Bu an için uzun zaman beklemişti. Hayatına giren pek çok kadına rağmen, Nil aklını başından alan, bacaklarının sersem bir ergen gibi titremesine sebep olan tek kadındı. Güzel bir şekilde dağılmış, dudakları şişmiş, arzudan gözleri buğulanmış bir kadındı. Yine de Ateş, Nil'in gözlerindeki öfkeyi görebiliyordu.
Nil, onu itmiş, eli nefes nefese inip kalkan göğüslerinin üzerindeydi ki bu büyük bir yanlıştı, Ateş'in aklına başka, çok başka şeyler gelmesine neden oluyordu.
Ruju dağılmıştı, topuzundan kurtulmuş koyu renk bir saç yanağından geçip dudağına düşmüştü.
"Bunu bir daha sakın yapma!" Nil'in sesi kesik, heyecanlıydı. Oysa Ateş'in bunu bir daha yapmaya kesinlikle niyeti vardı. Bunu ve çok daha fazlasını yapacaktı, ona. En sonunda o tükenene, yorgunluktan bayılana, kalbi Ateş'in kalbinin üzerinde atarken uyuyakalana kadar.
Ama şimdi çıkıp gitmesine izin verdi. Yakın bir zamanda hesabı kapatacaklardı. Kapının Nil'in ardından çarparak kapanmasının hemen ardından telefonu çaldı.
"Ateş Bey" sekreterinin o mesafeli ama profesyonel sesini duymak hormonlarını biraz olsun yerine oturtmuştu. "Bugün saat üçte Ferit Bey'le randevunuzu hatırlatmak için aradım."
"Tamam, Reyhan. Bir saate kadar şirkette olacağım."
Telefonu kapatıp derin bir nefes aldı. Koridora çıktığında yarı karmaşa-yarı düzenle karşı karşıya kaldı. Dolly kendine kutuların birinden kopmuş bir seloteyp bulmuş onunla oynuyordu. Adamlar içeri kolileri taşırken evin içinde sessizlik hâkimdi. Kafasını kaldırıp üst kata baktı. Nil'in odasının, aslında onların odasının, kapısı kapalıydı. Bu da demek oluyordu ki ya Nil öfkeyle bir şeyleri parçalıyordu ya da telefonda kuzenlerinden biri ya da birkaçıyla Ateş'in dedikodusunu yapmakla meşguldü. Ateş'in ilk defa başına gelmiyordu.
Ateş'in dedesi derdi ki bir erkek evinde bulamadığı huzuru işinde, işinde bulamadığı huzuru evinde bulmalı. Ateş, hiçbir zaman dedesi kadar şanslı bir adam olamamıştı. Daha ofisinin kapısını arkasından yeni kapatmıştı ki, kapı kapandığı hızla geri açıldı. "Ateş! Neredesin sen?" Kayra, güzel bir kadın olabilirdi ama öfkeliyken sesi gereğinden fazla inceliyor, yüzü kırmızı-mor arası bir renk alıyordu.
"Affedersin? Burada patron benim, Kayra. Hatırladın mı? Ne zaman gelip ne zaman gideceğimi herhangi birine sormak zorunda değilim."
"Ateş, sen çok değiştin. Eskiden böyle değildin. Sorumluluk sahibiydin."
"Kayra annem gibi konuşmayı kes. Söyleyeceğin önemli bir şey varsa, dinliyorum."
"Yoksa git diyorsun yani. O kadın seni kötü etkiliyor. Sana söylemiştim. Bunlar daha iyi günlerimiz."
Ateş, keder içinde hayatındaki bütün kadınların neden bir anda böyle dramatik davranmaya başladığını merak etti.
"Kayra evliliğim seni ilgilendirmeyen pek çok şey içinde seni en çok ilgilendirmeyen şey. Karım hakkında fikirlerini kendine sakla." Bunu biliyordu. Ateş, daha önce de Nil ve Kayra arasında kalmak gibi saçmalığa imza atmıştı ve bunu bir kez daha yapmayacaktı.
Kayra gözlerinde nefretle karışık bir küçümsemeyle ona baktı. "O kadın seni yine yüzüstü bıraktığında beni böyle küçük gördüğün için pişman olacaksın."
"Olmam, Kayra" dedi, kadını onu küçük görmediğine ikna etmeye uğraşmayarak. Ateş, bir kadının sabit bir fikir haline getirdiği bir şeyin aksini iddia etmeyecek kadar çok kadın tanımıştı.
Kayra, ona öfkeyle bakarken kapı tıklatıldı, Reyhan kapıyı açtı, içeri şöyle bir baktığında olup biteni anlayacak kadar tecrübe sahibiydi. Boğazını temizleyip "Ateş Bey, Pars Bey geldiler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dikkat Bebek Çıkabilir (Mükemmel Planlar Serisi 2)
RomanceOnlarınki bir tutku hikayesiydi... Yıllar önce başlamış, hep yarım kalmış ve günün birinde sürpriz bir şekilde yeniden alevlenmişti. Nil Güray çocuk sahibi olmayı hiç istememişti, ta ki biraz daha beklerse çocuk sahibi olamayacağını öğrenene dek. Ge...