Selamlar, selamlarr
İki bölüm uzunluğunda bir bölümle geldim. Umarım keyifle okursunuz. Keyifle okurken yorum yaparsanız ben de onları keyifle okuruum 🩷
İyi okumalarr hepimize 🩷
Not: Birce'nin elbisesini bölümün ilerleyen kısımlarında göreceğiz. Kaç bölümdür o fotoğraflar galerimde duruyor. Sonunda kullandım🙂↕️
Not 2: chat gpt'yi kırbaçlaya kırbaçlaya yaptırdığım çizime bakar mısınız 🥹
Liseli Birce ve Liseli Aziz
Aziz'in notu ve karşımdaki mükemmel elbiseyle bakışırken kendimi çok heyecanlı hissediyordum. Neden olduğunu bilmediğim bir şekilde içimde anlamlandıramadığım bir his vardı. Çok yorgun olmama rağmen elbiseyi hemen denedim. İnanılmaz bir elbiseydi. Bana da çok yakıştığını söylemem yalan olmazdı şimdi. Birkaç fotoğrafımı çektim aynadan. Aziz'e atıp atmamayı düşündüm ama vazgeçtim. İlk görüşünü partiye saklayabilirdi. Kızlarla olan grubumuza attım ve 'doğum gününde giyeceğim, nasıl?' diye sordum. Birkaç gündür hepimiz bunu düşünüyorduk aslında. O yüzden bu elbise bir yandan da kurtarıcı gibi gelmişti ama beni asıl mutlu eden şey partide giyeceğim elbiseyi bulmam değil Aziz'in ta İngiltere'de işlerinin arasında koştururken bir mağazanın vitrininde gördüğü elbiseyle beni düşünmesiydi. Daha önce de beni düşünüyor muydu? İngiltere sokaklarında dolaşırken, üniversiteye giderken, işe girdiğinde... Ben hep aklının bir köşesinde miydim?O da hep benim aklımdaydı ama birbirimizin zihnindeki hallerimiz birbirinden farklıydı. Ben Aziz'in benim onu sevdiğim gibi beni sevmediğini düşünüyordum. Beni umursamıyordu ki arkasında bırakıp kolayca gidebilmişti. Önce Ankara'ya sonra yurt dışına. Onun aklındaki Birce ise onu seven Birce'ydi. Onu seven Birce'yi geride bırakmıştı. Ben Aziz'e karşı hala bir şeyler hissettiğimi anladığımda kendimi cezalandırırken o belki de sadece bu duyguya sarılıyordu.
Kafamdaki ihtimaller beni boğmaya başladıkça ben de o ihtimallerin nedenini boğmak istiyordum. Aziz'e mesaj attım. "Elbise için teşekkür ederim. Zahmet etmişsin. Oralarda aklına gelebiliyor olmak çok özel. Daha önce yaşamadığım bir duygu."
Yalnız başıma düşünceler denizinde boğulamazdım. Onu da çekmem gerekiyordu. Birkaç saniye gönderdiğim mesaja baktım. Saat gece yarısına geliyordu. Bu saatte uyuyor da olabilirdi. Çalışıyor da olabilirdi. İki türlü de mesajımı görmeyeceğini düşündüğüm için tam sohbetten çıkıyordum ki çevrimiçi yazısını gördüm. Ardından da 'yazıyor' belirdi. Sohbette beklediğimi anlamasın diye oradan çıkıp kızlarla olan sohbetime girdim. İkisi de elbiseye bayılmıştı ve nereden aldığımı soruyordu. Onlara 'Aziz almış.' yazdığım esnada Aziz'in mesajı belirdi yukarıdan. Zaten çevrimiçi olduğumu gördüğünden çok fazla bekletmeye gerek duymadım.
"Daha önce yaşamadığın bir şey değil. Daha önce yaşadığını bilmediğin bir şey aslında ama haklısın aklımda olduğunu sana hissettirmedim."
"Aklımda olduğunu bilseydin aklından beni bir an bile çıkarmazdın çünkü."
"Bunu istemedim."
"Elbise için de teşekkürünü seni parti günü gördüğüm zaman edebilirsin."
"Sözle olmamasını tercih ederim ;)"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yirmi Dokuz
RomanceYıllar önce yaptığınız 'çocukça' bir anlaşma hayatınızı en fazla ne kadar değiştirebilir? ''Anlamıyorsun ki. Ben ne dedim az önce? Sanki o dört duvarın arasında da benimle mi olacaksın?'' ''Olurum.'' -'Ne?!' Aziz'in bu net ve hızlı cevabı karşısında...