Bölüm 17

47.1K 2.4K 72
                                    

Nil, onu korkutuyordu. Sakince etrafta dolaşıp ona gülerek bakan, yüzünde güller açan kadın kimdi, Ateş'in hiçbir fikri yoktu ve bu yeni Nil'den hoşlandığından emin değildi.

Başta güzel bir değişiklik gibi gelmişti. Nil'in zırhını kuşanıp dikenlerini çıkarmadığı zamanlarda ne kadar uyumlu biri olabileceğini unutmuştu ama yine de bir şeyler doğru değildi, olması gerektiği gibi değildi.

Nil mutfak çekmecesinden ekoseli bir bez çekip ona gülümsedi ve o uğursuz ürperti Ateş'in ensesinde dolandı. Bu kadın onun karısı değildi. Birden kendini Stepford Wives filminin içinde gibi hissetti. Güzel karısının tüm kusurları törpülenmiş adeta ideal eş haline gelmişti, tıpkı filmdeki robotik kadınlar gibi.

Bu fikirden hoşlanmadı. O on altı yaşındaki kız zaman içinde çok değişim geçirmişti ama bu o değildi. Aynı bakıştı, aynı gülüştü ama Ateş'in ilk fark ettiği anda hayran olduğu o fırtınalı karakteri silinip gitmişti sanki, hem de tek gecede. Oysa onun Nil'le hayatı hep fırtınalı bir okyanusta yelken açmak gibiydi, zorlu, mücadele dolu, yorucu ama adrenalin dolu. Bu kadın aynı gözlere, aynı ellere sahipti ama o tatmin hissinden bir şeyler eksilmişti.

Nil'in buzdolabını açıp yemek malzemelerini çıkarışını kaşlarını çatarak izledi. Nil ve yemek yapmak? Bu kadarı yeterli... Koltuğundan kalkıp oturma alanıyla mutfağı birbirinden ayıran masif ahşap tezgaha dirseklerini dayadı.
"Hayatım, ne yaptığını öğrenebilir miyim?"

Nil hayatında gördüğü en güzel gülümsemeyi ihsan etti. "Yemek yapıyorum. Ama fazla bir şey bekleme. Fırında tavuk ve yanında patates."

Bu menü söz konusu Nil olduğunda mucize demekti. "Nil, hayatım?"

"Efendim, sevgilim?"

Sevgilim? Kesinlikle Nil'in kafasına ağır bir şeyler düşmüştü, belki de hormonlardandı. Gırtlağını temizleyip "Sen yemek yapmayı biliyor musun?" diye sordu. Nil normal şartlar altında yumurta kaynatmayı bile bilmezdi ve eğer becerilerini de karakteri gibi sabahtan akşama değiştirmeyi başaramıyorsa akşam yemeğinde çiğ tavuk ve kömürleşmiş patates yemeleri muhtemeldi.

Ama Nil adeta hezimete uğramayı reddederek gülümsedi. "Öğrenebileceğimden eminim."
Ateş o kadar da emin değildi ama onun hevesini kırmak yerine " Tabii ki öğrenebilirsin. diye yanıtladı. Sadece bugün değil. "Ama bu sefer bana bırakmayı denesen? Hem senin biraz dinlenmen lazım. Yolda çok yoruldun."
Ateş sonunda tehditle onu sürücü koltuğundan kaldırana kadar arabayı Nil kullanmıştı.

Nil gözlerini devirse de üzerindeki önlüğü çıkardı. "Huysuzsun Angelepoulos, huysuz." diye söylendi.

"Ben yemeği hazırlarken" Ateş tezgahın etrafından dolaşıp onu omuzlarından tuttu ve tezgahın diğer tarafına yönlendirdi. "Sen de burada oturup bana bugün ne yaptığını anlat."

"Fazla bir şey yapmadım aslında." Yerinde huzursuzca kıpırdanması tam aksini söylüyordu.

Patatesleri eviyenin içine bırakıp ona baktı. "Ne oldu?"

"Ne, ne oldu?"

"Hadi ama Muzo! Bal gibi benden sakladığın bir şeyler var."

"Aman hemen de anla."

Çenesini dikleştirişinde o evlendiği kadından bir şeyler vardı. Bu tanıdık bir şeydi. Ama Nil susmaya devam edince "Hadi Nil, söylemezsen bu akşam aç kalacağız." diye ısrar etti.

Nil oturduğu yerde kollarını kavuşturdu. Kazık yutmuş gibi duran haline ve inatla kasılmış çenesine bakınca, işte bu onun tanıdığı Nil'di. Hissettiği keyif Nil konuşana kadar sürdü.

Dikkat Bebek Çıkabilir (Mükemmel Planlar Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin