Selammmmm!!!Yeni bölüm geldi çok şükür 👏🏻👏🏻👏🏻 bi alkış yani lütfen...
İyi okumalarrrr
Yazardan…
Ortamın gerginliği saniyeler işledikçe artıyordu. Bora ile Sedat birbirlerine şaşkın bakışlar atarken Murat, Almina’nın bugün ülkeye ve dünyaya ne kadar zarar verdiğini hesaplamaya çalışıyordu. En sonunda söze giren kişi Bora olmuştu. “Tamam, hanımefendileri karakola ben götüreceğim,” dedi. Polisler bunun mümkün olmadığını açıklamak için ağzını aralamıştı ki Bora kimliğini gösterince, “Tabii, savcım. Nasıl isterseniz,” deyip anında toz olmuşlardı.
Galip’in çalıştığı şirketten kalma eski minibüsüne bindiklerinde Murat homurdanmalara doyamıyordu. “Hayır, birkaç saat içerisinde ne olabilir? Ne yapmış olabilirsin, gerçekten akıl sır erdiremiyorum!” derken Almina sadece göz deviriyordu.
“Bana diyene bak ya! Kendisi kafayı bir güzel çekmiş bana laf ediyor,” diye karşılık verdi.
“O da senin sayende oldu,” dedi Murat. “Mesajları inci gibi dizmişsin tabii, o kafayla mantıklı bir hareket yapmamı mı bekliyordun?”
Almina ofladı. “Ay sus, tamam! Olmayan kaynanamdan bir farkın yok şu an!”
Dışından sesli bir ya sabır çeken Murat sinirli bir ifadeyle önüne döndü. “Kartın limiti bitmiş, borca batmışım, üstüne emniyete gidiyoruz. Olaysız bir günümüz geçsin, şurada takla atarım,” diye söylenmeye devam ediyordu.
Hemen ardından Bora atıldı. “Ne yaptınız siz? Anlatın.” Kimseden çıt çıkmamıştı. “Ne kavgası? Ne ara oldu? Niye bize hiçbir şey söylemediniz?” Yine çıt çıkmadığında Göktuğ konuya bodoslama daldı. “Baba, anni saç bastı!” diye bağırmasıyla Buket ay ne alaka canım? temalı bir kahkaha attı.
Bora kaşlarını çatarak oğluna baktı. “Ne dedin babacığım?”
Buket hızla sözü devraldı. “Ne diyecek ya? Konuşmayı öğreniyor.” Yüzündeki rahat tavır insanı kendine rahatlıkla inandıracak düzeydeydi.
Fakat Bora tabii ki inanmamıştı. “Seninle sonra konuşacağız,” diyerek şüpheyle karısını baştan aşağı süzdü. Buket dudaklarını dişliyordu. “Bora ama… Sen…” Gözleri dolmuştu. “Sen bana bağırıyor musun?”
“Buket…” dedi Bora hafif sinirli bir tonda. “Şakanın sırası değil. Darp etmişsiniz insanları. Hamilesin sen, nasıl kavga edebiliyorsun?” Buket hiçbir şey söylemeden elinin tersiyle gözyaşlarını sildi ve başını önüne eğdi. Bu sırada emniyete gelmişlerdi. Sürü halinde inip karakola girdiler.
Yarım saat sonra…
Son olarak Almina da nezarete girmiş, kadro tamamlanmıştı. Evet, bütün kadınlar bir nezarette oturmuş neler olacağını bilmeden gelecek haberi bekliyorlardı. Bora ile Sedat ise AVM’nin kamera kayıtlarına bakıyorlardı. Göktuğ da dahil tüm erkekler merakla kayıtları izliyorlardı. Özlem’in tokat atması sonucu başlayan kavgaya Eren, “Aferin sevgilime,” dedi sırıtarak. Herkes Eren’e ters ters bakınca Eren ağzına fermuar çekip sustu.
Bora kucağında, “Anni!” diye bağıran Göktuğ’yu zapt etmeye çalışıyordu. Ekranda Firuze Hanım’ın bir kadının tişörtünü yırttığını gören Galip, “Gardaşım o öyle mi yırtılır?” diyordu. Yasin Bey onu dürtüp, “Galip!” dedi uyarıcı tonda.
O sırada ekrandaki Almina kadının koluna yapışmış, resmen bir ayı gibi kadının kolunu ısırıyordu. Murat hayretler içerisinde kalırken gözleri kocaman açıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Rağmen...
Novela JuvenilÇocukluğunda babasından ağır şiddet gören Murat, hayatı boyunca babasına benzememek için çabalar. Hayali yerine koyduğu hedeflerini böyle bir babaya rağmen kazanır, asla pes etmez. Fakat bir gün hiç beklenmedik bir anda kalbine güzel bir his yerleş...