Mesut " Ben kaç saattir uyuyorum ? " Filiz " Tahmini olarak dört saattir " Mesut " Bizim ekibin geri kalanı nerede ? " Filiz " Onlar keşfe çıktılar, beni de seni korumam için burada bıraktılar " Mesut " Sen mi beni koruyacaksın ? " Filiz " Dövüş eğitimi aldım " Mesut " Tabi tabi sen beni korursun, mesela beni korumaya ilk yardım çantasını uzaltarak başlayabilirsin, ilk yardım çantasından sargı bezini aldım ve ayağımdakiyle değiştirdim. Filiz " Sen orada kaldığında biz çok korktuk ve üzüldük " Mesut " buna inanayım mı ? " Filiz " Benden neden nefret ediyorsun ? " Mesut " Senden nefret ettiğim yok, seni bir ağaca benzetiyorum " Filiz " Buda ne demek şimdi, bana odun demek istiyorsan benzetme yapmana gerek direk söylemen yeterli " Mesut " Sana odun demek isteseydim benzetme yapmaz direk söylerdim " Filiz " O zaman ne demek istedin " Mesut " Ağaç genel olarak hangi renktir ? " Filiz " Kahve rengi " Mesut " Yaprakları genelde hangi renktir " Filiz " Yeşil " Mesut " İşte aradığım cevap bu " Filiz " Ama yine ben hiçbir şey anlamadım " Mesut " Ağaç genelde gövdesi kahverengi ve yaprakları da yeşildir ama kışın yaprakları dökülür ve ağaç sadece kahverengi kalır, sende aynen böylesin bir ağaç gibi yazın kışın belli değil " Filiz sırıtmaya başladı. Filiz " Sen ilginç birisin " Mesut " Olduğu kadar olmadığı kader " Filiz " Senin kız arkadaşın var mı ? " Mesut " Buda ne demek " Filiz " Beni anladın anlamamazlıktan gelme, sevgilin var mı yok mu ? " Mesut " Yok, yani aslına bakarsan hiç bu konulara ayıracak boş vaktim olmadı " Filiz " Senden hoşlandığı mı söyleseydim bana cevabın ne olurdu " Mesut " Tamam senin niyetin şimdi belli oldu, bende yarım saattir ne geveliyor diyorum, eğer bu soruyu sorsaydın ki dolaylı yoldan sordun cevabım hayır olurdu " Filiz " Neden ? " Mesut " Yarım saattir sana burada giydiriyorum ve hayla sen bana sebebini mi soruyorsun " Filiz " Sus ve sadece kendini bana bırak " Mesut " Sakın, sakın düşündüğüm şeyi yapmaya kalkma " Filiz " Neden seninde hoşuna gidecek " Mesut " Şimdi hatırladım benim dünyada bıraktığım sevgilim vardı, ah bu uzay yok mu beni öldürüyor bak nasılda unutmuşum " Filiz " Sana inanmıyorum " Mesut " Bak ben hasta biriyim hasta birine bunu yapmaya hakkın yok " Kalktım topallayarak kapıyı açtım dışarı çıkacakken aniden arkamdan beni kendine çevirdi ve bana sarılarak öptü ve yere sarılarak üst üste düştük, düştüğümüzde bizim diğer ekibin bizi izlediğini fark ettim.