36

208 34 2
                                    

Özgür



"Al sana kola."

Kucağıma düşen bir adet buz gibi kola ile ters bakışlarımı Batu'ya gönderdim.

"Ee, anlat bakalım, Duru'yla ne oldu? Tüm okul çalkalanıyor."

"Ayrıldılar kanka."

"Sağol Dağhan. Sen olmasan yapardım."

"Doğru." Dedi başını sallayarak.

Gözlerimi devirip, az ileriki masada oturan kızlar grubuna baktım. Okula gelmemişti. Sabahtan beri aramalarımı açmamıştı, şu işi çilliye sıçramadan bir şekilde halletmek istiyordum da işte...

"İyi yapmışsın be oğlum. Valla ben zaten baştan olmaz o iş diyordum. Sonunda senin de kafan çalıştı. Hayırlı olsun kardeşim."

"Eyvallah."

"E, kafanda yeni biri var mı? Sen çok ara vermezsin normalde?"

Yine ters bakışlarıma maruz kolunca, hınzır bir şekilde gülümseyip, "Belli ki var. Acaba kim olabilir? Sen biliyor musun ayı?"

"Bilmem." Dağhan omuz silkip, tam ekmek sandiviçinden ısırdı. "Çilli biliyordur. Ona sor."

Oturduğum yerde dikleşip, "Çilli ne alaka şimdi?" Derken ifademi düz tutmaya çalıştım. Bir şeyleri anlamış olmaları sürpriz olmayacaktı aslında. Ancak bu kadar rahat zikretmeleri yine de beklenmedikti.

"Hep onlasın son zamanlarda."

"Oğlum ne atıyorsun götünden?"

"Daha dün beraber okul kırdınız. Gördüm."

"Yanlışın var."

Öküz gibi gülmeye başlayan Batu piçi ise Dağhan'ın omzunu sıkıp, "Bırak ayı. İstediği zaman anlatır. Zorlamayalım." Deyince sıkıntılı bir nefes alıp, göğsümü şişirdim.

Az sonra kantin kapısından giren bedenini gördüğümde isi aşağı doğru sinip, gözlerimi masaya indirdim. İkilinin az önce baktığım tarafa baktığını hissedebiliyordum.

"Geldi. Sana bakıyor salak."

Kafamı kaldırıp, göz göze geldiğimizde, hızla arkasına dönüp geri çıktı kantinden. Şimdi hemen peşinden gitmek istiyordum ama benim mal arkadaşlarımın diline düşmek vardı ucunda.

"Gitsene oğlum. Kıvranıp duracağına. Hazır olduğunda anlatırsın."

"Anlatacak bir şey yok." Desem de ayağa kalktım. Cebimdeki telefonu çıkarıp, mesajlara girerken, ikili yine gülüyordu arkamdan.

Özgür: Nereye gittin?

Özgür: Bir şey mi oldu?

Ali: Duru yanıma geldi.

Ali: Zil çaldığında sınıfın önünde bekliyordu.

Ali: Kafam allak bullak.

Özgür: Neredesin?

Özgür: Söyle geliyorum.

Ali: Üst kata çıkıyorum o zaman.

Özgür: Olay yarattı mı?

Ali: Gel öyle konuşalım.

Özgür: Tamam.

Koşar adım merdivenleri tırmandığımda, yukarıda, sınıflara girmemiş beni bekliyordu.

Dönersen Islık ÇalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin