Bölüm 54

398 18 12
                                    

Biri hariç arenadaki bütün yeşil yaratıkları öldürdüm, sonuncusu bunların hepsini görmesine rağmen hiçbir şekilde tepki göstermiyordu, bende bu fırsatı kaçırmak istemiyordum, yaratıkla konuşup işbirliği yapmak için yanına doğru ağır adımlarla yürümeye başladım. Yaratığa beş metre kala durdum, Mesut " Sen akıllı bir yaratığa benziyorsun, birlikte bunların hepsini öldürüp buradan çıkabiliriz. Sende bende özgür oluruz, hatta seni var ya bizim beş kişilik kadroya ilave eder çok pis altılı oluruz, lan bir düşünsene seninle dünyaya indiğimizi " Bineğinden indi ve yanıma geldi " Biliyordum, içinizden beni anlayan biri çıkacağını biliyordum, ver elini be birader, tokalaşalım da buradakiler ... gibi kalsın " dedim ve sözümü bitirdiğim gibi karnıma çok sert bir tekme attı ve metrelerce ileriye yere yapıştım. Yerde ağrılar içinde kıvranırken bana doğru geldiğini fark ettim tam ayağını kaldırdı kafama basacaktı, gördüğüm gibi olduğum yerde sağa doğru yuvarlandım. Yaratık kafama değil sırtıma bastı, karnımın ağrısı dinmeden tekrar şiddetli bir şekilde ağrımaya başladı. Kungligt blod " Ölümlü, o benim en iyi askerim, bizim buralarda lakabı kemik kıran diye bilinir, dövüşlerde yenilgisi olmayan bir asker " Yaratık tekrar ayağını kaldırdı ve indirirken diğer tarafa doğru yuvarlandım ve tekmesini boşa salladı, zar zor ayağa kalktım. Mesut " Adının hakkını veriyorsun ama çok büyük bir hata yaptın bana da Demses derler, sen bana kısacası ölümümü getirecek karanlık bekçim de diyebilirsin ama dur sen konuşamıyordun dimi çirkin şey " yaratık bana doğru gelmeye başladı " İki dakika dursan diyorum, kemiklerimin ağzına ...... " yanıma vardığında suratıma bir yumruk salladı ve eğilerek yumruğumdan kaçtım daha sonra ikinci bir yumruk ters taraftan salladı ve suratıma yumruğunu denk getirmeyi başardı, tekrar yere yapıştım. Beni yerden aldı ve havaya kaldırıp bir köşeye fırlattı daha sonra tekrar çok ağır bir şekilde ayağa kalktım. Mesut " Senin derdin ne anlamadım gitti, kendimi dayak yemiş halılar gibi hissediyorum, " yaratık yavaş yavaş yaklaşıyordu bende gözüme kestirdiğim en yakın bineğe doğru yürümeye başladım, bineğe vardığımda yaratığın çok yaklaştığını fark ettim, bineğe binmeye çalıştım ama vücudum bineğin tepesine çıkamayacak kadar güçsüz durumdaydı, bende en yakın silaha doğru ilerleyeme başladım. Ölmüş yaratığın yanından aldığım silahla arenada son kalan yeşil yaratığa sıkmaya başladım ama hiçbir şey olmuyordu, ateş ediyorum denk getiriyorum ama hiçbir şey olmuyor. Mesut " Bu nedir arkadaş anlamadım gitti, niye ölmüyorsun ? Hacı yanıma varmadan senin bir soruma cevap vermeni istiyorum, kedigillerden misin ? " yaratığın yanıma varmasına metreler kalmıştı " Tamam lan sen kaşındın, ben sana Demses kimmiş göstereyim " Sahada adımlarımı hızlandırarak bütün silahların yanına gidip mermilerini alıyordum ve en sonunda tüm silahların mermisini yanıma aldım ve canavardan uzaklaşa bildiğim kadar uzaklaştım. Mesut " Bak koçum bu yanımdakilere mermi denir, ne işe yaradıklarını sana söyleyeyim. Senin gibi kendini bilmez onun bunun çocuklarını birkaç ders vermek için kullanılan alet edevat sınıfına giriyor, tabi siz bu mermileri kendi canavar arzularınızla kullandığınız için ne işe yaradıklarını tam öğrenememişsiniz bugün şanslısınız biraz boş vaktim vardı size bu mermilerin ne işe yaradıklarını öğreteceğim, bana doğru yaklaşan çirkin evlat bende kal sakın kaçayım deme çünkü büyük gösterimde baş rolü sana verdim. Evet yeşil yaratıklar ve mavili hazırsanız gösterime başlıyorum " sözlerimi bitirdikten sonra elimdeki ve cebimdeki bütün mermileri havaya attım ve etrafıma saçıldı ve bende yorgunluktan olduğum yere oturdum gözlerimi kapadım daha sonra etrafımdaki bütün mermilere konsantre oldum ve hepsini aynı anda havaya kaldırdım, gözlerimi açtım " Yanlış seçim ...... çocuğu " dedim ve tüm mermileri yaratığa doğru fırlattım. O kadar şiddetli fırlatmıştım ki rüzgardan toz toprak bir birine karışmıştı ve birkaç dakika sonra toz yere indiğinde ve ben yaratığın son halini gördüğümde şaşkınlıkla oturduğum yerden kalkamadım.

TELEKİNEZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin