Selamlar, selamlar 🩷
Ne ara bu bölümlere geldik ya? Helal olsun bize!
Okumalar artınca çok mutlu oluyorum😌 Yıldızlar gelince sırıtarak telefona bakıyorum😌 Yorumlardaki halimi tarif edemem ama yorum atanlar bilir 😅
O zamann yıldızlarınızı bekler, yorumlarda görüşürüüzz
İyi okumalarr 🩷Herkesin gözü benim üzerimdeyken kapıyı biraz daha açıp içeriye girdim. Aziz'in de peşimden geldiğini birkaç saniye sonra kapının gürültüyle kapanmasından anladım.
"Kızımız da gelmiş." dedi Altan'ın annesi. Sesinde hiç hoşuma gitmeyen bir tını seziyordum. "Oğlumuz kim?" dedi gözü arkamdaki Aziz'e değince.
"Oğlumuz." dedi babam. "Evimizin oğludur. Bir damat seç deseler Aziz'i seçerim. Aziz gel oğlum buraya."
Babamın ağzından çıkan cümleler şu anki durumdan daha şaşırtıcıydı. Ben yokken burada ne olmuştu da babam her fırsatta laf soktuğu Aziz'i damat ilan ediyordu.
"Adem Bey ayıp oluyor ama." dedi Altan'ın babası. "Biz buraya niyetimizi tekrar belirtmek için geldik siz bize başka bir adamı göstererek damadım olmasını isterim diyorsunuz."
"E özgür irade Haluk Bey. Siz niyetinizi belirttiniz ben de niyetimi belirtiyorum. Problem nedir?"
O an arkamdan rüzgar gibi geçip giden bir şey hissettim. Aziz'i birkaç saniye içinde babamın yanında görünce arkamı kontrol etme gereği duydum. Gerçekten de oradaydı. Babamın yanındaydı.
"Bir sıkıntı mı var Adem amca?" dedi en serseri haliyle. Hiç de böyle biri değildi ama içindeki Angaralı'yı çıkartıyordu ara ara.
"Yok oğlum." dedi babam Aziz'in sırtına vururken. "Misafirlerimiz geldiler, gidiyorlar." dedi. Annem yanda ayılıp bayılmamak için zor duruyordu. Altan'ın annesi ve babası kötücül bakışlarını Aziz'in üstünde gezdirirken Altan inanılmaz derecede utanmış görünüyordu.
Annesinin kolundan tutup çekiştirmeye çalıştı. "Anneciğim hadi bak insanları rahatsız ediyoruz. Gidelim artık. Ben sana söyledim zaten. Biz görüşmemeye karar verdik dedim. Niye ısrar edip babamla buraya geldin ki? Beni de peşinizden koşturuyorsunuz?"
"Biz misafirliğe geldik oğlum ne yaptık kötü mü ettik? Gelmişken de soralım dedik ne oldu bizim iş diye."
Altan'ın annesinin konuşması babamın sinirlerini iyice hoplatıyor gibiydi. Annem araya girip alttan alacakken babam konuşarak tüm ipleri kopardı. "Biz misafir sevmiyoruz hanımefendi. Oğlunuz da efendi bir çocuğa benziyor o üstüne alınmasın ama bizim 'size' verecek kızımız yok!" Babam size derken özellikle Altan'ın annesi ve babasını parmaklarıyla işaret ediyordu.
"Sana da aşk olsun Meltem Hanım. Ayşe'nin dostudur dedik güvendik. Çocuklarımızı baş göz edelim dedik. Ben çok mu meraklıyım senin kızına sanıyorsun? Mis gibi doktor oğlum var benim be! Senin kızına kalmadık! Bu işin aslı ne onu görmeye geldik ama belli ki zaten atı alan Üsküdar'ı geçmiş. Olan da benim oğluma olmuş o sırada."
Kadının sesi sonlara doğru yükseldiğinden dolayı değil de kurduğu cümleler yüzünden ağzım bir karış açık kalmıştı. Aziz'in kaşlar çatılırken babam gülmemek için kendini zor tutuyordu.
"Aziz, sana at dedi." diyerek kahkahayı patlattı en sonunda. Bu ortamda kimse babamın buna dikkat edeceğini düşünmediğinden duydukları bu cümle karşısında derin bir sessizliğe gömülmüşlerdi.
"At ben değilim Adem amca. Atı alan benim." diye fısıldayarak durumu açıklamaya çalıştı Aziz de. Ortamda çıt bile çıkmadığı için ne dediği gayet de anlaşılır olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yirmi Dokuz
RomanceYıllar önce yaptığınız 'çocukça' bir anlaşma hayatınızı en fazla ne kadar değiştirebilir? ''Anlamıyorsun ki. Ben ne dedim az önce? Sanki o dört duvarın arasında da benimle mi olacaksın?'' ''Olurum.'' -'Ne?!' Aziz'in bu net ve hızlı cevabı karşısında...