Ama ben yanaşmamda onlar gelirse kızma olur mu?
Alnını öptü Yağız kimseden çekinmesi yoktu. Herkes onun kıymetlisi olduğunu bilsin, ayağını denk alsındı.
Sana kızarmıyım güzelim. Sen rahat ol bitanem.
.
.
.
Saatlerce sandıklar dolup dolup taşmıştı. Rızanın küçücük bedeni bunca ağırlığı kaldıramıyordu. Yağız sık sık altınları eşinin üzerinden alıp kutuya atıyordu.Takı merasimi sonunda bittiğinde ikili biraz nefes almak için onlar için ayrışmış özel odaya geçtiğinde. Rızanın gözleri dolmuştu.
Gülüm... Nen var neye ağlıyorsun?
Kocam... Kızma ama olur mu?
Söyle gülüm kızmam söz.
Çok acıktım ben midem bulanıyor artık. Bir lokma ekmek verseler ya. Bunca altını mı kemiricez? Yemek yok hani zenginiz de ne oldu açım ben.
Yağız hızlı hızlı konuşup söylenen oğlana bakıp bastı kahkahayı. Yanaşıp uzunca öpücük kondurdu dudaklarına.
Hasan... Gel hele.
Hasan:Emret ağam!
Öldük acımızdan hemen hızlıca yemek getir. Gelin ağan huysuzluk eder.
Hasan: Emrin olur Gelin ağam hazırdır sofranız yan odada buyurasınız.
Hihhh Hasan abi valla sana laf etmedim. Uyduruyor bu ağan gerçekten!
Hasan: Gelin ağam diyorsa doğrudur.
Ağan yalancı öyle mi Hasan?
Hasan: Gelin Ağam diyorsa öylesin ağam.
Duydun mu güzelim artık senin sözün geçiyor. Gel yiyelim yemeğimizi hızlı daha bitmez bu düğün.
Yiyelim kocam çok açım.
Bende çok açım be yavrum, kolayımada doymam gibi duruyor.
Rıza yutkunum gösterilen masaya geçip bir güzel karnını doyurdu. Sonra salona geri dönmek zorunda kalmışlardı.
Rıza yerine oturmuş Yağız ise saatlerce Halay çekip dosta düşmana gövde gösterisi yapmıştı.
Rıza üzerinde izlenilmenin tuhaf gerilimini taşıyordu. Hanım anası bir saniye olsun ysnkndan yöresinden ayrılmamış gelen tebrikleri damadı ile kabul etmişti.
Yanlarına gelen uzun boylu esmer adam bakışlarını Rızanın üzerinde tutuyordu. Kendine uzatılan el ile öylece kala kalmıştı genç oğlan.
Tebrik ederim Küçük ağam. Ben Yağızın Halaoğlu Esat..
Rıza Yağızın takı öncesi telkinini hatırlayıp uzatılan eli kibarca başını sallayıp tebliğini kabul etmişti.
Rıza: Bu kadar yabani olma YengeM! Sondaki baskın imadan hiç hoşlanmamıştı Rıza.
Hoşgeldin Halamoğlu... Ben yabani seviyorum sıkıntı yok.
Rıza bozulsa da bunu belli etmemeye çalışıyordu. Yağızın ise gözleri parlıyordu. Sevdiği onun dediklerini önemseyip ona göre davranmaya çalışıyordu.
Hanım ana: Geç otur Esat el gibi geldin, el gibi durma otur.
Rıza yapılan imayı anlasada başı ile teşekkür edip yandaki masaya geçip sessizce oturdu.
Gülüm yoruldun bilirim de az kaldı. Soğuk bişi getirsinler mi?
Ana soğuk bişi içelim beraber istersin?
Hanım ana damadının ince fikrine hayran olmuştu.
Hanım ana: Yok evladım sağol sen iç yandın. Yağız az otur eşinin yanına çok yalnız bıraktın.
Tamam anam burdayım merak etme.
Düğün bitip herkesle vedalaşımış yorgun ikili evlerine gelmişti bile.
Gavur adeti ama güzel adet ha! Gel bakalım ceylanım ait olduğun yere kucağıma.
Bölüm Sonu....
Yeni bölümde görüşmek üzere ✌
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağanın Minik Sevdası
أدب نسائيHikayemiz paralel evrende geçmektedir. Eşçinsel evlilklerin normal görüldüğü bir Aşiret kurgusudur. Kadın Aşireti Ağasının aşkı ilk kez Rıza ile tadıp dolu dizgin bu aşkı yaşadılları bir kurgudur. Rızamız mini minnak çift cinsiyetli ( Rahmi var d...