21. Bölüm- Yarın Hiç Olmayabilir

1K 140 217
                                    

Selamlar selamlarr 🩷
Bugün akşama bırakmadım erken geldim 😌
Önemli olayların dönüm noktasına geldiğimiz için biraz geçmişe gideceğiz birkaç bölüm. Şu tatili bir görelim değil mi? Ne olmuş neler yaşanmış?
Yorumlarda görüşelim, yıldızımızı eksik etmeyelim 🐞🐛
İyi okumalarr 🩷

Temmuz 2013

Sınav sonuçları açıklanmıştı. Birkaç gün içinde tercih dönemi başlayacaktı. Sınav sonuçları düşündüklerinden daha iyi gelmişti. Tüm emeklerinin karşılığını almışlardı. Şu an düşündükleri tek şey ise tercih dönemi falan değildi. Şu an hep birlikte tatile gitmek için uğraşıyorlardı. Sadece 3 güncük küçük bir tatil. Lisenin başından beri arkadaşlardı ama daha önce hep birlikte tatile gitmemişlerdi. Onları sene boyunca motive edem şey ise bu tatilin olasılığıydı.

Aziz ve Meryem kesin geliyorlardı. Leyla'nın ailesiyle birkaç gün önce konuşulup izin alınmıştı. Erdem ve Sarp'ın annelerinin kendilerini çok zorlayacağını düşünmüyorlardı. O yüzden şu an bölüm sonu canavarının evindeydiler.

Adem Işık.

Adem tekli koltukta karısı da yanındaki tekli koltukta oturuyordu. Karşılarındaki kanepeye ise 6 genç zor da olsa sıkışmışlardı. Ortada Birce ve Aziz oturuyordu. Sevgililer, babasının sinirini bozmasın diye yana yana oturmamıştı Birce onları. Kızlar Birce'nin yanında erkekler Aziz'in yanındaydı. Hepsi yüzlerine yerleştirdikleri masum gülüşleriyle Adem'in huyuna gitmeye çalışıyorlardı.

Adem önündeki kahvesinden bir yudum aldı ve kendisine bakan 12 göze çevirdi bakışlarını. Ümitle, heyecanla, sevgiyle bakan 12 pırıl pırıl göz. Hepsinin üzerinde dolaştırdı gözlerini sırasıyla. Tekrar Birce'nin üzerinde durdu. "Hayır." dedi net bir şekilde ve kahvesinden bir yudum daha aldı.

Duydukları cevapla gençlerin dik duruşları da yüzlerindeki gülümseme de silinmişti. "Ya baba! Hiç dinlemiyorsun ki direkt hayır diyorsun!" dedi Birce.

"Çok ders çalışmışsınız, çok bunalmışsınız, sınav sonuçlarınız da iyi gelmiş, tatile gitmek istiyorsunuz." dedi Adem kızının yarım saat boyunca uzata uzata anlattığı konuyu kısa keserek. "Doğru muyum?" diye sorunca Birce hafifçe başını salladı. "Demek ki dinlemişim Birce Hanım değil mi? Yine hayır diyorum." dedi.

Adem'in her hayırında gençlerin omuzları daha da çok çöküyordu.

"Hayır diyorsun ama nedenini söylemiyorsun. Ben sana mantıklı nedenler sunuyorum senin de öyle yapman lazım."

"Öncelikle ben babayım. Değil mantıklı, herhangi bir neden sunmama bile gerek yok hayır dediysem hayırdır. Ha illa bir neden olması gerekiyorsa da benim nedenim zaten karşımda duruyor." Özellikle Aziz'e, Sarp'a ve Erdem'e bakmıştı.

"Adem amca sen, bu kızın taşkınlık çıkarır falan diye çekiniyorsan merak etme hiç sıkıntı olmayacak. Biz birbirimize sahip çıkarız. Gözün arkada kalmasın yani. Bak aslan gibi üç erkeğiz burada."

Aziz bacağıyla Sarp'ın bacağına vurarak susmasını işaret ederken Erdem de aynısını koluyla yapmıştı. İki taraftan da darbe yiyen Sarp 'ah'layarak susmak zorunda kalmıştı.

"Ne ya nedenin? Açık açık söyler misin lütfen?!" dedi Birce sesini biraz yükseltip. Ortam gerilince Aziz parmak uçlarını Birce'nin koluma dokundurdu hafifçe. Bu 'sakin ol' demekti. Bu teması hisseden Birce derin bir nefes aldı ve sesli bir şekilde verdi nefesini. Gözlerini devirdi ve kollarını bağlayarak arkasına doğru yaslanmak istedi ama oturdukları koltukta o kadar sıkışıktılar ki Birce biraz geriye yaslandığında sırtının sağ kısmı Aziz'in göğsünün sol tarafına yaslanmıştı.

Yirmi DokuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin