BÖLÜM 20 - GECE ÖPÜCÜĞÜ #wattpadekoloji

113 10 0
                                    

ARKADAŞLAR OLABİLDİĞİNCE SIK BÖLÜM PAYLAŞMAYA ÇALIŞIYORUM LÜTFEN EMEĞE SAYGI OLARAK VOTE YAPIN. 

İYİ OKUMALAR.

ARTIK YAKINLAŞMALAR BAŞLADI. MULTİYE Bİ BAKIN :)


"Rubert..." diye kinayeyle söylendi adam. Ona bakmadan hala ilgilendiği kitaba bakmaya devam etti. "Vakit kaybetmeden gelmene şaşırdım doğrusu."

"Geldim çünkü tekrar gitmem gerekiyor. Gelmesem de çağıracağınızı biliyordum."

Adam sakince bir nefes alarak masada ki kaleme uzandı ve kitabın üst sayfasına küçük bir not aldı. Rubert'a hala bakmıyordu. "Gitmeyeceksin."

Rubert dümdüz sesle "Anlayamadım." Dedi.

Adam yüzünü nihayet ona çevirmişti. Yüzünde ki alay dudaklarının kıvrılmasına bile yansımıştı. Açık kahve kaşları dudaklarının alayına tezatla birden ciddiyete bürünüp çatılırken elinde ki kalemi masaya bıraktı. "Beceremedin. Bu yüzden gitmeyeceksin. Kızın zarar görmemesi konusunda seni yeterince uyarmıştım. Anladığını düşünmek benim hatam."

"Hayır!" Rubert içinde patlayan öfkeyle eline gelen gri heykeli adamın arkasında ki duvara fırlatmış adamın göz kapakları bile oynamamıştı. "Sizin o boktan işlerinizi hallettiğim sırada onunla ilgilenemeyeceğimi biliyordunuz. Buna rağmen beni şehirden gönderdiniz. Şimdi sizin o sikik kararlarınızı dinlemeyeceğim."

"Bu senin işindi Rubert yapamadın. Birçok işle uğraşırken onu da koruyabilirdin. Onu daha korunaklı bir yere alabilirdin. Cezanı çekeceksin." Adamın ses tonu asit yağmuru gibiydi tene değen asitin yaktığı can kadar kulaklarını tırmalıyordu. Karşısında ki bu adamı öldüreceğini düşünüyordu. Diana'yı kaybetmekten neden bu denli korktuğunu bir an anlamaya çalıştı. Ondan uzak kalma fikri neden kendini bir şekilde eksik hissettiriyordu bilmiyordu.

"Cezamı geldiğimde çekerim. Şimdi onun yanında olmalıyım birazdan uyanacak."

Hiç gerekli olmadığı halde derince soluklanarak karşısında ki adama baktı. Adam tekrar dümdüz bir sesle "Gitmeyeceksin." Dedi.

"Çevresinde olan tehlikeleri biliyorsun. Yanında olmalıyım." Kendini kontrol altına almaya çalışırken yumruklarını sıktığının farkında bile değildi.

"Başkası gidecek." Dediğinde Rubert'in göz kapakları sakince kapanıp açıldı. Adam Rubert'in grileşen gözlerinde ki öfke ve tehlike bulutunu görünce yerinde rahatsızca kıpırdandı.

"Ne dedin sen?" Rubert avını bekleyen pusuda ki kaplan gibi adama bakarken nefesini tutmuştu.

"Duydun." Dedi.

"Bunu yapmayacaksın."

"Bir şey yaparken daha önce sana mı soruyordum?"

Adam oturduğu yerden kalkarken Rubert'in yüzünde ki anlamsız ifade yüzünden birden güleceğini hatta kahkaha atacağını düşündüğü sırada Rubert ölümcül ses tonuyla neredeyse hırlar gibi konuşmaya başladı.

"Onu koruyacak başkasını bulursan eğer, o adamın suratını okuduğun kitapların üzerine yapıştırırım BABA!" adam tamamen dehşete düşmüştü. "İstersen bir dene. Yapmayacağımı düşünüyorsun değil mi?" Rubert sinsi bir şekilde sırıttı. "Nereden geldiğimi unutma. Daha alışma sürecindeyim. Onu benden başkası korumayacak."

"Aşağı in Rubert!"

Bunun anlamını biliyordu. Aşağısı ceza –işkence- yeriydi. Cezadan korkmadığını asıl korktuğu şeyin Diana'nın orada korumasız kaldığı olduğunu farketti. Diana'yı koruması gerekiyordu. Ve o burada babasına hesap veriyordu. Onu koruması gerekirken yanında olması gerekirken şehir dışında saçma sapan işler yapıyordu ve Diana'yı olası trafik kazasından koruyamıyordu.

KUTSALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin