Charlotte, Engfa'nın derisinin sıcaklığına ellerini doladı ve parmak uçlarını yavaşça onun sertliğin de gezdirmeye başladı. Her hareketi, adeta zamanı durduran bir ritüel gibiydi. Engfa, bu anın büyüsüne tamamen kapılmış, Charlotte'un dokunuşlarıyla kendinden geçmişti.
Charlotte'un elleri, Engfa'nın teninde kayarken, içindeki her duyguyu derinlemesine hissedebiliyordu. Avuç içlerini Engfa'nın muazzam sertliğine sürterken gözlerini bu görüntüden alamadı. Elleri yavaşça Engfa'yı keşfederken, nefesi daha da hızlanıyor, her dokunuşta kalpleri aynı ritimde atıyordu.
Engfa, Charlotte'un ona bu şekilde dokunmasından aldığı hazla tamamen kendinden geçmiş bir haldeydi. Kendi kontrolünü yitirmemek için derin nefesler alıyor, dudaklarını ısırıyor ama Charlotte'un hareketleri onu her geçen an daha da derin bir tutkunun içine çekiyordu. İkisi de birbirlerinin dokunuşlarında kaybolmuş, bu büyülü anı daha da uzatmak istiyordu.
Charlotte, Engfa'nın bedenine dokunurken gözleri hayranlıkla doldu. Nefesi hızlanmış, dudakları aralanmıştı. Elleri, Engfa'nın sertliğini hissederken daha da cesurlaştı Alçak bir sesle fısıldadı, "Morgana'nın armağanı... Sen... mükemmelsin, Engfa." Parmakları Engfa'nın derisinin üzerinde gezinirken gözleri parladı.
"Nasıl bu kadar kusursuz olabilirsin?" dedi, sesinde hayranlık ve arzu karışmıştı. "Sana dokunmak, hissetmek... Bu kadar güçlü, bu kadar mükemmel birine sahip olmak... Sana her bakışımda kendimi şanslı hissediyorum."
Charlotte'un övgüleri, Engfa'yı daha da sarstı. Onun sözleri adeta Engfa'nın içinde bir yankı bulmuştu; Charlotte'un gözlerindeki hayranlık, her şeyin gerçek olduğunu hissettiriyordu.
Charlotte, Engfa'nın mükemmel formunu gördüğünde gözlerinde büyülenmiş bir ifade vardı. Nefesi hızlandı, gözlerini bu müthiş manzaradan ayıramıyordu. Elleri Engfa'nın sertliğini okşarken aralarındaki çekim giderek yoğunlaştı. Charlotte, arzusunu ve kıskançlığını kontrol edemeyerek bir hırlama çıkardı.
"Sadece benim olduğunu biliyorum," diye fısıldadı, gözleri kıskançlıkla parlıyordu. "Ama yine de... Eğer biri sana dokunursa, onu öldürürüm. Kimse sana benim gibi dokunamaz."
Engfa, Charlotte'un bu sahiplenici sözleriyle daha da derin bir arzu hissetti. Hafifçe gülümsedi, gözlerini Charlotte'un gözlerine dikti. "Sadece seninim, Charlotte," dedi, sesi derin ve şehvet doluydu. "Bu beden, bu güç... Hepsi senin. Beni uyandıran sendin, ve bundan sonra da tamamen sana ait olacağım."
Charlotte'un elleri Engfa'nın sertliğini daha sıkı kavradı, nefes nefese ve kontrolünü kaybetmek üzereydi. "Kimse sana dokunamaz," dedi, sesi tehditkar bir tını taşıyordu. "Sadece benim olacaksın, sonsuza kadar."
Engfa, Charlotte'un bu kıskanç ve arzulanan tavrı karşısında ona yaklaştı, parmaklarını nazikçe Charlotte'un saçlarına doladı. "Evet, kraliçem.... Seninim. Ve bu an sadece bize ait."
Charlotte'un dokunuşları hızlandıkça, Engfa'nın nefesi kesilmeye başladı. İçinde giderek büyüyen bir volkan vardı, bu hissi daha önce hiç yaşamamıştı ama neyin geldiğini biliyordu. Vücudunun her zerresi Charlotte'un dokunuşlarına yanıt veriyordu. İçindeki güç patlamaya hazırdı.
Engfa, derin bir nefes alarak başını arkaya doğru attı, gözleri kapalıydı ve Charlotte'un adını fısıldadı. "Charlotte... Ben... Yakınım," dedi, sesi titriyordu. İçinde biriken enerji, kontrol edemeyeceği bir noktaya gelmişti.
Charlotte, bu fısıltıyı duyduğunda hareketlerini daha da hızlandırdı. Arzusu, Engfa'nın bu anı onunla paylaşmasını sağlamak için daha da büyümüştü. Engfa'nın bedenini daha sıkı kavradı, onu tamamen hissediyordu. Gözleri kısılmış, dudakları aralık haldeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan ve Büyünün Dansı TR
Fantasy"Kan ve Büyünün Dansı" Bu kitap, iki farklı dünyanın efsanevi hikayesini anlatıyor. Waraha ve Austin klanlarının birbirine düşman ruhlarını bir araya getiren, yasaklanmış bir aşkın öyküsü. Engfa Waraha, büyünün karanlık gücünü kontrol eden bir cadı...