11. BÖLÜM

6.2K 375 31
                                    

SAVAŞ:

Sıkılmış bir şekilde barda oturup hafif bir içkiyle devam ediyordum. Ne akılla buraya geldiğimide anlamıyorum. Böyle ortamları hiç sevmezdim. Birde dört bir yanım öğrencilerle doluydu. Onlar var diye iyice kasılıyordum. Sonuçta birde hocaları dağıttı olursa hepten dillerine düşüpte kötü örnek olamazdım. Hep bu Leventin işleri. Bu okuldan çoğu çocukla arkadaş olduğu için bizi hemen buraya sürükledi. Birde beni çanta gibi yanında taşıyor sonra tek bırakıp kayboluyor. Sırtımı barmane dönüp ortamı kesiyordum. Aslında bu maskelerde çok gereksiz kimin kim olduğunu seçemiyordum bile. Benim sınıftan olan tek tük birkaç kişiyi tanıdım o kadar. Ama galiba herkes bu partiye katılmamıştı. Eksik gibi görünüyordu ortam.

"Keyifler nasıl?" diye damladı Levent birden.

Ona bir bakış attım ve bütün modumu anlar gibi omzuma vurdu.

"Bana bak. Öğrencim burdakiler. Senden kaç yaş küçükler sakın asılayım deme külahları değişiriz." diye uyarıyordum. Sevgilisi olmasına rağmen yinede flört etmeye çok meraklıydı Levent. Kendisininde az gideri olmadığı için bakanlarda oluyordu tabi. Sonra hocamın kankasıyla takılıyorum havalarına giricekti birde kızlar.

"Sakin ol şampiyon. Merak etme seninkini daha göremedim." Birde göz kırpıyordu utanmadan. Böyle diye diye sinir ettiriyordu hem kendinden hem Nihalden hem okuldan. Hem nerden benimki oluyordu ki?
Yani maskelide olsa tanırdım Nihali. Heralde. Bir kere bu karanlıkta gözleri parlardı. Hem o bakışları başkalarıyla karıştıramazdım artık. Levent yine bi kayboldu o sıra yanıma basket takımından birkaç kişi geldi.

"Vay hocam" diye el attı Meriç. Bu grubu seviyordum yani kafa dengiydi burdakiler. Az sohbet ettik. Sonra birden gözüm barın karşı tarafinda oturan birisine takıldı. Eymendi o. Yanındaysa bir sarışın kız vardı. O an aklıma Nihalin bana verdiği ceza kağıdı gelmişti. O kızın Eymenle bir ilişkisi yok muydu? Bu neydi şimdi? Nihal gibi bir kıza nasıl böyle birşey yapabilirdi.

"İlerde yeşilin elli tonu var. Görmek istersen." Gülerek yine Levent gelmişti. Yok bir daha bunun agzına laf vermicektim. Nasıl konuşuyordu? Böyle seviyesiz? Ona sert bir bakış attım.

"Sen yeşil gözleri seviyodun ya ondan söyledim.." Diye kıvırmaya çalıştı.

Demek Nihal burdaydı. "Levent. Kalbini kırıcam" diye parmağımı uzatarak yine uyardım onu. Konu kapandıktan sonra biraz durup salonun kalabalığından geçip okulun koridoruna çıkıcaktım. Böyle ortama karışıncada yüzler ışıkların altında daha çok belirginleşiyordu ve kenardan geçe geçe iki grubun arasından zorlukla geçmeye çalışırken birden bir çift bana bakan yeşil gözlerle karşılaştım. Böyle o koca maskenin arasından kocaman bana bakıyordu. Bir saniyelik kendime süre tanıdım. Derin nefes alıp o gidene kadar derinliklerine kadar baktım o yeşilin. Farklı bir anlamda bu kız gözlerinde gerçekten yeşilin her tonunu barındırıyordu.

'Sözlerden çok gözlerdedir aşk'

Leventten bir mesaj gelmişti o an. Meğer gözü bizim üstümüzdeymiş. Nihal çoktan gitmişti ve ben öyle kalakalmıştım. Levente bir göz attım eğlenircesine elindeki kadehini bana doğru kaldırıyordu.

Ya sabır.

Salondan çıkmıştım ve koridor çok daha sakindi.

"Savaş sende mi burdaydın?" Tanıdık bir ses bana doğru geliyordu. O da Yaseminmiş. Yüzümde bir tebessüm oluşmuştu. En azından çocuk yada çocukla çocuk olmayan birisini bulmuştum yanıma.

ASLI:

Gözlerimi bir müddet Nihalden ayırmıyordum. O an aklımda az çok belirlenmişti ona bu geceyi nasıl daha eğlenceli hale getirebileceğim. Yanlız İpek ile beraberdi. Şu ikiliyi ayırana kadar yerimde sayıyordum.

DERSİMİZ AŞK HOCAM.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin