34. Bölüm

30 9 0
                                    

Merhaba kuzular, Piyon'a uzun süredir bölüm atmadığımın farkındayım. Bilenleriniz vardır yeni kurgum VATAN'a yoğunlaştım bir süre. Ki zaten başka bir sebepten dolayı da Piyon'u beklemeye almıştım. Ama yoğun bir istekle bölüm bekleyen bir okurumu da asla kıramazdım. Ve son olarak;
Hepinizi çok seviyorum, seveceğiniz bir bölüm olması dileğiyle...
Öpüldünüz...

Ne hissetmeliyim bilmiyordum. Sevdiğim adamın, onu affetmem için çabalayan adamın beni aldattığını öğreniyordum. İkinci bir şans vererek hayatımın hatasını mı yapmıştım? Bazen sevgi yetmiyordu. Ne kadar seversen sev bir ilişki bir kere hasar aldıysa tekrar toparlanması mümkün olmuyordu. Ben bunu bile bile ona ikinci bir şans vermiştim. O ise bana bir kez daha hayatımın dersini vermişti.

"Nur!" diyerek bağırdığında yüzüne tükürür gibi bir ifadeyle ona döndüm.

"Ne var?!"

Sertçe bir nefes verdi. "Seni aldattığımı düşünüyor olamazsın!"

Alayla güldüm. "Niye babamın oğlu musun?! Kimsin ki sen Uğur?! Yıllar önce beni kapı önüne koyanda sen değil miydin?! Senden her şeyi beklerim ben, hem de her şeyi! Bugün sevgilini öğrenirim yarın çocuğunu! SÖYLESENE ÇOCUĞUN DA VAR MI, HA! VAR MI?!"

"Uğur!" dedi Aslı.

Ateş saçan gözleri onu buldu. "Siktir git Aslı!"

Aslı'nın öfkeyle kaşları çatılırken burada daha fazla kalamayacaktım. Ne bok yiyorlarsa yesinlerdi.  Masaya uzanıp çantamı aldım. Yüzlerine dahi bakma gereği duymadan çıkışa adımlıyordum ki Uğur bileğimden kavradı. "Nereye?"

Hızla kolumu geri çektim. "Cehennemin dibine!"

"Yenge..." diyerek ilk kez araya girme gereksinimi duydu Ayhan. Öfkeli gözlerimin hedefi olmuştu.

"Kalbini kırmak istemiyorum Ayhan!"

Yapma der gibi baktı. "Yenge haddim değil karışmak ama..." diye başladığı cümlesini hızla kestim.

"Haddin değilse karışmayacaksın!"

"Nur!" dedi Serkan.

Gözlerim hızla Serkan'ı buldu. "Sen ağzını dahi açma lan!" diye bağırdım. "Sen bu adamın yediği her boku biliyorsun ve bu olanları da bildiğin halde kalkmış benden özür dileyip af diliyorsun! Senin karakterini sikeyim tamam mı?! Senin karakterini sikeyim Serkan Ateş!"

Bakışlarını kaçırdı. Serkan bakışlarını kaçırdı. Allah kahretsindi. Bu doğruları söylediğim anlamına geliyordu. Allah gerçekten kahretsindi.

"Nur dinle!" dedi Uğur.

Bakışlarımı hayal kırıklığı ile ona çevirdim. Gözlerinden gözlerime binlerce kelime aktı. Dudaklarımı araladığımda ikimizi de kıracak olan, geri dönüşü olmayan kelimeler döküldü. "Sen Arda Işık'tan da betermişsin Uğur... Ben iki kuzen arasında oyuncak oldum resmen. Kimliğimi kaybettim. Bu saatten sonra sen de benim nezdimde yoksun Uğur Dilmen! Son aşkım demiştim sana sonum oldun..." Arkamı dönüp ilerlemeye başladım. Ardımdan seslenmesini, bağırmasını, çağırmasını umursamadım.

Uğur benim son aşkımdı, sonum olmuştu.

Kimliğimi kaybetmiştim, sebebi Uğur'du.
Silahlarla haşır neşir olmuştum, sebebi Uğur'du.
Gururumu silip atmıştım, sebebi Uğur'du.
Aşka olan inancımı kaybediyordum, sebebi Uğur'du.

Benim her şeyimin sebebi de, sonucu da Uğur'du...

Mevt yokluksa, aşk varlıktır... demişti Abdülhak Hamit Tarhan. Mevt yokluk değildi, aşk da varlık değildi. Ben bunu bugün bir kez daha anlamıştım. Aşk insanın başına gelmiş gelebilecek en kötü şeydi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 21 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PiyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin