Hasan: Ağam yolladım kapıdan teslim aldılar hemen ilgileniyorum.
Yağız geçtiğimiz günlerde düğün çiçeği için ilk defa gördüğü orkidelere hayran hayran bakan eşine jest yapıp orkide sipariş etmişti.
Kızlar kıkırdıyarak orkide arajmanını tam hamağın karşısına yerleşrirmişlerdi.
_______________________________________
Miniğim uyanma lazım güzelliğim.
Hih kalktım kaltım anne kızma!
Rızam korkma yavrum benim kocan Yağız.
Nefesini düzene sokmaya çalışan Rıza karşısında gördüğü adama tebessüm etti derin derin soluklanıken.
Bir an işte eski alışkanlık. Çok uyudum dimi yalnız bıraktım seni kusura kalmayasın.
Gel bakalım kocan çok özledi seni bak sana ne aldım.
Ayyy Yağız bu bu çok güzel bir buket. Canlı dimi sevdiğim bunlar? Yazık hemen ölür öbür türlü.
Yağız hızlı hızlı üst üste öptü dudaklarını. Doyamıyordu kocadına çok tatlıydı çok.
Canlı yavrum canlı. Hem iste sen buraya saba özel sera kuralım gönlünce çiçek ek. Gerçi arka avlu daki bahçe daha uygun güzelim.
Yapar bilir miyiz? Benim bir bahçem mi olucak? Yağızım çok çok mutlu ettin beni.
Yeni gelin hadi bakalım kaynanan gelmiş el öpelim hep beraber yemek yiyelim.
Ama aşkolsun niye şimdi diyorsun? Yağız bu kılık olur mu de bana?
Olur bitanem ama terledin mi bakayım. Hımm üstündeki gömleği değil terlisin hasta olma bal dudaklım.
Hemen hemen....ıhhh bakma çok hafif sızlıyo sadece gittim ben.
Yağız bu oğlana nasıl doyacaktı bilmiyordu. Ardından hayran hayran bakıyordu sadece.
.
.
.
Hanım annesinin elini öper öpmez sımsıkı sarılmıştı oğlana. Hemen çekip yamacına oturttu oğlanı bir yanına diğer oğlunu öbür yanına.Hanım ana: De hele Gelin ağam var mı bir eksiğin gediğin?
Yok ana herşeyim tas tamamdır, Sağolasın.
Ana arka avluya bir çiçek serası kuralım sevdiğime diyorum orası mı uygun yoksa bizim teras mı?
Hanım ana: Her yer uygun oğlum. Pek güzel düşünmüşsün. Rıza oğlum istersen avlunun bahçeye kuralım, hem ana oğul kahve içeriz önünde baş başa.
Rızanın sevinçten gözlerinin içi gülüyordu. Öz ailesinden görmediği şefkati bulmuştu bir haftada.
Sen nasıl istersen ana ben nerde dersen içerim kahvemi senle.
İkiniz bir olup beni niye dışladınız? Bende istiyorum ana evlat ayırıyorsun.
Hanım ana: Deli oğlum seni böyle mutlu gördüm ya daha ne isterim.
Yeliz: Torun... Onuda eniştem veremez!
Yağız ağzını açacaktı ki Rıza söze girdi.
Canım görümcem meğer tüm derdin taşan buydu ha. Hiç üzülme allahın izniyle tez vakitte bu konak çocuk sesi ile dolacak.
Yeliz şen bir kahkaha atmıştı. Yağızda anneside bıyık altından gülüyordu.
Yeliz: İyi iyi aferin. Demek sende yetersizliğini bilicek kadar zekisin. Kumayı ne zaman alacaksın ağabey?
Kuma hiç olmıycak Yeliz! Rızam baba boy bıy evlat verecek Allâh'ın izniyle.
Yeliz: Aşkından olanı da mı göremez oldun ağabey!
Ben doğurganım, yani sen hiç taşa etmeyesin kız kardeşim.
Yeliz: Ana yalan der bu yalan mümkün mü?
Hanım ana: Yeliz yeter artık haddini aşma. Doğru der Damadım. Rahmi vardır, doğuda bilir sen tasalanma.
Yeliz bir kez daha keybetmenin acısı ile yumruklarını sıktı. Yağız eşine aşkla bakıyordu.
Ana acıktım kurulmadı mı sofra?
Hanım ana: Hazır oğlum hayde buyrun sofraya geçelim.
Sofrada yok yoktu. Rıza ilk günlerdeki gibi utanıp çekinmiyordu artık bu sofrada. Eşide anneside sürekli tabağını küçük küçük dolduruyorlardı.
Yeliz: Sankim bebektir!
Yağız için bu son noktaydı. Artık Yeliz'in bu tavurlarına tahammül edemiyordu.
Yeliz sen iyilikten güzellikten anlamıyorsun onu sayende bizde anladık! Ana!
Hanım ana: Buyur oğlum emret.
Biz gelene kadar odasında kalacak kızın cezalı! Yemeği suyu odasında oturup bu evde yeri olup olmayacağına karar verecek!
Yeliz: Ne dedim ki.
Yeliz çocukluğundan beri yaptığın tüm kötülükleri babasız büyümene verdik. Biz hatalarını örttükçe sen cozuttun, bitti ya akıllan yada kapı orada!
Ağam....
Rızam kurbanın olam karışma bu sefer. Güzel gönlünü bunun için kırmak istemiyorum.
Rıza mecbur susmuştu. Eşi abi olmanın ötesinde Ağaydı ve işine karışmak doğru değildi.
Arzu abla!
Arzu : Buyur Yağız Ağam.
Yeliz odasından çıkmıycak ben dönene kadar. Ayrıca yemeklerinden sen sorumlusun. Git odasında ne kadar teknolojik alet varsa al çalışma odama koy.
Arzu: Emredersin Ağam, Hasan kapıda bekler hazırlıklar taş tamam. Valizler arabadadır ağam.
Sağolasın abla buralar sana emanet ana.
Rızanın yüzü düşmüştü. Yağız gidicekti ona dememişti. Yeliz söylenerek odasına gitti.
Hanım ana: Oğlum çocuğun boğazına dizdiniz lokmaları bırakın yesin öyle çıkın yola.
Offf o deli kızın akılmı bıraktı ana. Gülüm niye düştü yüzün. Sana bağırmadım ki, bağırmamda.
Gidiyormuş ya ona üzüldüm. Niye demedin bana?
Yağız hiç gülmediği kadar gülüyordu bu oğlan hayatına girdiğinden beri.
Yavrum sensiz nereye? Balayına çıkartıyorum seni süpriz olucaktı oda yalan oldu.
Öyle filmlerdeki artistler gibi mi esastan mı?
Yağız oğlanı yanakları avuçları içine alıp sıkmak için eğildi yere doğru. Miniği kendine göre çok minikti.
Sıfatını yerim çocuk. Esat tabi ana az ye bişiler uçakta miden bulanır filan haydi sofraya geçelim.
Hanım ana çocuklaşan oğluna şefkatle baktı. Belki oğlunun kalbini yumuşatan sevdası gibi, kızıda sevdaya düşerse yumuşardı ha ne belli!
Bölüm Sonu.....
Yeni bölümde görüşmek üzere✌
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağanın Minik Sevdası
ChickLitHikayemiz paralel evrende geçmektedir. Eşçinsel evlilklerin normal görüldüğü bir Aşiret kurgusudur. Kadın Aşireti Ağasının aşkı ilk kez Rıza ile tadıp dolu dizgin bu aşkı yaşadılları bir kurgudur. Rızamız mini minnak çift cinsiyetli ( Rahmi var d...