Bölüm 12 - FELAKET

355 25 5
                                    

ARKADAŞLAR UZUN ARAYLA BÖLÜM EKLEDİĞİMİN FARKINDAYIM FAKAT OKULUMLA BERABER BİRLİKTE YÜRÜTMEK OLDUKÇA ZOR. BU YÜZDEEEEEEN SİZE UZUUN VE OLAYLI BİR BÖLÜM YAZDIM. LÜTFEN AMA LÜTFENNN YORUMLARINIZI FİKİRLERİNİZİ VE VOTELARINIZI EKSİK ETMEYİN. YENİ BÖLÜM YAZARKEN BUNLARIN HEPSİ BANA HAYAL GÜCÜ OLARAK GERİ DÖNÜYOR ÇÜNKÜ.

HEPİNİZ ÇOK SEVİLİYORSUNUZ. HERKESE İYİ OKUMALAR.

not: bu bölümü yazmamda bana ilham kaynağı olan dostum gamzeyede teşekürler J

Hayatım boyunca, yaşamımı bir kez olsun yargıladığımı ya da sürdüğüm hayattan memnun olmadığımı hatırlamıyorum. Hayatımı önüme sererek beni düşündürecek, bir şey yaşadığımı da düşünmüyordum ayrıca. Lise hayatımı bu seneye kadar çekilmez kılan Jason hariç aslında tüm hayatım gayet iyiydi. Tek çocuk olmasının faydalarından yararlanarak fazla sevgiyle ve haddinden fazla ilgiyle büyütüldüm. Her anımı paylaşabileceğim tek arkadaşım Sarah vardı. Bu zaten hayatımı dolu dolu yaşamama iyi bir gerekçeydi.

Sonra geçmişin keyifli anıları zihnimde gezinmeye ve birleşmeye başlamıştı.

Sarah’ı aldatan eski sevgilisine oyunlar oynamak ve onu oltaya düşürmek için günlerce çocuğu takip ettiğimiz aklıma geliyordu. En sonunda Lakewood çıkışında bir kasabada küçük eski bir motelde bir kızla görüştüğünü yakalamıştık. Ama sevgilisi Littleton’a ailesinin yanına ziyarete gideceğini söylemişti. Söylemeyi beceremediği koca bir yalan. Biz gecenin bir yarısı yol kenarına park ettiğimiz arabanın içinde iki şaşkın polis gibi bekliyorduk.

“Bok çuvalı.” Demişti Sarah. “Ayrıca da daha espri bile yapmayı bilmeyen ama her esprisine sadece kendi gülen bir piç.”

Kendimi daha fazla tutamayarak delici bir kahkaha atarken Sarah mavi gözlerinden öldürücü bakışlarıyla beni susturmaya çalışmıştı..

Sonra Sarah ardı ardına ettiği küfürlerini bırakmadan arabadan inmiş ve motele doğru koşmuştu.

Çocuk sarışındı ve bana fazlasıyla Jason’ı hatırlatıyordu. Onun gibi kaslı bacakları, köşeli bir suratı vardı. Gözleri her seferinde kendini ele veriyordu. Böylece Sarah da salak yerine koyulduğunu çok geçmeden anlamıştı.

Ailem… Onlar için söyleyebileceğim tek şey yeryüzünde ki en iyi aileye sahip olduğum gerçeğidir.

Hayatım düzenliydi –ya da ben öyle olduğunu düşünüyordum- fakat son zamanlar da içime düşen bu saçma, asılsız ve dayanaksız kötümser düşünceye engel olamıyor zihnimi kurcalamasına izin veriyordum. Her şey Rubert ve Ashton Duen’i tanıdıktan sonra olmuştu.

Bunu bilmeme rağmen  onu görme isteğimi bastıramıyordum.

Her şey yolunda mıydı? Hayır. Hayatıma soktuğum kişiler iyi miydi? Hayır. Benden saklanan bir şeyler mi vardı? Evet. Gözüm kapalı fakat bilincim açık bir şekilde, kendi irademle tehlikeye mi koşuyordum? Kesinlikle evet…

Soruların gerçekliği bile beni bir adım geri çekemiyordu. Ne ara bu kadar cesaretli olmuştum?

İçgüdüm beni ait oluğum karanlıktan çekerek katil diye bağırdı. Kendimi artık soğuk ve çok daha karanlık bir yerde hissediyordum. Üşüyordum. Yalnız, çaresiz ve tehlikeli hissediyordum.

Birinin kollarının arasına girmek, sıcaklığıyla tüm dünyayı unutarak, kötü düşüncelerimden arınmak istiyordum.

Bu birinin Rubert olmasını iliklerime kadar hissederken bile huzurla doluyordum.

KUTSALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin