Tatlı Meydan Okumalar

1 0 0
                                    


Engfa, uzun ve yorucu bir günün ardından nihayet odasına çekilmişti. Aklı hala Charlotte'taydı. Gecenin karanlığı odaya iyice çökerken, yaklaşan yemeğin düşüncesi onu daha da gerginleştiriyordu.

Biraz rahatlamaya ihtiyacı olduğunu fark etti ve hemen sıcak bir banyo hazırladı. Parmaklarını şıklatarak üzerindekileri çıkardı, kendini küvetin sıcak suyuna bıraktı. Su, yorgun kaslarını gevşetirken, Engfa kafasını küvete yasladı ve gözlerini kapattı. Sıcak suyun verdiği huzuru hissedip derin bir nefes aldı.

Tam o anda, zihninde tanıdık bir ses yankılandı. Charlotte'un sesi zihninde yumuşakça belirdi. Sevgilisi uyanmıştı ve onunla bağ kuruyordu.

"Engfa..."

Charlotte'un fısıltısı, Engfa'nın tüm vücudunda bir titreşim yarattı. Gözleri kapalı olmasına rağmen, dudaklarında hafif bir gülümseme belirdi. "Buradayım, sevgilim," diye karşılık verdi zihninde, Charlotte'un varlığının sıcaklığını içinde hissederek. "Seni özledim."

"Ben de seni özledim," dedi Charlotte, sesinde belli belirsiz bir endişe vardı. "Bu akşam uzun olacak. Yemek hazırlıkları çoktan başladı..."

Engfa derin bir nefes aldı, sıcak suyun içindeyken bile Charlotte'un gerginliğini hissedebiliyordu. "Biliyorum," dedi yavaşça. "Ama her şey yoluna girecek, buna inanıyorum." İçindeki kıskançlığı ve endişeyi bastırmaya çalışıyordu. Charlotte'un varlığını zihninde hissetmek, ona güç ve sükunet veriyordu.

"Keşke şimdi yanında olsam," dedi Charlotte, sesi kırılgan ve özlem doluydu.

"Ben de isterdim," diye fısıldadı Engfa, gözlerini kapatıp onun varlığını daha derinlerde hissetmeye çalışarak. "Ama şu an yapabileceğimiz tek şey, bu bağı korumak ve birbirimize inanmaktan vazgeçmemek."

Charlotte bir süre sessiz kaldı. Engfa, sevgilisinin içindeki fırtınayı hissetti, onun çelişkili duygularını, korkularını ve özlemini... "Peki ya sen?" diye sordu sonunda Charlotte. "Beni düşünüyor musun, Engfa? Gerçekten rahat mısın?"

"Rahat değilim," dedi Engfa içtenlikle. "Bu prens... Kaelith. Onun ismi bile beni huzursuz ediyor, seni benden almaya çalışan herhangi biri gibi." Derin bir nefes daha aldı, suyun içindeki elleri istemsizce yumruk olmuştu. "Ama sana güveniyorum, Charlotte. Bu mührün gücüne, aramızdaki bağa güveniyorum. O yüzden, şu an tek yapabileceğimiz şey bu savaşı sabırla kazanmak."

Charlotte, Engfa'nın bu içten ve kararlı sözleriyle biraz sakinleşti. "Haklısın," dedi nazikçe. "Ben de sana güveniyorum, sevgilim." Bir süre durdu, sonra merakla sordu, "Peki, şu an ne yapıyorsun?"

Engfa gülümsedi, suyun içinde kendini biraz daha rahatlayarak geri yasladı. "Banyodayım," dedi sakin bir sesle. "Sıcak suyun içinde dinlenmeye çalışıyorum."

Bu sözleri duyan Charlotte'un içi birden heyecanla doldu. Engfa'nın banyo yaptığını ve kendini sıcak suyun içinde düşündüğünü hayal etti. Ses tonu bir anda arzulu bir hal aldı, "Beni düşünerek... kendine mi dokunuyorsun?" diye fısıldadı, sesinde açık bir arzunun titreşimi vardı.

Engfa'nın kalbi bir an hızla atmaya başladı. Charlotte'un bu ani sorusu, bedeninde bir elektrik dalgası gibi yayıldı.

Charlotte'un sorusu, üzerlerindeki tüm endişeyi bir kenara itip yerini tutkuyla doldurdu. Engfa gülerek karşılık verdi, "Hayır, hayır... Şu an sadece rahatlamaya çalışıyorum," dedi, sesine hafif bir oyunbazlık katarak.

Ama Charlotte'un bu sorusu bile onu heyecanlandırmaya yetmişti. Sıcak suyun içinde gevşeyen kasları bir anda gerildi. Bacaklarının arasındaki organı, Charlotte'un sözlerinin etkisiyle tepki vermeye başlamıştı bile. Engfa derin bir nefes aldı, gözlerini kapatıp kendini sakinleştirmeye çalıştı. Ancak zihninde, Charlotte'un arzulu sesi yankılanmaya devam ediyordu.

Kan ve Büyünün Dansı TRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin