4.Bölüm- Karşılaşma

621 69 42
                                    

1 Hafta Önce- Restoranda Doğum Günü Kutlaması

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1 Hafta Önce- Restoranda Doğum Günü Kutlaması

Gördükleri insan hepsini birkaç saniyeliğine dumura uğratmıştı. Aralarından ilk konuşan Erdem oldu.

''Aziz? Sen misin lan?''

Güldü Aziz bu anlık tepkiye. ''Benim kardeşim. Hepinizi tekrar böyle bir arada görmek çok güzel. Ee bir hoş geldin sarılması yok mu?''

Kızlar şaşkın bakışlarını Aziz'in üstünden çekemezken önce Sarp davrandı ve kocaman sarıldı Aziz'e

''Hoş geldin hıyar herif. Hoş geldin!''

Sarp'ın Aziz'den ayrılmasına fırsat vermeden yanlarına yaklaştı Erdem ve Aziz'in kafasına bir sille yapıştırdı. ''Neredesin lan sen kaç zamandır?'' deyip o da sarıldı Sarp ve Aziz'e. Sırtlarına sertçe vurarak sanki yılların özlemini çıkarıyorlardı.

''Siz ne garip varlıklarsınız ya. Ulan kaç zamandır dediğin 10 yıl. Geçen hafta görmüş gibi davranmasanıza.'' Diye parladı Meryem. Erkeklerin olaylara bu kadar çabuk uyum sağlayabilmesi normal değildi.

''Nerden çıktın sen?'' diye sordu Leyla. Hala şaşkınlıktan kocaman halde olan gözleri dolmaya başlamıştı. Ama içlerinden en şaşkını tek bir kelime bile edemeyen Birce'ydi. Öyle oturduğu yerde, hala bir elinde tuttuğu anlaşma kağıdıyla duruyordu.

Bakışlarını son soruyu soran Leyla'dan Birce'ye doğru çevirdi. ''Döndüm.'' Dedi. Tek bir kelime her şeyi açıklamaya yeterdi belki. Eskiden böyleydi. Birce o konuşmasa da onu anlardı.

Bu cümleden iki saniye sonra masada bir hareketlilik oldu. Birce ayağa kalktı elindeki anlaşmayı yırttı. Hırsını alamamış olacak ki tekrar yırttı ve tekrar yırttı. Yanındaki çantasını hızla alarak kimsenin suratına bakmadan kapıya doğru yöneldi.

Aziz, Birce'nin hiçbir şey olmamış gibi davranmayacağını biliyordu ama bağırıp çağırmasını umuyordu, yok sayması işlerin düşündüğünden daha zor olacağını gösteriyordu. Yanında geçip giderken durdurmadı. Biraz uzaklaşmasına izin verdi. Daha sonra arkadaşlarına dönerek ''Sizi gördüğüme çok sevindim. Ben artık buralardayım arayı açmayalım.'' Deyip hızlı adımlarla restorandan çıktı.

Arkasında kalanlarsa az önce ne yaşandığını anlamaya çalışarak birbirlerinin suratına boş boş bakıyorlardı.

Aziz restoranın kapısından çıktığından biraz ilerde hızlı ve sinirli adımlarla yürüyen Birce'yi gördü. Dudağının kenarı kıvrıldı. Sinirli olması iyiye işaretti. Koşar adımlarla arkasında koştu Birce'nin, aldığı buket de hala elindeydi. Birkaç kez seslendi ama Birce durmadı. Boğaz'ın kenarındaki yürüme yolundan ilerliyordu ve etraftaki diğer insanlar Aziz'in kolayca Birce'ye ulaşmasını engelliyordu. Boğaz kenarında sakince yavaş yavaş yürüyen insanların arasından pardon diyerek geçerken dönüp arkasına bakmayan kadına seslenmeye devam ediyordu.

Yirmi DokuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin