Bahçeden aldığım balta ile dolabın yanına geldim, elimde baltayı görünce Batuhan " Ne yapıyorsun Mesut " Mesut " Sen karışma Batuhan, onunla benim aramda " sözlerimi bitirdiğim gibi balta ile dolaba giriştim, paramparça olana kadar giriştim ve paramparça olduğunda. Mesut "Batuhan bi bak bakayım kapıdan şimdi geçirebilir miyiz ? " dedim ve birkaç parçasını alıp diğerlerinin yanına attım ve Batuhan'da benim arkamdan diğer kalan dolap parçalarını getirip yığına salladı. Ceren bizi görünce, Ceren " Az önce bir dolap mı parçaladın sen " Mesut " Ne alakası var, balta elimdeyken boş durmasın dedim " Ceren " Aha savunma şekline bak, sen her eline baltayı aldığında boş durmasın deyip bir eşyayı parçalamaya kalkarsan evde yakında eşya kalmaz " Mesut " Bunlar eskiydi o yüzden yani, yeni eşyalar akşama gelecek onlara aynı davranışı göstermemeyi denerim, tabi içlerinden biri kapıdan geçmeyi reddederse işler değişir " Cerenle konuşmamız bittiği gibi işine geri döndü, bizde Batuhan'la içeri girdik ve bu sefer gözümüze buz dolabını kestirdik. Mesut " Batuhan aynı şekil yapalım sen üstüme at ben önden sen arkadan dışarı çıkaralım " Batuhan " Tamamda bunu da parçalamadan önce sorarsın her halde " Mesut " Söz vermiyorum ama denerim " Buzdolabını üstüme devirdi ve taşımaya başladık, ağırdı ve zorlanarak çıkartıp dışarı yığına götürdük. Mesut " Vay ..... koyayım ne ağardı be " Batuhan " Gerçekten hakkın var, ağardı " Mesut " Sahibi yaşlı kadın, zengin ama parayı nereye harcayacağını bilmiyordu, alırken ki zevkini ....... " Batuhan " Yaşlı kadının arkasından küfretmeseydin " Mesut " Gelsin yüzüne de söylerim çok iyi anlaşırız kendisiyle " daha sonra içeri gidip diğer eşyaları çıkarttık ve alt katın işi bitti.