"Kan ve Büyünün Dansı"
Bu kitap, iki farklı dünyanın efsanevi hikayesini anlatıyor. Waraha ve Austin klanlarının birbirine düşman ruhlarını bir araya getiren, yasaklanmış bir aşkın öyküsü. Engfa Waraha, büyünün karanlık gücünü kontrol eden bir cadı...
Gecenin karanlığı odanın içinde derin bir sessizliği hakim kılmıştı, sadece iki âşık birbirine sarılmış, birlikte huzur içinde yatıyordu. Ancak Charlotte'un içinde bir kıpırtı, giderek büyüyen bir açlık hissediliyordu. Engfa'nın yanındayken bile bu his gittikçe daha dayanılmaz hale geliyordu. Vampir doğası, gecenin yükselmesiyle beraber açığa çıkmıştı ve bu açlık, kan ihtiyacını artırıyordu.
Charlotte gözlerini açtı, Engfa'nın boynunun kokusu ona daha da cazip gelmeye başlamıştı. İçgüdüleri, Engfa'nın kanını içmek için adeta bağırıyordu. Gözleri koyu kırmızıya dönüşmeye başladığında, Engfa da Charlotte'un bedenindeki bu değişimi hissetti.
Endişelenen Engfa, Charlotte'a baktı ve hafifçe fısıldadı: "Sevgilim, kan getirtmemi ister misin? Sana bir kadeh hazırlatabilirim."
Ama Charlotte, derin bir arzu ile başını iki yana salladı. "Hayır, istemiyorum..." dedi, sesi kararlıydı. "Sadece... senin kanını istiyorum." Bu sözlerle birlikte Engfa'nın üzerine tırmandı, ellerini onun omuzlarına koydu ve yavaşça yüzüne doğru eğildi. Dudakları Engfa'nın boynuna yaklaştığında, dilini yavaşça onun boynunda gezdirdi. "Sadece bir ısırık..." diye fısıldadı, sesi derin bir arzuyla doluydu. "Sana dokunmak istiyorum, Engfa."
Engfa, Charlotte'un boynuna bu kadar yakın olmasından dolayı içinde bir titreme hissetti. Charlotte'un vampir doğası baskın geliyordu ve Engfa bunu durdurmak istiyordu ama aynı zamanda onun dişlerini, kanını içmesini istiyordu. Kendi içinde çelişkili bir istek büyüdü. Bir yanıyla bu ısırığı istiyordu, öte yandan ise Charlotte'un bu anı kontrol altına alması gerektiğini biliyordu.
"Charlotte... Sevgilim," diye fısıldadı Engfa, ellerini Charlotte'un yüzüne koyarak onu yavaşça geri itti. "Bunu şimdi yapamayız. İlk ısırığın ne kadar önemli olduğunu biliyorsun. Kanlı ay için sakladığın bu anı mahvetmek istemezsin."
Charlotte, dişlerini geri çekmeye çalıştı ama açlık ve arzu ona hakim oluyordu. Gözleri hâlâ kırmızı parlıyordu ve içindeki vampir kanı Engfa'nın boynunu tatmak için adeta yanıp tutuşuyordu. Elleri hâlâ onun omuzlarında, yüzü ise boynuna yakındı. "Ama... Engfa... O kadar açım ki," diye inledi Charlotte, kontrolünü kaybetmeye yakındı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Engfa derin bir nefes aldı, Charlotte'un yüzüne şefkatle baktı ve onu sıkıca kollarının arasına aldı. "Beni dinle, Charlotte. Seni anlıyorum. Senin kanıma olan açlığını hissediyorum ama bu gece değil. Seninle her şeyi paylaşmak istiyorum, ama ilk ısırığın özel olmalı. O zamana kadar beklemeliyiz. Birlikte yapacağız bunu, söz veriyorum."
Charlotte, gözlerindeki kırmızı ışık yavaşça solarken, Engfa'nın sözleri onu sakinleştirdi. İçindeki vampir açlığı azaldı, ama yine de elleri titriyordu. Başını Engfa'nın omzuna yasladı ve iç çekti. "Neredeyse seni ısıracaktım..." diye pişmanlıkla fısıldadı.
