14. Bölüm- Önce Sen!

887 116 287
                                    

Selamlar, selamlarr
Bu sefer daha uzun bir bölümle geldim. Umarım keyifle okursunuz.
Okurken fikirlerinizi, tepkilerinizi, tahminlerinizi lütfen benimle yorumlarda paylaşın🩷 Yorumları okumaktan ve onlara cevap vermekten ne kadar keyif aldığımı anlamışsınızdır bence 🤭
İyi okumalarr 🌸

Okurken fikirlerinizi, tepkilerinizi, tahminlerinizi lütfen benimle yorumlarda paylaşın🩷 Yorumları okumaktan ve onlara cevap vermekten ne kadar keyif aldığımı anlamışsınızdır bence 🤭İyi okumalarr 🌸

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Ansızın uykumdan uyandığımda ne ara uykuya dalmış olduğumu bile hatırlamıyordum. Odanın loş sarı ışığı daha da kısılmıştı. Bir süre gözlerimin karanlığa alışmasını bekledim. Gözümü kırpıp açtığımda birkaç saat önce yatakta yattığım tarafın boş olduğunu gördüm. O an boynumun altında yastık gibi duran ve belime dolanmış kolları fark ettim. Sonra iki eli de ellerimle sıkı sıkı tuttuğumu. Muhtemelen ben uyuduktan sonra Aziz beni kendi tarafına çekip sarılmıştı. Ben de hiç rahatsız olmamışsam demek, gidecek gibi tutmuştum ellerini. Nefesini boynumda, dudaklarını ensemde hissediyordum. Nefesi uyuduğunu gösterecek şekildeydi ama beni tutuşu gevşek değildi. Kendimi biraz çekmeye çalıştığımda belimdeki kolu buna izin vermedi. Rahatı bozulmuş olacak ki bir şeyler mırıldandı ağzının içinde ama anlayamadım. Uyandığını düşünüp ona dönmeye çalıştığımda bu sefer kolu biraz olsun gevşemişti. Kapalı gözleri ve hafif hafif oynayan dudaklarıyla uykusunda konuştuğunu anladım.

Birazcık oyundan kimseye zarar gelmezdi. "Aziz?" diye mırıldandım önce. Bana bir cevap vermedi ama dudakları hareketine devam ediyordu. "Ne dedin?" dedim bu sefer biraz daha yüksek sesle konuşmasını umarak. "Kalbimsin." diye bir mırıltı yükseldi Aziz'den. Kıkırdadım söylediği şeyle. Uykusunda bile bana ilanı aşk etmeye devam ediyordu. Ona bir şans vermekte çok haklıydım.

"Başka?" diye mırıldandım ben de. Şımarmıştım. Ama hakkımdı 10 yıldır duymuyordum böyle gerçek cümleler. Daha da duymak istemek en büyük hakkımdı. "Bir tanemsin, biriciğimsin." dedi. Bu sefer zor anlayabilmiştim. Tam yine başka diye soracaktım ki "Sevgilimsin, karımsın." diye mırıldandı. Gözlerim büyüdü. Buna da vur deyince öldürüyordu. "Değilim sevgilin, karın da değilim." diye itiraz ettim. "Bari rüyamda kabullen." dedi mutsuz sesi. Kahkaha atmamak için kendimi zor tuttum.

"Tamam kabullenirim ama bir şartla." dedim. "Ne?" diye bir ses çıktı ağzından. 'neh' de demiş olabilirdi. Tam anlaşılmıyordu ama ben öyle anlıyordum. "Neden gittiğini söylersen kabul edeceğim sevgilin olduğumu." dedim. Dudağının bir kenarı yukarı kaydı hafifçe sonra tekrar eski haline döndü. Resmen rüyasında gülmüştü. Ben cevap verecek diye beklerken beni daha da çok çekti kendine. Benim başım yastıktaydı onunki ise daha aşağıdaydı. Beni kendine daha da çekince yüzünü boynuma gömdü. Boynuma uyku sersemi bir öpücük bıraktığında karnımın kasıldığını hissettim. "Kalbimsin." dedi yine. Bir süre daha sessiz kaldı. Sonra yine zor anlaşılır bir şekilde mırıldandı. "Benimsin."

Bunun farklı bir anlamı olup olamayacağını düşündüm önce. Yoktu. Rüyasında bile itiraf etmiyordu. Belki açıklar diye "Nasıl yani?" diye sordum ben de mırıltıyla. Cevap vermedi. "Aziz?" diye seslendim. Rahatsız olduğuna dair bir ses çıkardı boğazının gerisinden. Yüzünü iyice boynuma gömdü. Tekrar öptü. Bu sefer ıslak bir öpücüktü. Birkaç saniye çekilmedi dudakları. Ben bunu uyuyor sanıyordum ama bu fırsattan istifade beni götürüyor olmasındı. Olmasındı lütfen.

Yirmi DokuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin