Korkular ve Kararlar

4 1 0
                                    


Engfa, dumanlar içinde odasında belirdiğinde Charlotte'u pencereden dışarıyı izlerken buldu. Sessizce yanına yaklaştı ve kollarını sevgiyle onun etrafına doladı. Charlotte, aniden sıcacık sarılmayı hissedince hafifçe irkildi ve gülümseyerek arkasına bakmadan sordu:

"Ne zaman geldin?"

Engfa, yumuşak bir sesle cevap verdi, "Senin sesini duyar duymaz geldim," dedi, Charlotte'un ensesine nazikçe öpücükler kondurarak boynuna doğru ilerledi. Öpücüklerin verdiği hazla Charlotte'un tüyleri diken diken oldu, ama içinde hoş bir huzur belirdi.

Charlotte, hafifçe güldü ve "Sanırım senin aniden böyle belirmene alışmam gerekecek," dedi. Ardından gözlerini kapattı, Engfa'nın öpücüklerinin keyfini çıkararak, kollarını onun etrafına doladı.

Engfa, "Birbirimize bu kadar yakın olduğumuzda, uzak kalmaya dayanamıyorum," diye fısıldadı Charlotte'un kulağına. Charlotte'un dudakları hafifçe kıvrıldı ve Engfa'ya döndü, gözleri aşk doluydu.

"Ben de sana... sonsuza dek böyle sarılmak istiyorum. Kalbim her zaman seninle olacak," diye karşılık verdi Charlotte, Engfa'nın derin gözlerine bakarak. İkisi de birbirine sarıldı ve aşk dolu bakışlarla, bu anın tadını çıkarmaya devam ettiler.

Engfa, öpücükler arasında sessizliği bozdu, Charlotte'un kulağına hafifçe fısıldadı: "Kanlı ay yakın... Müjdelenecek..."

Charlotte, bu sözler karşısında heyecanla dönüp Engfa'nın gözlerine baktı, gözleri merak ve sevgiyle doluydu. "Nereden biliyorsun?" diye sordu, sesi şaşkın ama bir o kadar umut doluydu.

Engfa, dudaklarında hafif bir gülümseme ile "Bilmiyorum," dedi, "Ama öyle hissediyorum. İçimde bir şey, bu anın çok yakın olduğunu söylüyor."

Charlotte, bu sözler karşısında derin bir huzur hissetti, gözleri parlamaya başladı. "Ben de hissediyorum, sevgilim," dedi, Engfa'nın ellerini tutarak. "Duygularımız ve hissettiklerimiz hep aynı. Kalplerimiz bir oldu, yollarımız da öyle olacak."

Engfa, Charlotte'un bu içten sözleri karşısında daha da derin bir bağ hissetti. İkisi de birbirlerine sarıldılar, sanki tüm dünya sadece onların etrafında dönüyordu.

Engfa, Charlotte'a sarılırken içinde bir huzursuzluk vardı, rüyasının etkisi hala tüm benliğini sarmıştı. Charlotte'un ellerini yavaşça kendi ellerine aldı, gözlerine derinlemesine baktı. Fakat bu bakış, aşk dolu ve kırılgandı.

"Sana bir şey sormam gerek," dedi Engfa, sesi titriyordu.

Charlotte, Engfa'nın yüzündeki ciddiyeti ve endişeyi fark etti. Gözlerindeki merak artarken, sakin ve sevgi dolu bir sesle cevap verdi, "Tabii ki, ne istersen sor," dedi, hafifçe Engfa'nın elini sıkarak onu rahatlatmak istedi.

Engfa derin bir nefes aldı, fakat gözlerini Charlotte'tan kaçırdı. Rüyasının düşüncesi bir an için zihnine geri geldi ve kalbi acı ile sıkıştı. Gözleri dolmaya başladı, boğazındaki düğüm büyüdükçe burnunu çekti. O anın ağırlığına yenik düşmemek için çabalıyordu, fakat duyguları öylesine yoğundu ki kendini toparlamakta zorlanıyordu.

Charlotte, Engfa'nın bu haline anlam veremedi, ama içgüdüsel olarak onun acısını paylaştı. "Engfa, neler oluyor? Lütfen söyle bana..." dedi, sesi endişeli ve şefkat doluydu. Gözleri de yaşarmaya başlamıştı, çünkü Engfa'nın bu hali onu derinden etkiliyordu.

Engfa, gözlerinden süzülen birkaç damla yaşı elinin tersiyle silerken Charlotte da ona eşlik etti, nazikçe Engfa'nın yanaklarındaki yaşları silerken, kalbi sıkışıyordu. Bu anın kırılganlığı her ikisini de savunmasız bırakmıştı. Bir süre sadece birbirlerine baktılar, sessizce.

Kan ve Büyünün Dansı TRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin