75. BÖLÜM FİNAL

2.9K 81 17
                                    


NİHAL:

Her şeyin yolunda giderken yeniden yokuş karşısında buluyordum kendimi. Kızımın yokluğu beni paramparça etmişti. Bunu en çok o biliyordu. Şimdi kızıma tam kavuşmuşken nasıl benden almayı düşünebiliyordu? Nasıl bir insandı? Nasıl bir vicdan? Bir bebeği annesinden ayırmaya nasıl gönlü el veriyordu anlamış değilim. Cevap vermeden önce sadece yüzüne baktım. Belki içimi rahatlatacak bir şeyler daha söyler, belki ben yanlış anlamışımdır söylediklerini falan... Ama yok. Söylediklerinde ciddiydi. Gerçekten bunu bize yapacaktı.

"Kızımı benden almak mı istiyorsun?"
ciddi yüz ifadesi bunu dememle biraz daha gevşemişti, sanırım benim ne demek istediğimi anlamıştı.

"Sadece benimle kalacak. Sen yine istediğin zaman-"

" Üç aylık bir bebek! Üç aylık bir bebeğin sana değil bana ihtiyacı var. Annesine ihtiyacı var. Ne hakla gelip böyle bir şey dersin sen? Daha düne kadar çocuğun yüzüne bakamıyordun şimdi gelmiş kızımı benden almak istiyorsun. Alamazsın."

Önünde duran fincanı hafif geri iterek oturduğu yerde dikleşmişti.
" Sen bana şimdi kızımı vermiyor musun?"

"Hayır."

"Ben onu her türlü alırım."

"Ne komik. Anlaşıyoruz sanıyordum bu intikam hevesin, nefretin diniyor sanmıştım. Şimdi sırf benim canımı yakmak için bebeğimi benden almak istiyorsun? Onun iyi olup olmaması umrunda değil sadece bizi ayırmak için onu yanına istiyorsun. Sana kızımı vermeyeceğim!"

Kafasını sallayarak oturduğu yerden kalktı ve "Hala anlamıyorsun! benim derdim intikam yada seni üzmek değil sadece mantıklı olanı ve yapmam gerekeni yapmaya çalışıyorum-"

Onun yaptığı gibi bende kalktım ve karşısına sorgular şekilde dikildim "Eylülün velayetini almak mı sana mantıklı geliyor?"

Tam cevap verecekti ki odadan Eylülün uyandığına dair ağlama sesleri geliyordu, ve daha fazla bu saçmalığı dinlememek için bebeğimin yanına gittim.
Onu yattığı yerden kaldırırken gözlerime dolan yaşlar sebebiyle yanmaya başladığını fark ediyordum. Ama ne yapayım? Az önce olanlar, bana söyledikleri ne demekti? Nasıl kızımı benden alırdı. Bu kadarına hakkı yoktu.
Kucağımda ileri geri salladığım Eylül yeniden susmaya başlamıştı ve o sıra dış kapının açılıp kapatıldığını duydum. Derin bir iç çekerek yanağımı yanağına götürdüm ve terlediğini fark ettim.
Sen bu çocuğa nasıl bakacaksın söyler misin? Bu kadar annesine muhtaç bir bebeğin iyiliği nasıl senin yanında olabilirdi? Terini silip üzerini değiştirdikten sonra onu kendi yatağıma götürdüm. Yanına yatar yatmaz elimi küçük parmaklarıyla oynamak için ona yaklaştırdım ve çok sürmeden yeniden uykusuna dalmıştı.

Gece geç saatte salondan gelen seslere uyandım ve Eylülün düşmemesi için yanına yastık koyduktan sonra içeri geçtim.

İpekle Ekin gelmişti.

Onlarla beraber salondaki üçlü koltuğa oturduktan sonra üzerime geçirdiğim hırkama sarıldım.

"Uyandırdık mı seni?"

"Yok uyumuyordum zaten."
Battaniye almak için kalkan İpekte geldikten sonra öylece seesice oturduk biraz

"Bir şey mi oldu keyifsizsin? Eylül yeniden mi hastalandı yoksa?" diyen Ekine sadece kafa salladım. Keyifsiz olduğum  doğruydu.

"Akşam Savaş geldi. Eylülün velayetini istiyormuş. Böylesi daha mantıklıymış diyor."

"Çokta yanlış bir karar değil... Senin durumun ortada. Eylül Savaşın yanında çok daha rahat eder. Her anlamda. Seneye sen yeniden okula başlayacaksın. Kolay mı küçücük bebekle öğrenci olmak. Hem Savaş her türlü bakar bebeğe adam zengin sonuçta-"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 16, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DERSİMİZ AŞK HOCAM.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin