Bölüm 10

132 16 17
                                    

Keyifli okumalar :) Umarım seversiniz. :) oy ve yorumlarınızı bekliyorum :)

Not : Bu bölüm @slakck12 adlı yazarcanıma. Kendisi bir kitap yazdı. Finalinde ağlamaktan öldüm. Mutlaka bakın derim. Adı "Yedi ay bir ömür".

Her hücrem yanıyordu sanki. Saç diplerimden tutunda ayak serçe parmağıma kadar kıpkırmızıydım kesin. Kızarmakta bir devrim yaratmışta  olabilirdim.

İkimiz de susuyorduk. O da böyle bir şeyi beklemiyordu kesin. Ama öküz gibi odaya dalmasaydı o da. Allah Allah ya.

" Iııı şey. Ben. Yani. Şey için geldim." diye sonunda konuşmaya başladı. Daha doğrusu konuşmaya çalıştı. Çünki dediyinden bir şey anlamamıştım. Konuşmaya zorlanıyor gibiydi. Boğazını temizledi ve devam etdi. " Hazır olup olmadığına bakmak için gelmiştim."

" Bir kaç dakika içinde hazır olurum. "
Konuşa bildiğim için şükretmeliydim. Zor durumda kaldığım zamanlarda yaptığımı yapmalıydım. Yani çemkirmek. " Girmeden önce kapıyı çalsaydın da daha hazır olmadığımı söylerdim. Böyle damlaya gerek yoktu. "

" Eger kapı kilitli olsaydı ben de dalmazdım. Bilerek yaptığını düşünmeye başlayacağım dolunay surat. Ama söylediğim gibi tipim deyilsin. "

" Niye bilerek yapacak mışım? Ben bayılıyorum çünki sana. Birazdan hazır olurum. " dedim ve çıkmasını beklercesine yüzüne baktım.

"Hazırlan o zaman. "

"Tamam"

"Tamam."

"Peki. "

"Peki"

"Evet."

" Ne evet? "

" Çıkmayacak mısın? Hazırlanmam gerekiyor da. "

" Ha tamam. Doğru. Çıkıyorum ben o zaman. "

" Bi zahmet. "

Nihayet haraket etdi ve yüzüme bakmadan odadan çıktı. Bir an hiç bitmeyecek sanmıştım. Ahhh sanırım uzun süre Kuzeyin yüzüne bakamayacaktım.

Fazla zaman kaybetmeden hazırlanmaya başladım. Saçlarımı kısa sürede kurutdum ve şık bir elbise seçtim kendime. Aslında çok elbisem olmadığından fazla seçeneğim de yoktu. Saçlarımı açık bıraktım ve sade bir makyaj yaptım. Yaklaşık 20 dakikaya hazırdım. Çantamı da alıp aşağı indim.

" Çok güzel olmuşsun gelinim. "  aldığım iltifatın verdiği utançla yanaklarım kızardı. Aslında Kuzeyin de bir şey söylemesini bekliyordum ama yüzüme bile bakmadı.

" Çıkalım artık." dedi ve bize bakmadan dışarı çıktı. Pis öküz mavi göz. Sen beğenmesen de olurdu. Çok meraklıydım sanki.

Tahsin dedenin bana gülen gözleriyle baktığını gördüm. Ama sanki gözlerinde başka şeyler de vardı.

" Kızım biz erkekler böyleyiz. Bazen sadece bakarız , göremeyiz. Ama artık bazı şeyler görülür olmuş. Sadece zaman gerekiyor. O kadar. "

Anlamamışcasına yüzüne bakıyordum. Aslında gerçekten hiç bir şey anlamamıştım.

Kolunu girmem için uzatdı.

" Hadi Kuzeyi bekletmeyelim. Beklemek en nefret etdiği şeydir. "

" Tamam." diyebilmiştim sadece. Sanırım Arslanlılar erkeklerini asla anlamayacaktım.

*****************

Çok şık ve pahalı olduğu belli olan bir restorana gelmiştik. Hep beraber masaya oturmuştuk. Yemek sifarişi vermek benim için baya sancılıydı. Çünkü menüde yazılanlardan hiç bir şey anlamıyordum. Çok farklı bir dil kullanılmıştı sanki. Sonunda bende
Tahsin dedenin istediģinin aynısından sifariş etmiştim. Ne olduğunu bilmiyordum ama güzel bir şey olması için dua ediyordum. Tabi bu zaman Kuzeyin alaylı bakışlarına da maruz kalmıştım. Resmen benim bu halimle eğleniyordu pislik ya.

Sen... Ben... Biz...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin