Kanlı Ay'dan Sonra İlk Buluşma

32 4 0
                                    


Engfa ve Myx, Charlotte'un ailesinin kaldığı şatoya ışınlandıklarında, kendilerini şatonun hemen yakınındaki ormanda buldular. Ancak hava henüz aydınlık olduğu için, vampirlerin dışarıda bulunamayacağını biliyorlardı. Güneşin batmasını beklemek zorundaydılar. Bu süre zarfında, şatonun çevresinde gizlenerek durumu değerlendirdiler.

Engfa, Charlotte'a ulaşma isteğiyle dolup taşarken, sabırsızlıkla ormanın gölgelerinde saklanıyordu. Charlotte'un zayıflığını hissetmiş ve ona ulaşmanın bir yolunu bulmak zorundaydı. Ancak, güneşin batmasını beklemek zorunda olduklarını biliyordu. Onun yanında olan Myx, Engfa'yı sakinleştirmeye çalışıyordu, ama aynı zamanda kendisi de bu bekleyişin getirdiği gerginliği hissediyordu.

Şatonun görkemli yapısı ormanın içinde yükselirken, Myx birden bir şey fark etti. Ağaçların arasından şatoyu izlerken, orada çok güçlü bir büyü hissetmeye başladı. Bu, sıradan bir büyü değildi; şatoyu saran bir koruma ve kan büyüsüydü. Bu tür büyüler, özellikle yabancı cadıların izinsiz girmesini engellemek için kullanılan güçlü bir savunma mekanizmasıydı. Charlotte'un ailesi, vampir klanının liderleri olarak, evlerini bu tür büyülerle koruyorlardı.

"Engfa," dedi Myx, sesinde bir uyarı tonuyla. "Burada bir şeyler var... Bu şato, çok güçlü bir koruma ve kan büyüsüyle çevrili. Bu, bizim gibi yabancı cadıların içeri girmesini engellemek için yapılmış. Eğer doğrudan içeri girmeye çalışırsak, bu büyü bizi geri püskürtebilir ya da daha kötüsü, bize zarar verebilir."

Engfa, Myx'in sözlerini duyduğunda, içindeki sabırsızlık biraz daha arttı, ama Myx'in uyarısını ciddiye aldı. "Peki, ne yapacağız?" diye sordu, gözleri hala şatoda odaklıydı. "Charlotte'a ulaşmamız gerekiyor. Onun yanında olmadan duramam. Ama bu büyü... Bu büyü, bizi gerçekten engelleyebilir mi?"

Myx, Engfa'ya doğru döndü ve ona sakinleştirici bir bakış attı. "Evet, bu büyü çok güçlü," dedi, sesi kararlıydı. "Bu büyü, yalnızca güçlü cadılar tarafından yapılabilir ve burada kullanılan kan büyüsü, vampirlerin kendi kanlarını kullanarak oluşturdukları bir savunma mekanizmasıdır. Eğer bu büyüye karşı gelmeye çalışırsak, ciddi zarar görebiliriz. Ama bu demek değildir ki, bir yol yok."

Engfa, Myx'in önerilerini dinlerken derin bir nefes aldı ve durumu değerlendirmeye başladı. "Eğer doğrudan içeri giremiyorsak, başka bir yol bulmalıyız," dedi, sesi düşünceliydi. "Bu büyüyü aşmak için bir yol bulmak zorundayız. Charlotte'a ulaşmalıyız, ama bu büyüyü kırmadan ona yaklaşamayız."

Myx, bir an için düşündü ve ardından bir fikir belirtti. "Belki de bu büyünün zayıf bir noktasını bulabiliriz," dedi. "Bütün büyülerde olduğu gibi, bu büyünün de bir zayıflığı olabilir. Gözden kaçmış bir alan, belki de korumanın tam olarak etkilemediği bir nokta. Eğer böyle bir nokta bulabilirsek, içeri sızabiliriz. Ama bu, dikkat ve zaman gerektirir."

Engfa, Myx'in bu önerisini değerlendirdi ve başını hafifçe salladı. "Bu, denemeye değer bir fikir," dedi, sesi artık daha kararlıydı. "Güneşin batmasını bekleyelim. O zamana kadar bu büyünün zayıf bir noktasını arayabiliriz. Eğer böyle bir nokta bulabilirsek, Charlotte'a ulaşmamız daha kolay olur."

Myx, Engfa'nın bu kararlılığını desteklercesine başını salladı ve birlikte, şatoyu dikkatle gözlemlemeye başladılar. Güneş yavaşça batarken, ikisi de büyünün zayıf bir noktasını bulmak için tüm dikkatlerini topladılar. Engfa, Charlotte'a ulaşmak için ne gerekiyorsa yapmaya kararlıydı ve Myx de onun yanında durarak ona destek oluyordu.

Bu bekleyiş, ikisi için de bir sınav gibiydi. Ama Engfa'nın içinde yanan aşk ve bağlılık, ona güç veriyordu. Charlotte'a ulaşmak, onun için her şey demekti ve bu yolda karşılarına çıkan engelleri aşmak için ne gerekiyorsa yapacaktı.

Kan ve Büyünün Dansı TRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin