Özgür
"Sen şu Güney'e bak hele. Saman altından ikinizi de götürmüş."
"Sus Batu, Allahını seversen sus. Anlattığıma pişman etme kanka."
"Koca hikayede, tek pişmalığın bana anlatmak olacaksa, sen de adam olmazsın kardeşim. Küçümsediğin herif yıllarca sizi ayakta uyutmuş. Doğruya doğru. Burnunun ucunu görememişsin. Hele Ali... yazık valla, üzüldüm."
Dağhan donuk bir şekilde, sessizce bizi izliyordu.
"Sen bir şey demeyecek misin?"
Dudağını bilmem der gibi kıvırıp, yine konuşmadı.
"Peki ne yapacaksınız?"
"Bilmiyorum. Ama avuçlarımda fena bir kaşıntı var."
"Döveceksin yani? Bir uzaklaşma daha yakışır kankama."
Ters bir bakış atıp ofladım.
"Ben dövmezsem çilli yine girişecek, ondan korkuyorum."
"Böyle bırakmak da olmaz tabii."
"Öyle."
"Ne saçma biliyor musun? Onca yıl olan arkadaşlığınıza oldu. Yine de hayırlısı olmuş."
Kaşlarım havalanırken, gelecek mantıksız cümlesini bekledim.
"Vesile olmuş, yani size kalsa boş boş didişmeye devam ederdiniz. Ayrılık sizi olgunlaştırdı. İlişkinizi bir adım ileri taşıdınız."
Artık nasıl bakıyorsam suratına, anırarak gülmeye başladı.
"Kızma kanka. Senin söyleyeceğin yok, yardımcı olayım dedim. Şimdi sevgili mi oldunuz?"
"Sevgililer."
Üç dört tane patatesi aynı anda ağzına atan Dağhan'a döndüm.
"İkisini öpüşürken gördüm. Duru da oradaydı. O da gördü."
"Ne?"
"NE?"
Omzunu silkip, umarsız bir tonda devam etti.
"Rahat olun. Tuttum kızı yakasından, köşeye çektim. Geçen sene Aylin'le küsmüşlerdi ya,"
Batu'yla ikimiz de konuyu tam olarak yakalayamıyorduk.
"Yeni iphone almıştı Aylin. Kaybettim diye iki hafta ağlamıştı. Duru çalmıştı telefonu."
"NE?"
"YOK ARTIK!"
"Ben sınıfın arkasında yere montları koymuş yatıyordum. Beni fark etmemişti."
"Kimseye söylemedin?"
"Yo. Beni ilgilendirmez."
"Konuyu bağlayacak mısın ayı?"
"Konu kısa. Bana iki tane bira almasını, ağzını açıp tek kelime ederse Aylin'e söyleyeceğimi söyledim."
"Bu kadar mı?"
"Yok."
"Ulan ayı, düzgün anlatsana amına koyayım, sonra ne oldu?"
"Bir şey olmadı. Bir de döverim dedim. Şeyi söyledim, yılbaşında ablam trafik kazası geçirmişti ya,"
"Ee?"
"Kaza değildi' dedim."
Şoktan bön bön birbirimize bakakalmıştık. Ağzım açılıp kapandı. Hangi birine takılmam gerekiyordu, ne soracaktım, beynim yanmıştı.
