Her satırda yorum olacak şekilde döşeyin len
opdum gidip okuyun
<>
Agır zorlama bir nefes aldı ve direkt olarak odama daldı. Kaşlarım çatıldı. "İrem, ben sana bir şey söyleyeceğim." dediğinde durdum ve kaşlarımı çattım. "Ne oldu Agır?" diye sordum yüzündeki sıkıntıya merakla bakarak.
Azad abim," dedi önce. Kaşlarım çatıldı. "N'olmuş Azad abine?"
Gözlerini yumdu ve yatağımın karşısındaki pufa oturdu. "Aslında abimiz değil." kaşlarım tamamen çatılınca yerimde doğruldum. Barkın'ı bile aramamıştım daha ve şimdi bir kaos daha yüklenmişti.
"Ne diyorsun sen Agır, anlamıyorum." dedim gözlerinin içine bakarak. Derin bir nefes aldı. "Kuzenimiz, büyük kuzenlerimizden biri o." şok ile gözlerim açılınca kalbim paramparça oldu. "Bunu benden neden gizlediler?" Agır gizlemezdi, Agır'ın nedeni olurdu. O yapmazdı.
Gözlerini yumdu önce, açtığında elini saçlarının arasından geçirdi. "Herkes büyük abimizle kavgalı olduğu için o şimdi... Nerede bilmiyoruz ama burada değil ve kavga nedeni de Azad abiydi."
Kaşlarım çatıldı. "Tamam da bunu neden gizlediler soruma cevap değildi bu." dedim eve ilk geldiğim zamanki gibi soğuk sesimle. Ellerini, ellerimi tutmak için uzattığında geri çektim. "İrem... Sinirlenmekte ve kırılmakta haklısın ama benim tarafımdan da bakman gerek. Sen bana ne zaman kendini tamamen açtın? Ve ben de biraz geciktim tıpkı senin gibi. Ayrıca bu mevzu sadece benlik değildi." haklıydı ama kırılmıştım.
"Neden kavga ettiler?" diye sordum.
Yutkundu ve derin bir nefes aldı. "İrem yüzünden dedem bizi evden kovduğunda Azad abi, dedemin karşısında dururken en büyük abimiz ise dedeme destek çıkmıştı." gözleri yere kaydı. "En başından beri düzgün bir çocuk yetiştirilmesi gerektiğini düşünüyordu. Bu konularda biraz disiplinli ve... Dolayısıyla Azad abi ile karşı karşıya kaldılar. Sonra herkes bizden birini seçmemiz bekledi. Abim..." gözleri yere değdi ve gözleri buğulanınca elinin tersiyle sildi. "Onu seçmeyeceğimizi düşündü, anladı her neyse bilmiyorum gitti." kalbim binlerce parçaya bölündü ve her parça organlarıma batmaya başladı. Derin kesikler oluştu ve geriye kalbimden yalnızca büyük bir kan birikintisi kaldı.
Hiçbir zaman seçilen olmadı.
Olmadım.
Empati duygusu beni kasıp kavururken Agır'e baktım. "Kimi seçerdin?" diye sordum. "Eğer bir seçim olsaydı kimi seçerdin?" gözlerimin içine baktı. Beni anladı. "Onları, içinde bulundukları seçimden çekip çıkarmak için canımı dişime takardım. Seçmezdim, İrem. Seçenekleri parçalar ve onları oradan çıkarırdım."
Bir süre daha gözlerinin içine baktım. "Adı neydi?" diye sordum. Kimden bahsettiğimi anladığında yutkundu. "Cengiz." kendi içimde adını birkaç kez tekrarladım ve Agır'e baktım. "Çık odamdan." dedim eve ilk geldiğim zamanlarda olduğum gibi.
"İrem, abim-"
Gözlerimi yumdum sabır dilenerek." Çık dedim odamdan." bana son kez bakıp odamdan çıktı. Gözümden bir damla yaş yanağıma aktığında kalkıp spor çantamı topladım ve Agır'ın kapımın önünden gittiğine emin olunca yüzümü yıkayıp hızlı bir şekilde merdivenlerden aşağı indim. Dilşad Hanım, Azad ve üçüzler oturuyorlardı.
"Nereye gidiyorsun yavrum?" diye sordu Dilşad Hanım.
Bakışlarımı ona çevirmedim. "Spora gideceğim." Azad ile bakıştılar ve Azad pantolonunu düzeltip ayağı kalktı. "Gidelim bakalı-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAZHAROĞULLARI
General FictionAşiret + gerçek ailem kurgusu. Birçok klişenin toplamından meydana geliyor, istediğimiz de zaten klişeler değil mi? İrem yaşadığı şehri temsil etmiş ve Muay Thai alanında Avrupa şampiyonu olmuş başarılı bir genç kızdır. Hedefi, Dünya şampiyonası ol...