Seeelllammmmm:) Sınavlarım çok şükür bitti ve ben geldimmm. Artık daha sık sık geleceģim inşAllah:)
Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorumm:)
Keyifli okumalarrr:)
Not: Multideki şarkı bölümün başındaki şarkı. Şarkıya aşık oldum gerçekten. Şarkıcı da baya tatlı:) bi dinleyin derimm:)
"Ben bir ayyaşım,
Sekiz çizer ayaklarım.
Özlemişim sarhoşluğunu bu semtin sokaklarının...
Gecenin 1i
Aptalın biri
Kalbinin dışında bekliyor içeri girmeyi
Şarkıcıyım ben Müzik kutundayım
Arayıp bulamadığın o şarkıyım
Yani bence öyle olmalıyım
Bu gece yağmurda
Camında bi damlayım
Toprak kokusundayım
Islanmış serenatım..."Ayşegülle odamdaki yatakta uzanmış radyoda çalan şarkıyı dinliyorduk. İkimizin de konuşmaya niyeti yoktu. Zaten Ayşegül geldiģinden beri durgundu. Şarkının sözleri çok güzeldi ve bu melodiyle birleşince insana bambaşka tatlar sunuyordu.
Aslında insanlar da böyleydi bana göre. Dünyadaki insanların bir kısmı melodi, kalan kısmıysa şarkı sözüydü. İşin özü melodiye uygun şarkı sözü bulmaktaydı. Birleşen her melodiyle sözlerden yeni şarkılar doģuyordu. Bazı şarkılar eğlendirirken, bazı şarkılar da hüzünlendiriyordu. Ortaya çıkan her şarkının kendine has özellikleri vardı. Bazı şarkılar bir birine benziyordu. Hep aynı cümlelerin tekrarlandığı şarkılar da vardı tabii. Aynı insan hayatı gibiydi işte. Ama her melodiye uygun şarkı sözü mutlaka vardı. Bize kalan kendi şarkı sözümüzü bulmaktı. Şarkımızı tamamlaya bilmek için... Nice insan bu dünyadan yalnız melodi olarak göçtü. Bazılarıysa kulağa anlamsız gelen bir kaç dize söz olarak kapadı gözlerini... Onlar kendi şarkılarını bulamayan insanlardı. Ben de hala şarkısını bulamayan insanlardandım. Müzik kutumdan çıkacak şarkımı bekliyordum.
" Güneş. " Gözlerimi Ayşegüle çevirdim. Radyodaki şarkı bitmiş, yeni bir şarkının melodisi doldurmuştu odayı.
" Efendim. "
Ayşegül yatakta tamamen bana döndü, dirseğinden destek alarak başını eline yasladı.
" Sana bir şey soracağım. " dedi bana bakarak.
" Sor bakalım. " dedim. Ben de ona dönmüş, aynı onun gibi uzanmıştım. Sargılı kolumda ağrı olmadığı için rahat haraket edebiliyordum.
"Çok sevdiģin bir şarkıyı dinlerken gözlerini kapatırsın ya hani. O zamanlarda gözlerinin önüne birinin geldiģi oldu mu hiç? "
" Hımm... Nasıl biri mesela? "
" Bilmem. Böyle aslında çok sevdiģin ama sevdiğini anlamadığın biri. " Yüzünde düşünceli bir ifade vardı. Belli ki bir şeyleri çözmeye çalışıyordu.
" Vallahi benim en sevdiģim şarkı "Ankaranın bağları". Gözlerimin önüne gelse- gelse Ankaralı Mahmut gelir. " dedim gülerek.
" Ya Güneş. " O da gülüyordu. "Gerçekten kimse gelmiyor mu gözlerini önüne? "
" Beni boş ver, senin gözlerinin önüne biri geliyor mu? " diye bu sefer ben sordum.
" Benim mi? " gözlerini kaçırmıştı hemen. " Aslında bu aralar gözlerimin önünden gitmiyor desek daha doğru olur. "
" Mehmet mi? " Aslında cevabı çok iyi biliyordum ama yine de duymak istemiştim.
" Hayır tabiki. O pislik tamamen bitti benim için. "

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen... Ben... Biz...
RomansaBen Güneştim ve ait olduģum gökyüzünü onun gözlerinde bulmuştum...