b. 31

562 104 66
                                    

Yağız ımmm çok çok derin gelicem. Ahhhh...

Rızanın gelişi ve kasılmaları ile Yağızda boşalmış, ne olur ne olmaz diye içinden çıkmış öpücüklere boğuştu sevdiğini.

Yağızımmmm....

Yorgundu miniği son kez öpüp banyoya giderken,

Bende seni seviyorum miniğim.

_______________________________________

Nişan telaşı yerini düğün telaşına bırakmış bu arada Yavuz ve Rüzgar 6 aylık olmuşlardı.

Çocukları ile kendi ilgilenmeye, herşeylerine yetişmeye çalışırken çok yorulmuş yıpranmıştı Rıza.

Yağızın ilinin uzadığı bir gece çocuklarını uyutup baharın hafif esintili ve serin gecesinde önünde kahvesi ve bebe fonu öylece onlara bakıyordu.

Ne kadar süre geçti bilmiyordu. Ellerinin ıslandığını fark etti ilk. Kafasını kaldırıp yağmur yağıyor sandı saf saf.

Ağladığını bile fark edemiycek kadar kendinden mi vazgeçmişti sahi? Bu sefer omuzları sarsıla sarsıla ağlamaya başladı. Hıçkırıyor ve içinde dolup taşmış tüm birikmişleri göz yaşları ile atıyordu.

Yağız eve geldiğinde saat henüz 9'a geliyordu. Annesi ile selamlaşıp Rızayı sorduğunda,

Hanım ana: Yağız Rızamla bir sıkıntınız mı oldu oğlum?

Yok ana niye öyle dedin ki?

Hanım ana: Günlerdir çok durgun, oğlanların peşinde perişan oldu. Yetmeye çalışıp tükeniyor görmüyormusun?

Elbette görüyorum ana ama kaç defa dedin yardımcı tutalım istemiyor, küsüyor sonra ben beceremiyorum ondan mı dedin diye.

Hanım ana: İlgilenen oğlumla hali hal değil. Kapandı odaya çıkmadı akşamdan beri.

Gidip bakıyorum hemen anam, Sağolasın.

Üst Kata çıktığında odalarından ağlama sesi yükseliyordu. Yağız telaş içinde odaya girdiğinde terasta yere çökmüş ağlayan sevdiğini görmeyi beklemiyordu.

Gülüm, sevdiğim ne bu halin? Bir yerine bişi mi oldu? Rızam bak gözlerime güzelim.

Yağızzz... Ben......

Şştttt geçti bitanem sıkma kendini ağla gözümün nuru rahatla ben burdayım güzelim benim.

Tam o anda bebeklerinin ağlama sesi duyuldu bebe fondan. Rızanın omuzları daha da düştü. Kucağından kalkmak için hamle yaparken bile ağlıyordu miniği.

Yağız onu zorla oturttu kucağına. Cebinden telefonu çıkartıp Yeliz'i arayıp olanlarla ilgilenmelerini söyledi.

Geçiçek bitanem sıkıntı yapma halaları bakar aslanlarımıza.

Ben beceremiyorum Yağızım. Çok çabalıyorum valla bak. Ben çok kötü yetersiz bir anneyim. O kadın haklıymış, yani haklı çıktı.

Yağızın çenesi kasıldı tüm bunların temeli çocukluğuydu. Lohusa dönemini koşturmaca içinde geçirmiş farkına varamadığı için öfkeliydi kendine Yağız.

Rıza bu gerginliği de yanlış anlamak üzereydi.

Bana kızgınsın öyle mi? Haklımı o kadın? Yağız ben ne eş ne anne olamıyor muyum?

Bebeğim ben o şerefsiz kadına öfkeliyim. Sen şahane bir el ve annesin. Çok yoruldun yavrum sadece yorgunsun. Bırak yükünü paylaşalım bir ev dolusu seni seven insanın yardımıyla aşıcaz bu dönemi.

