Ağanın Minik Sevdası

b. 46

Affedicek bişi yokki yavrum. Kırıldım hatayıda kendimde arıyorum.

Rıza yerinden doğrusu telaşla.

Yok sen mükemmel bir aile babasısın hatan filan yok kocacım.

Yerim o dilini adam. Her halin mi güzel, her halin mi cilveli olur!

Yaaaa hasta hasta ama adam. Sınra iyileş azarız.

Söz mü?

Söz.
______________________________________

Bir kaç hafta sonra ikizler konağa dönmüştü. Okulları kısa süreliğine tatildi çünkü.

Rüzgar hala çok üzgündü. Gittikçe içine kapanmıştı genç adam. Telefonu çaldığında arıyan Sevgilisi Handeydi.

Rüzgar: Handem... Neden ağlıyorsun? Canım için sakin sakin anlat..... Benim babam mı?

Uzun bir telefon konuşması sonrası Rüzgar kan çanağı gözleri ile konaktan ateş topu gibi çıktı.

Rızanın şansına Yavuz Ufuk ve Egemenle sinemaya gitmiş, Hasan şirketteydi.

Yunus'u peşine taktığında yakalıyamadım Ağam demişti. Yağızında toplantısı vardı. Küçük bedenine yaşananlar ağır geliyordu ki. Telefonu acı acı çaldı.

E-fendim Hasan abi.

Hasan: Ağam Rüzgar geldi şirkete kötü çok dağılmış durmadı ağamın odaya gitti. Sen gelsen iyi olur.

Ne! Hemen geliyorum abi.

Hanım ana: Oğlum korkutmayın beni ne oldu? Sakın ol arayı bul güzel gözlüm.

Tamam ana sen dertlenme.

Tam böyle dese de yol bitmek bitmemişti. Kalbi kuş misali çırpınıyordu.

Şirket

Rüzgar, Yağızın toplantıda olduğundan bir haber perişan bir halde çalmadan daldı koca cüssesi ile odaya.

Yağız oğlunun halini görmüş, hemen sekreterine seslenmişti.

Toplantı bitmiştir! Boşaltın odayı derhal!

Rüzgar nefes alamıyor öfkesi, hüznü onu boğuyordu. Son kişide kapıyı ardından kapatıp çıktığında, Rüzgar ayakta dikilen babasının dizlerinin dibine yığılmıştı.

Ellerini kendi dizine saran, hıçkırarak ağlayan oğluyla öylece kala kaldı adam.

Bal gözlüm, canımın canı ne oldu de Baba'ya! Dünyayı yakarım senin bir damla göz yaşın için he babam.

Rüzgar: Yapma baba eziliyorum ölüyor kahrımdan babam.

Rüzgar kalk çabuk ve anlat!

Koca cüssesini bebek gibi kucaklayıp koltuğa kaldırdı. Göğsünde ağlayan oğlu ile içi yandı adamın.

Babam ilk göz ağrım, gözümün nuru neyin var? Kim üzdü viran etti seni?

Rüzgar: Sen yaptın ya babam. Hak etmeyen oğluna kol kanat gerip sevdiğini evladın saydın ya. Ezildim kaldım enkaz altında. De sevginin sonu yok mu babam?

Ahh benim tipi bana, gönlü sevdalıma benzeyen oğlum. Yok malesef sevgim sonsuz bir okyanus size.

Rüzgar duydukları ile dahada içli ağladı. Uzun bir süre sakinleşmesini bekledi oğlunun. Masadaki peçete ile tıpkı küçük bir çocukken yaptığı gibi sildi sümükleri akan oğlunun yüzünü.

Bal oğlum benim, daha iyi misin? Doktor çağırtayım mı?

Rüzgar: Yok istemem, Su vardı dimi içiyim mi?

Hahahaha sıpam benim var var olmaz mı sevdiğin o soğuk çay zımbırtısından da var.

Rüzgar ilk defa gülümseyip öptü yanaklarından.

Rüzgar: İyiki varsın babam, hak etmediğiminde üstünde seviyorsun beni.

Bu sefer kapı yine aniden açılınca  Yağız tam küfür edecekti ki gelen kişi ile gülmeye başladı.

Yavrum basmak için yanlış zamanda ve kişi değilmi?

Siz ikiniz beni öldürecek misiniz? Yüreğime iniyordu! Oğlum sen niye babanın şirketini basıyorsun?

Bağırma bal gözlüme yavrum. Zor sakinledi ağlaması.

Rızanın duydukları ile az önceki siniri uçup gitti.

Rüzgarım bebeğim, canımın canı ne oldu birden?

Rüzgar minik adamı sarıp sarlamaldı. Boyun girintisine küçüklüğündeki gibi saklandı oturduğu yerde.

Rüzgar: Babam Hande'nin ailesi ile görüşmüş. Onları ikna etmiş barışmak için. Hande mutluluktan ağlıyordu telefonda.

Yağızım...

Yağız uzaktan öpücük attmayı ihmal etmedi eşine.

Rüzgar: Birde niyetimiz ciddi Hande bizim kızımız münasip bir vakitte bu işin adını koyalım demiş, onlarda kabul etmişler.

Kızımı oyalıycakmıydın yoksa köfte!

Rüzgar: Anne bu adam nasıl sevilmez. Ölürüm ben size hak etmiyorum ama yemin olsun ölürüm.

Kırarım kafanı çocuğum. Yok ölmek mutlu olucaz, tırun sevicez daha.

Rüzgarım tabi sizin kararınız nerde yaşamak isterseniz biz ardınıdayız oğlum.

Rüzgarrrr.... İstemez mi Hande kızım Mardin'i? Aynı evde yaşayalım demem yanlış anlama sakın.

Gözleri dolmuştu minik adamın. Yıllardır gurbetteydi iki miniği. İstemem dersede gücenmeye hakları yoktu.

Rüzgar: Kaynanalık yapmaz mısın Rıza Ağam hım?

Yok asla yapmam, yapamam. Anamdan görmedim ki bilmediğim bişi o. Analık ederim isterlerse hem Hande kızıma, hemde Hakan oğluma.

Rüzgar: Kalbimi yerim senin canım annem. İster yani çok konuştuk bunu. Sizde kabul ederseniz konakta yaşamak isteriz.

Konak olmaz! Yeter gidin artık kocamla emekliliğin tadını çıkarıcam ben.

Arsız adam, utanmadan ettiği laflara bak hele.

Telefonu çalan Yağız gülümseyerek vaktı iki sevdasına.

Buyur ana emret.... Yok yok iyiyiz hiç bir sıkıntı yok. İyi ve veriyorum öz oğlunu... Yooo damat benim estafurullah Hanım ağam. Sustum ana...

Hahahaha yedin mi fırçanı?

Hemde ne fırça!

Rüzgar: Afiyet olsun babam.

Akşama sana kalayı basarken keyif kahvesi içerek izliycem oğluşum.

Rüzgar: Hiii anam korur beni babannemden.

Güvenme ikisi birlik olunca yapmıycakları iş yok.

Bölüm Sonu....

Yeni bölümde görüşmek üzere 👋