Dikkat Bebek Çıkabilir (Mükemmel Planlar Serisi 2)

Bölüm3

"Bir Gürayla evlenmek mi? Sen kafayı mı yedin? Evlenecek başka kadın kalmadı mı?" Ateş, her zamanki gri takım elbiselerinden birinin içinde, pencerenin önündeki koltuğa tüm yalının sahibi kendisiymiş gibi kurulan Pars Moyan'a ters bir bakış attı. Uzun süredir arkadaş sayılmazlardı, hatta tanışıklıkları birkaç yılın ötesine uzanmazdı ama ikisinin arasında garip, tarif edilmesi güç bir dostluk baş göstermiş, bu dostluk bir gün can borcuna kadar uzanmıştı. Yine de Ateş kararlarının sorgulanmasına pek alışkın değildi, hele de böylesi bir alaycılıkla.

"Pars, fikrini sordum mu abi?"

Sesi belli ki gereğinden sert çıkmıştı ama Pars alınmak yerine elindeki viski kadehinden bir yudum daha içti ve yüzünde arlanmaz bir sırıtmayla "Tamam ya" dedi, omuz silkerken "Ne kızıyorsun, belki fikrin değişir diye dedim ben."

"Değişmez, abi."

"Hayır, hani senin bu kadınla işin bitmişti, oğlum? Ne bu böyle yangından mal kaçırır gibi evlenmek?"

"Öyle olması gerekiyordu" diye geçiştirdi. Aslında Ateş'in bu soruya verecek makul bir yanıtı yoktu. Aradan geçen birkaç haftada kararından o kadar da emin olmadığını düşündüğü zamanlar olmuştu, ne de olsa yılların azılı bekarı birden bire evlilik prangasını ayağına takmaya karar vermişti ama... Yine de yapılması gereken en makul şey buydu. Her şeyden önce Ateş'in tüm malvarlığı hatta kişisel itibarı bu evliliğe bağlı olabilirdi.

"Hamile mi bıraktın?"

"Saçmalama!"

"E ne oluyor, o zaman? Adam gibi anlatsana şunu! İki saattir kıvranıp duruyorsun. Hamile değilse neden apar topar evleniyorsun."

Evleneceği kadının hamile kalmak için kendisiyle evlenmek istediğini söylemek Ateş'e çok... utandırıcı geldi. Birden kendisini ahıra kapatılmış bir damızlık gibi hissetti. Nil'le olan ilişkisinin doğasını düşününce bu fazla sonuç odaklı bir düşünceydi, Nil'le aralarındaki her zaman tutkulu-kelimenin gerçek anlamıyla- bir ilişki olmuşken şimdi sadece sperm bağışlayıcısı olarak bu ilişkinin tarafı olmak egosu üzerinde kocaman bir delik oldu.

"Ateş, abi, iyi misin sen? Birden bembeyaz oldun."

Ateş, ayağa kalkmaya yeltenen Pars'ı durdurdu "İyiyim" mini bara gidip kendisine de bir kadeh içki doldurdu. "Eğer evlenmezsem bir skandal çıkmak üzere."

"Ne skandalı?"

"Leyla beni sıkıştırıyor, kocasından boşanmayı kafaya koymuş. Kendi kafasında nasıl çarpık fantezi kurdu bilmiyorum ama boşanıp benimle evleneceğini düşünüyor."

Pars, düşünceli gözlerle bir süre elinde çevirdiği kadehe bakarak bekledi. "Bu hangi Leyla?" diye sordu, bir süre sonra. "O değil, değil mi?" derken sesi kısık ve tedbirliydi, birkaç ay önce Leyla'yla birlikte bir otelden çıkarken ona yakalandıkları bir günü ima ediyordu.

"O. Leyla Karun."

Pars elindeki kadehi sehpanın üzerine koyup ayağa kalktı. "İyi bok yedin gerizekalı herif! Kadın mı kalmadı lan koca İstanbul'da! Şeyin mi düşecekti kadınla yatmasaydın!"

"Uzatma işte. Kapanıyor konu."

"Sen evlendin diye kadını yakandan düşeceğini mi sanıyorsun?"

"Şimdilik ilk amacım Leyla'nın değil, kocasının yakamdan düşmesi."

"Bir de kocasına yakalandın, değil mi?" Pars sevimsiz bir kahkaha atıp ellerini cebine soktu "En azından bir milletvekilinin karısıyla adama yakalanmadan iş pişirebilecek kadar sessiz olmayı becerseydin."