Seviyorsun dimi beni hala?

İlk gördüğüm gün gibi değil, daha da fazla seviyorum seni Ağam.

Yağızım seni çok seviyorum ben. Beni yıkarmısın? Şefkatine ihtiyacım var.

Yüzünü öpücüklere boğarak kucakladı miniğini. Banyo da suyu ayarlayıp önce Rızayı, sonra kendini soyarak geniş küvete girdi. Rızayı kucağıba oturttuğunda her dokunuşunda şefkat vardı.

Miniğini her zerresini öperek yıkadı. Rıza ağlayarak eşinin göğsüne sığındı. Her öpücükle özür diledi Yağız. Geç fark edip göremediği için.

Küvetten çıkmadan Rıza harap olmanın da etkisi ile uyuyup kaldı. Eşi ile bebek gibi ilgilenip yataklarına yatırıp, sessizce alt kata indi oğlulları ile ilgilenmek için.

Sabah aniden sıçrayarak uyandı Rıza. Koşarak oğlanların odadına girdiğinde yerde oyun matında babalarına kıkırdıyarak salya akıtan Yavuz'u ve Rüzgarı görünce tüm sıkıntısı uçup gitti.

Günaydın güzel annemiz. Biz bugün kahvalrımızı yedik şimdi oyun oynamaktan sıkışmış sana baskına geliyorduk.

Yavuz ellerini annesine uzatmaya çalışıyorken çok yenilesiydi. Eğilip güzel bebeğini kucağına alırken diğer iki aşkını öpüp tekli koltuğa geçti.

Yorgun ama hala çok güzeldi Rıza

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yorgun ama hala çok güzeldi Rıza.

Aşkım çok mu özledin anneni. Kızma anne uyumuş kalkanamış. Babanız büyük bebeğini sevdi dün gece aşkla uyuya kalmışım.

Senin o ağzını yerim adam. Rüzgar tıpkı sen be yavrum. Bak bak şu ağza bak yerim ulan seni.

Sert öpme oğlumuzu! Hep kızarıyor yüzümüz.

Hımmm seni öpsem olur mu?

Zaten hep öpüyorsun ağa kocam.

Doyulmuyor size napim?

Yağızım işe... İşe geç kaldın benim yüzümden.

Yooo oğlanları özledim. Yeter çalış çalış bu günü size ayırdım. Çiftliğe gidelim havada mis.

Rızanın gözlerinin içi parladı. Çok özlemişti eşi ile vakit geçirmeyi.

Yelizle annemde gelsin, hatta Dilaver ağayla Caferde gelsin mi mangal yaparız canım çekiyordu ne vakittir.

Gelsinler yavrum , sen kimi istersen gelsin. Niye demedin Rızam hemen yapardık mangal dediğin ne ki!

Bilmem ben biraz boğulmuştum annelikle. Yanlış anlama çok çok seviyorum bebeklerimi.

Panik olan oğlanı öpmek sakinleştirdi Yağız.

Geçti mi biraz o his?

Dün gece rahatladım. Ağlamak sana içimi açmak çok iyi geldi. Birini alalım bebeklerimiz için. Ama anam seçsin güvenilir, namuslu biri olsun.

Tamam bitanem sende kontrol edersin. Bu denli yorulmazsın hem.

Hı hı öyle yaparım. Sende geceleri beni daha çok seversin olur mu ağam?

Rızammm açsın zorluyorsun yavrum. Atıcam odaya tüm gün çıkartmıycam.

Yok gece at oda'ya şimdi çok acıktım. Akşamda bişi yememiştim.

Ahh be yavrum kıyamıyorum yoksa çok pis kızıcam.

Dördü birlikte kahvaltıya indiler. Hanım anası ve Yeliz gülen Rıza ile rahat bir soluk aldılar.

Bölüm Sonu....

Yeni bölümde görüşmek üzere 👋

Ağanın Minik SevdasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin