Nil, sakin bir şekilde gülümsedi ve onları uğurlayan ailesiyle vedalaştı. İçinde patlamaya hazır bir volkan gibi lavlar kaynarken serinkanlı olmak zordu, özellikle de Nil gibi öfkesini de kinini de kusmaya alışkın biri için ama bir aile faciası çıkmasına ramak kaldığını Nil hissedebiliyordu. Uzanıp Güray'a sarıldığında ağabeyi ona sıkıca kendisine çekti "Eğer pişmansan ufaklık, seni hemen buradan kaçırabilirim." Güray, Nil'in en büyük ağabeyiydi, ailenin üçüncü kuşakta en büyüğüydü ve bu büyük ağabey rolünü severek omuzlarına almıştı.
"Değilim, Güray" dedi canlı olmasına gayret ettiği bir sesle. "İyiyim ben."
Nil kolları hala Güray'ın boynundayken, Sarp'ın omuzlarına dolanan kolunu hissetti "Eğer, bu herif seni üzerse hemen bize haber vereceksin. Güray'la ben icabına bakacağız."
Nil göz yaşlarına güçlükle hakim olarak başını salladı. İki ağabeyin arasında büyümek bazı kız çocukları için zorlu bir deneyim olabilirdi ama Nil için durum farklıydı, Nil bisiklete binmeyi, bir erkek tükürüp küfür etmeyi, futbol oynamayı öğrenmişti. Güray ve Sarp'ın arasında on ay vardı, bir yaş bile değil. İkisi ikiz gibi büyümüş, neredeyse on yıl sonra peyda olan bir kız kardeşe de kendi bildikleri oyunları öğretmişlerdi.
Nil kafasını sallayıp bu kez de Sarp'a sarıldı. Nil, Güray'a benzerdi, ikisi de uzun boylu, siyah saçlıydı ve ikisi de klasik Güray gözlerine sahiplerdi. Oysa Sarp, ağabeyine göre daha kısa boyluydu, sarıya çalan kumral saçları, iri ve parlak kahverengi gözleriyle anne tarafına benzerdi.
"İkinizi de çok seviyorum" dedi, Nil, aniden gelişen bu duygusallığına anlam veremeden. 20 yaşından beri ailesinden ayrı yaşıyordu, Ağabeyleri çoktan evlenmiş, kendi ailelerini kurmuşlardı, zaten normalde de haftada bir görüşürlerdi, eğer hepsinin iş durumu müsait olursa. 29 yaşında bir kadındı ve sırf başka bir adamla evlenip başka bir eve taşınacak diye böyle bir duygusallığa kapılmak... Saçma ötesiydi zaten on yıldan fazladır aynı çatı altında uyumamışlardı, bir kez bile.
Gözündeki yaşları silip gülümsedi gelinin ailesinden ayrılırken ağlaması toplumdaki bütün kadınların DNA'sına kazınmış olmalıydı, içinde bulunduğu durumun başka bir mantıklı açıklaması olamazdı. Ama şimdi mantıklı açıklamalarla uğraşmaktan daha önemli işleri vardı, Güray ailesi kalabalık bir aileydi, Nil'in iki halası, iki amcası, on kuzeni, dört yeğeni, yedi tane kuzen çocuğu vardı, bu da vedalaşacak bir o kadar insan, öpecek bir o kadar yanak demekti.
Sonunda sarılacak tüm boyunlar, öpülecek tüm yanaklar, mıncırılacak tüm bebekler bittikten sonra Nil kendini Ateş'in Escalade'sine attı. Son bir saattir neredeyse Ateş'le hiç konuşmamışlardı. Adama kurduğu son cümlenin içinde ikiyüzlü ve domuz kelimeleri geçiyordu ve Nil yeterince söylenmediğini hissediyordu. Eğer tam o anda dedesi yanına gelmemiş olsaydı daha fazla da söylerdi ama o an Nil, dedesine bu acele düğün için akıl karı bir bahane bulmak zorunda kalmıştı. Doğan Güray asla kolay ikna olan bir insan olmamıştı, özellikle de Mercan'ın apar topar yaptığı evlilikten sonra kendisinin de böyle aceleyle evlenmesi dedesini kuşkulandırmış ve dedesi gözlerine bakmaktan çekinerek "Bu kadar çabuk evlenmeniz için bir neden mi vardı?" demişti ve utanma sırası bu sefer Nil'deydi.
Nil, utançtan yerin dibine girmiş bir halde, utancının büyük kısmını gerçekten çocuk için evlenmesi oluşturuyordu, "Hayır, dede" gibi bir şeyler mırıldanmıştı
Dedesini ikna edebildiğinden emin değildi ama Doğan Güray'ın bile engelleyemeyeceği şeyler vardı. Tıpkı, şu anda yanında oturup koca arabasını kullanan adam gibi.
Ancak Ateş gibi bir adam böyle görgüsüzlük sınırında gösterişli bir araba kullanabilirdi. Saçma. Dünya belki de yok olmanın eşiğindeydi, gün içinde kullandığımız bir sürü kimyasalla ve hiç düşünmeden etrafa yaydığımız bir sürü çöple bunu zaten hızlandırırken, bir de böyle devasa bir araba ancak bir katalizör görevi görürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dikkat Bebek Çıkabilir (Mükemmel Planlar Serisi 2)
RomanceOnlarınki bir tutku hikayesiydi... Yıllar önce başlamış, hep yarım kalmış ve günün birinde sürpriz bir şekilde yeniden alevlenmişti. Nil Güray çocuk sahibi olmayı hiç istememişti, ta ki biraz daha beklerse çocuk sahibi olamayacağını öğrenene dek. Ge...