Bölüm 21

40K 2.2K 65
                                    


Nil, arkasına yaslanıp atışan Saye ve İklim'i izledi. İkisi de çocukluklarından beri anlaşamazlardı ve ikisinin kavgasını seyretmek her zaman eğlenceli olmuştu. Kadınların önlerindeki kadehlerin boşaldığını görüp garsona o evrensel birer tane daha işaretini yaptı. Mercan da tıpkı onunki gibi alkolsüz olan kokteyliyle oynayıp duruyordu. "Tamam ama Saye" diye araya girme ihtiyacı hissetti Mercan sonunda. "Hepimiz merak ettik ama döndü geldi değil mi? Bence artık uzatmanın manası yok."

"Sen karışma kanatsız melek." Saye kelimeleri tıpkı bir yılan gibi tıslayarak savurdu. "Sana kalsa sırtını sıvazlayalım olsun bitsin. Bu kadın kaç aydır ortada yok. Bak Nil'in neredeyse karnı burnunda bunun daha yeni haberi oluyor." Aslında Nil'in karnı burnunda falan değildi, en azından henüz ama Saye'nin demek istediğini anlamıştı.

"Sayeciğim, hayatım, tamam, haklısın ama kadın gün boyu senden ayrı dedemden ayrı azar yedi. Hani azarlamana biraz ara versen de bu kadar ay ne yapmış, ne olmuş bir öğrensek."

"Tamam Mercan, bırak içini boşaltsın." İklim yumuşakça gülümsedi. "Saye'ye karşı bağışıklığım var."

Nil gülmemek için ağzını sımsıkı mühürleyince burnundan hiç de kibar olmayan bir ses çıktı ve Saye olanca hışmıyla ona döndü. "Görüyorum ki düşman bütün kaleleri fethetmiş"

Saye hırçın bir kadın olsa da İklimle kavga etmek dünyanın en zor işiydi. İklim hemen yanında oturan Saye'nin omuzuna başını yasladı ve "Gerçekten üzgünüm. Biliyorum tamamen ortadan kaybolmak çok kötü bir fikirdi ama inan bana o an tek düşünebildiğim arkama bakmadan kaçıp gitmekti."

Saye huysuzca omuzunu silkse de elini İklim'in dizine koymayı ihmal etmedi. "Umarım bu sana ders olmuştur da bir daha arkana bile bakmadan kaçtığında başına neler geleceğini öğrenmişsindir."

"Öğrendiğine eminim ablası, şimdi ortamda bir adet hamile bir adet de minnoş annesi olduğundan Saye Hanımefendiciğim çok yüksek müsaadenizle İklimciğimin Bali tatilinin detaylarını öğrenmek istiyorum ki ben bebeğimin yanına gidebileyim şu zavallıcık da erkenden eve gidip uyusun." Nil kokteylin içindeki pipeti dudaklarının arasına kıstırırken etrafına bakındı, hayır, o cümledeki zavallıcık kendisiydi. Aldırmamaya karar verdi. "Aynen, bırak da anlatsın artık." Saye'nin gözlerinin tehlikeli bir şekilde kısıldığını fark edip konuşmayı onun da ilgisini çekecek bir konuya çevirdi. "Yakışıklı oğlanlar var mıydı?"

"Yani..." İklim oyunbaz görünmeye çalışıyordu ki bu da kuzeninin onlardan bir şeyler sakladığı anlamına geliyordu.

Aynı şeyi Mercan ve Saye de fark etmişti, aynı anda söze girdiler.

"Anlat."

"Çabuk dökül."

Nil gülümsedi ama İklim bariz bir şekilde utanmıştı. Bu bile çok şey ifade ediyordu. "İklimcim,"Nil sandalyesinde kayıp İklim'in yanına sokuldu, "en sevdiğim kuzenim, bize anlatmak istediğin bir şey mi var?"

İklim kara gözlerini kocaman açıp ürkekçe etrafına bakındı, adeta bir mucize bekler gibi ama gerçek hayatta mucizeler nadiren gerçekleşirdi ve o an da bir istisna değildi. Mucize olmadı ve İklim içini çekip teslim oldu. "Yani biri vardı ama..."

Sorular arka arkaya döküldü Yakışıklı mıydı? Esmerdi, hayır kesinlikle sarışındı. Romantikti, gün batımında kumsalda şarap içmişlerdi. Muhteşem bir İtalyandı. Hayır İspanyol ya da Fransız.

"Türk'tü."

İklim'in söylediğini ilk başta hiçbiri anlamadı ve kendi aralarındaki hülyalı konuşmaya devam ettiler. İklim'in ne dediğini ilk Nil fark etti. "Türk mü dedin sen?"

Dikkat Bebek Çıkabilir (Mükemmel Planlar Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin