Bölüm 13

124 14 9
                                    

Keyifli okumalar :) Umarım seversiniz:) Bol bol bol bol yorum yapın lütfennnn ♡ ♡ ♡

Sabah kalkdığımda kendimi çok yorgun hissediyordum. Sabaha kadar uyuyamamıştım. Gece bir ara kalkmış ve ışığı açmıştım. Yine de derin bir uyku çekememiştim. Gözümü kapatırsam yine o adamlar gelecek sanıyordum. Uyuya bildiğim iki saatlik sürede de kabus görmüştüm. Bu korku peşimi uzun süre bırakmayacaktı. Sanırım elektrik faturasına da katkıda bulunmam gerekecekti. Çünki öyle görünüyordu ki bundan sonra sabaha kadar ışık açık uyuyacaktım.

Her ne kadar istemesem de yataktan çıkmayı başardığımda ayak üstünde zor duruyordum. Her yerim- en çokta başım- ağrıyordu.

Rahatlamak için duşa girdim. Sıcak su vücudumu gevşetdi ve az da olsa kendime geldim.

Önce karakola gitmem gerekiyordu. Hiç istemiyordum ama ifade vermeliydim. Ordan da okula uģramalıydım. Bugün çok önemli derslerim yoktu ve bence bir gün okulu ekmekten bir şey çıkmazdı.

Aşağı indiğimde Kuzeyi görmeyi beklemiyordum. Birisiyle hararetli bir şekilde telefonla konuşuyordu. Önem vermeden mutfağa girdim ve aģrıyan başım için ilaç aldım. Ama sesi buraya da geliyordu.

" Ne demek üzgünüz. Üzgün olmanız işime yaramıyor. Ben her evden çıktığımda güvenliyinden emin olmak istiyorum. Böyle giderse taşınma kararı almak zorunda kalacağım. "

"........."

" Özür dilemenizi istemiyorum. İşinizi doğru yapın yeter. Evdeki alarm yeniden yapılsın. Hemen bugün. " Ah evinin güvenliģini düşünüyordu. Tabii eşyaları çalındı.

" Sizce benim sizin paranıza ihtiyacım var mı? " Egoist pis mavi göz.

Daha fazla konuşmasını dinlemedim ve yüzüne bakmaya gerek duymadan çantamla montumu alıp evden çıktım.

********************

Kaç kişiydiler? Tarif eder misiniz? Daha detaylı bilgiler verebilir misiniz?

Görmedim dedim ama di mi? Neyin detayı bu? Utanmasalar hırsızların TC kimlik numarasını da soracaklardı. Tanısaydım size ne gerek vardı ki. Böyle ben de bulurdum. İfade vermek için gittim ama tam üç saat karakolda kalmıştım. Evin sahibi Kuzey bey ama beni bir türlü rahat bırakmadılar.

Sonunda saģ salim- akıl sağlığımı korumayı başararak- okula gelebilmiştim. Şimdi yapmam gereken tek şey Gökçeden ders notlarını alıp işe gitmekti. Ben en azından böyle planlıyordum karşımda Sarpı görene kadar. Dün gece olanlar hakkında konuşmak isteyecekti ama ben anlatmak isyediğimden emin değildim.

" Güvercin. Ne işin var burda? "

" Okula geldim işte. Hatırlatırım ben de burda okuyorum."

" Onun için demediğimi biliyorsun. Evde kalıp biraz dinlenirsin diye düşünmüştüm. Ama seni gördüğüm iyi oldu. Zaten seni arayacaktım. "

" Ya öyle mi? Sonra konuşsak? Benim şimdi çok önemli bir derse girmem gerekiyor da. "

" Yalan söyleme dersin olmadığını biliyorum. "

" Kaçışım yok di mi? "

"Aynen öyle. "

" Pekala. Konuşalım o zaman. "

Sanırım artık içimdekileri birine anlatmam gerekiyordu. Sarp ne kadar doģru bir tercihti bilmiyorum ama başka bir şansım da yoktu.

********************

" İşte böyle. Dün gece sen de gördün. Benden nefret ediyor. Tabii benim de onu pek sevdiğim söylenemez. "

Başından beri olan her şeyi anlatmıştım. Yalancı evliliğimizi, anlaşmamızı, sebeplerimi, olanları. O da sonuna kadar hiç bölmeden dinlemişti beni. Şimdiyse susuyordu. Belki o da Kuzey gibi düşünüyordu.

Sen... Ben... Biz...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin